Lazistan .Org Lazistan, (Osmanlı Türkçesi ve Farsça: لازستان, Lazca: ლáƒáƒ–áƒáƒœáƒ; Lazistani, Yunanca:Λαζική/Λαζ...
Lazistan
.Org
Lazistan, (Osmanlı Türkçesi ve Farsça: لازستان, Lazca: ლáƒáƒ–áƒáƒœáƒ; Lazistani, Yunanca:Λαζική/Λαζιά, Gürcüce: áƒáƒáƒœáƒ”თი, ლáƒáƒ–ეთი) Lazların yaşamış olduğu toprak, Kafkasların güneybatısı ve Kuzeydoğu Anadolu'yu kapsayan coğrafi bir bölgedir. Osmanlı Devleti döneminde bu topraklar, Lazistan Sancağı adıyla yönetimsel birimdi. Şimdiki Şark Trabzon (Of) ve Rize ili ile Artvin (Arhavi, Hopa, Borçka, Murgul, Meydancık) ilini ve Gürcistan'nın Acara Özerk Cumhuriyeti'ndeki Batum ve Sarp'ı kapsamaktaydı.
1861 senesinde Trabzon Vilayeti'ne bağlı Lazistan sancağı
Terminolojisi
Şemseddin Sami, Kamusü'l-Alam adlı ansiklopedik yapıtında Lazistan Sancağı'nın 120 km uzunluğunda ve 25-30 kilometre genişliğinde bulunduğunu yazar. Lazistan Sancağının üç kazası (Rize, Atina ve Hopa), altı nahiyesi ve 364 köyü vardı. Nüfusu 138.467 kişiden oluşuyordu. Az sayıda Rum'un haricinde sancakta Müslümanların ve Lazların yaşadığını söyleyen Şemseddin Sami, bununla birlikte sancağın tabii yapısını, iklimini ve tarımını da anlatır.
Lazistan, eski çağlarda Kolhis'in bir süre sonra Lazika'nın bir parçasıydı. Lazistan kelimesi ise Farsça bir kelimedir. Lazlar için Yunanca “Λάσοιâ€(Lazi) olan adlandırmayı Farslar(İran-Pers) da kullanmıştır. Bizanslılar, Lazların ülkesi anlamına gelen “Lazika-Lazica†kelimesi ile Farsça “Lazistan“ anlamına gelir. Farsça etimolojisi ise “Lazi+istan†Türkçesi ile (Laz+eli, ülkesi) anlamına gelir.
Pers İmparatorluğu'nun larına Lazika, Lazistan olarak geçmiştir. Gürcü larına ise Egrisi olarak geçmiştir. "-eti" soneki Gürcüce'de ülkesi, eli, yurdu anlamına gelir. Gürcüler etnik olarak Lazların yaşamış olduğu mıntıkaya “Ç'aneti†veya “Lazeti†adını vermişlerdir. Lazlar ise kendi ülkelerini tanımlamak için “Lazona†tabirini kullanırlar. Gürcülerin kullandığı bu Ç'aneti etnik terimi Trabzon ile hopa Karadeniz kıyılarını simgeliyordu.
Fatih Sultan Mehmed, 26 Ekim 1461 tarihinde Trabzon'u fethedip Osmanlı Devleti topraklarına katmıştır. Trabzon'un doğusunda 1204 senesinde kurulan Théme De Grand Lazia doğrusu Lazia Teması[4] 'nın bir bölümü Osmanlı Devleti'ne iştirak etmiştir. Kimi lara nazaran Atina'daki (Pazar) Melyat Deresi'ne kadar, kimi lara göreyse Viǯe sahasına kadar olan bölge Osmanlı Devleti egemenliğine girmiştir. Osmanlı Devleti baskısı haricinde kalan Laz toprakları ise Gürcülerin yönetiminde kalmıştır. Bir kısım Laz toprakları Guria, İmereti ve Samtskhe içinde kalmıştır. Büyük kısmı Samtskhe (Ahıska)'de kalmıştır.
