kılıksız ödat 1 . Giyimi muntazam olmayan, sünepe, kıyafetsiz, süfli: "Çocuk, kılıksız ve bakımsız."- N. F. Kısaküre...
kılıksız
ödat
1 . Giyimi muntazam olmayan, sünepe, kıyafetsiz, süfli:
"Çocuk, kılıksız ve bakımsız."- N. F. Kısakürek.
2 . zarf Giyimi muntazam olmayan, sünepe, süfli bir şekilde:
"Niye bugün buraya bu kadar kılıksız, üstelik de bir karış sakalla geldim?"- H. Taner.
ödat
"Çocuk, kılıksız ve bakımsız."- N. F. Kısakürek.
2 . zarf Giyimi muntazam olmayan, sünepe, süfli bir şekilde:
"Niye bugün buraya bu kadar kılıksız, üstelik de bir karış sakalla geldim?"- H. Taner.
YORUMLAR