Fakat Yavuz Sultan Selim Trabzon valisi iken bir sürü akımlar yaparak Gonio'ya (Gönye) kadar yayılmış Batum kapılarına dayanmıştı. Ama karşısında Laz feodal komutanı Ǩaxaber Gurieli'yi (Guryalı Kahaber) bulur. Yavuz Sultan Selim'e karşı savaşan Laz halkına komutanlık eden Ǩaxaber bir sürü kez Osmanlı kuvvetlerini Lazistan'da(Ç'aneti) yenik eder. Fakat Trabzon valisi Yavuz'un yeniçerileri karşısında Lazların yapacağı pek de bir şey yoktur. Sonunda Ǩaxaber öldürülür, Osmanlılar ama Ǩaxaber'in ölümünden sonrasında Lazistan'a girmeye muvaffak olurlar. Yavuz Selim Trabzon'dan hareketle, Melo'ya gelir. Melo'dan harbe harbe Arkabi, Viǯe, Atina, Xopa, Gonio, Batumi, Çxala, Perlevani, Noğedi, Sarpi şehir ve köylerini kuşatma altına alır. Harp durmaksızın üç ay sürer, Lazların erzakları tükenir. Laz askerlerin ortalama 3/4'ü Osmanlılarca öldürülür ve direniş kırılır. Sonunda Lazlar teslim olur ve Trabzon'un işgaliyle başlamış olan Lazistan'ın Osmanlılarca kuşatılması tamamlanır.
"1792 yılından itibaren Osmanlı Asyası" haritasında "Lazes" (Lazlar) olarak yazmaktadır
Lazistan Sancağı
III. Murat'ın padişahlığı yıllarında Lala Mustafa Paşa tarafınca Kafkasya Osmanlı'ya katılır. Bu tarihten itibaren Batum ile Şark Karadeniz Bölgesi “Lazistan Sancağı†olarak anıldı. 1640 senesinde bölgeyi dolaşan Evliya Çelebi'ye nazaran, Trabzon'un beş sancağı bulunuyordu. Bunlardan biride biri de Lazistan idi. Lazistan'ın o zamanki merkezi Gönye(Gonio) idi. Kazaları ise, Atina, Sumla Viǯe ve Ark'abi idi. Koch ise 15 Laz derebeyliği saymaktaydı: Atina, Bulep, Art'aşeni, Viǯe, Ǩapiste, Arkabi, Kisse, Xopa, MaÇ©riali(Noğedi), Gonio, Batumi, Maradidi, Perlevani, Çxala. Resmi olarak 1851'de Acara çevresi (Batum), Yukarı Guria ile beraber kurulmuş olan Lazistan Sancağı'na bağlandı. Batum, 1878 yılına kadar Lazistan Sancağı'nın merkezi idi. 93 Harbi'nden sonrasında Batum Rusya'ya bırakılınca, Batum'daki Lazlar Osmanlı'ya göç ettiler ve Lazistan'ın başkenti Rize'ye taşındı.
19. yüzyıla kadar Acara ve Batum'un çevresindeki nüfusun ezici çoğunluğunu Lazlar oluşturmaktadı. Fakat Osmanlı-Rus Savaşları'nda gerek Lazların Osmanlı'ya yardım etmeleri, gerekse muhacirlikten dolayı bölümde Laz nüfusu iyice azalmıştı. Son olarak Stalin'in 1949'da Lazları topluca Orta Asya ve Sibirya'ya sürmesi Batum'da Lazların sayısını azınlık derecesine düşürmüştür.
Lazistanın her yerinde değişik dil ve etnik gruplara rastlanır.Lazlar, Türkler, Gürcüler, Hemşinliler, Rumlar ve Poşalar olmak suretiyle bir sürü etnik grup yaşamaktadır.
1914'te I. Dünya Savaşı'nın çıkmasıyla Anadolu işgale uğrar. İtilaf Devletleri Anadolu'yu tüm olarak yutmayı hedefliyorlardı. Fakat ABD Birleşik Devletleri başkanı Wilson‘un ilkeleri emperyalist güçleri müşkilat altına soktu. Wilson'a nazaran her millet kendi kaderini atama etme hakkına sâhipti. Hangi millet nerede çoğunluktaysa orası o milletin olacaktı. Âdil olan bu plân etrafında, Wilson bir harita çizdi.Haritaya nazaran, Anadolu'nun doğusunda üç yeni devlet kurulacaktı. 1- Kürdistan, 2- Ermenistan, 3- Lazistan. Lazistan'ın sınırları, Hopa'dan başlayarak Trabzon'un Akçaabat Limanı'nı da içine alan sâhil şeridinden oluşuyordu.
Batum Lazistan'ın içinde değildi. Çünkü Batum jeopolitik öneminden dolayı İngiltere tarafınca işgal edilmişti. Batum vilayeti o zamanlar Artvin'in şimal kısmını da içine almaktaydı. İngiltere-Fransa ikilisi ile ABD içinde ayrıklık yaşandı ve ABD savaştan çekildi. Bunun üstüne emperyalist devletler yeni bir paylaşım planı hazırlarlar.Sevr Antlaşması ile Anadolu coğrafyası tekrardan şekillendirilir. Sevr görüşmeleri esnasında Gürcistan Demokratik Cumhuriyeti Wilson'un bağımsızlık öngördüğü Lazistan'ı kendisine bağlamak istiyordu.
Bundan dolayı Gürcistan Rize ve çevresinde parayla tuttuğu adamlarca Lazistan Selamet-i Milliye Cemiyeti'ni kurturur. Cemiyetin tek gayesi vardı: Lazistan'ı Gürcistan'a bağlamak. Sevr'de bu görüş emperyal ülkelerce kabul görmüş oldu ama Ermeniler dış dünyayla haberleşme-iletişim oluşturmak istiyorlardı. Bundan dolayı denize açılacakları bir limana gereksinimleri vardı. İtilaf Devletleri de Trabzon'u Lazistan'dan koparıp kurulacak olan sözde Ermenistan'a bağlamaya karar kılarlar.
Fakat “Lazistan Havâlisi Âdem-i Milliye Cemiyeti†ile karşı çıkarlar. Trabzon'da kurulan Trabzon Muhafaza-i Hukkuk Cemiyeti'ne katılarak, Kurtuluş Savaşı'nda yararlılık göstermiş ve I. TBMM'de Batum'u ve Lazistan Sancağı'nı temsilen mebuslar mecliste yer almıştır. Kazım Karabekir Paşa'nın ordusu ise Batum'a kadar olan bölgeyi almıştır. Fakat Ankara hükümeti Kars Antlaşması ile Batum'u Gürcistan'a garantörlük şartıyla bırakmak zorunda kalır. Akabinde Gürcistan, Sovyet işgaline uğrar ve problem Sovyetler Birliği ve Türkiye içinde imzalanan yeni bir antlaşma ile kati çözümle neticelendirilir.
1920'de, Hekim Abidin Bey (Girişken), Esat Bey (Özoğuz), İbrahim Şevki Bey, Necati Bey (Memişoğlu), Osman Bey (Özgen) ve Ziya Hurşit Bey, Lazistan milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne katıldılar.
1921 senesinde Lazistan Sancağı'nın büyük kısımı Türkiye, minik kısımı Gürcistan sınırları içinde kaldı. Gürcistan sınırı içinde kalan topraklar (Acaristan), halk oylaması sonucu Gürcistan'a bağlanmıştır. Buna karşılık, Lazistan, Trabzon vilayetinin sancağı oldu. 1925'te Lazistan Sancağının yerine Rize ili kuruldu.
Cumhuriyet döneminde, Kürdistan benzer biçimde, başka tüm etnik takılarla oluşturulan mahalli adlarla beraber "Lazistan" da resmi kullanımdan kaldırıldı ve söz mevzusu bölge coğrafi yön isimleriyle adlandırılmaya başlandı.
Sevr Antlaşması'na nazaran Gürcistan'a katılacak Lazistan Sancağı'nın sınırları
.Org
Lazistan, (Osmanlı Türkçesi ve Farsça: لازستان, Lazca: ლáƒáƒ–áƒáƒœáƒ; Lazistani, Yunanca:Λαζική/Λαζιά, Gürcüce: áƒáƒáƒœáƒ”თი, ლáƒáƒ–ეთი) Lazların yaşamış olduğu toprak, Kafkasların güneybatısı ve Kuzeydoğu Anadolu'yu kapsayan coğrafi bir bölgedir. Osmanlı Devleti döneminde bu topraklar, Lazistan Sancağı adıyla yönetimsel birimdi. Şimdiki Şark Trabzon (Of) ve Rize ili ile Artvin (Arhavi, Hopa, Borçka, Murgul, Meydancık) ilini ve Gürcistan'nın Acara Özerk Cumhuriyeti'ndeki Batum ve Sarp'ı kapsamaktaydı.
1861 senesinde Trabzon Vilayeti'ne bağlı Lazistan sancağı
Terminolojisi
Şemseddin Sami, Kamusü'l-Alam adlı ansiklopedik yapıtında Lazistan Sancağı'nın 120 km uzunluğunda ve 25-30 kilometre genişliğinde bulunduğunu yazar. Lazistan Sancağının üç kazası (Rize, Atina ve Hopa), altı nahiyesi ve 364 köyü vardı. Nüfusu 138.467 kişiden oluşuyordu. Az sayıda Rum'un haricinde sancakta Müslümanların ve Lazların yaşadığını söyleyen Şemseddin Sami, bununla birlikte sancağın tabii yapısını, iklimini ve tarımını da anlatır.
Lazistan, eski çağlarda Kolhis'in bir süre sonra Lazika'nın bir parçasıydı. Lazistan kelimesi ise Farsça bir kelimedir. Lazlar için Yunanca “Λάσοιâ€(Lazi) olan adlandırmayı Farslar(İran-Pers) da kullanmıştır. Bizanslılar, Lazların ülkesi anlamına gelen “Lazika-Lazica†kelimesi ile Farsça “Lazistan“ anlamına gelir. Farsça etimolojisi ise “Lazi+istan†Türkçesi ile (Laz+eli, ülkesi) anlamına gelir.
Pers İmparatorluğu'nun larına Lazika, Lazistan olarak geçmiştir. Gürcü larına ise Egrisi olarak geçmiştir. "-eti" soneki Gürcüce'de ülkesi, eli, yurdu anlamına gelir. Gürcüler etnik olarak Lazların yaşamış olduğu mıntıkaya “Ç'aneti†veya “Lazeti†adını vermişlerdir. Lazlar ise kendi ülkelerini tanımlamak için “Lazona†tabirini kullanırlar. Gürcülerin kullandığı bu Ç'aneti etnik terimi Trabzon ile hopa Karadeniz kıyılarını simgeliyordu.
Zamanı
Fatih Sultan Mehmed, 26 Ekim 1461 tarihinde Trabzon'u fethedip Osmanlı Devleti topraklarına katmıştır. Trabzon'un doğusunda 1204 senesinde kurulan Théme De Grand Lazia doğrusu Lazia Teması[4] 'nın bir bölümü Osmanlı Devleti'ne iştirak etmiştir. Kimi lara nazaran Atina'daki (Pazar) Melyat Deresi'ne kadar, kimi lara göreyse Viǯe sahasına kadar olan bölge Osmanlı Devleti egemenliğine girmiştir. Osmanlı Devleti baskısı haricinde kalan Laz toprakları ise Gürcülerin yönetiminde kalmıştır. Bir kısım Laz toprakları Guria, İmereti ve Samtskhe içinde kalmıştır. Büyük kısmı Samtskhe (Ahıska)'de kalmıştır.
Fakat Yavuz Sultan Selim Trabzon valisi iken bir sürü akımlar yaparak Gonio'ya (Gönye) kadar yayılmış Batum kapılarına dayanmıştı. Ama karşısında Laz feodal komutanı Ǩaxaber Gurieli'yi (Guryalı Kahaber) bulur. Yavuz Sultan Selim'e karşı savaşan Laz halkına komutanlık eden Ǩaxaber bir sürü kez Osmanlı kuvvetlerini Lazistan'da(Ç'aneti) yenik eder. Fakat Trabzon valisi Yavuz'un yeniçerileri karşısında Lazların yapacağı pek de bir şey yoktur. Sonunda Ǩaxaber öldürülür, Osmanlılar ama Ǩaxaber'in ölümünden sonrasında Lazistan'a girmeye muvaffak olurlar. Yavuz Selim Trabzon'dan hareketle, Melo'ya gelir. Melo'dan harbe harbe Arkabi, Viǯe, Atina, Xopa, Gonio, Batumi, Çxala, Perlevani, Noğedi, Sarpi şehir ve köylerini kuşatma altına alır. Harp durmaksızın üç ay sürer, Lazların erzakları tükenir. Laz askerlerin ortalama 3/4'ü Osmanlılarca öldürülür ve direniş kırılır. Sonunda Lazlar teslim olur ve Trabzon'un işgaliyle başlamış olan Lazistan'ın Osmanlılarca kuşatılması tamamlanır.
"1792 yılından itibaren Osmanlı Asyası" haritasında "Lazes" (Lazlar) olarak yazmaktadır
Lazistan Sancağı
III. Murat'ın padişahlığı yıllarında Lala Mustafa Paşa tarafınca Kafkasya Osmanlı'ya katılır. Bu tarihten itibaren Batum ile Şark Karadeniz Bölgesi “Lazistan Sancağı†olarak anıldı. 1640 senesinde bölgeyi dolaşan Evliya Çelebi'ye nazaran, Trabzon'un beş sancağı bulunuyordu. Bunlardan biride biri de Lazistan idi. Lazistan'ın o zamanki merkezi Gönye(Gonio) idi. Kazaları ise, Atina, Sumla Viǯe ve Ark'abi idi. Koch ise 15 Laz derebeyliği saymaktaydı: Atina, Bulep, Art'aşeni, Viǯe, Ǩapiste, Arkabi, Kisse, Xopa, MaÇ©riali(Noğedi), Gonio, Batumi, Maradidi, Perlevani, Çxala. Resmi olarak 1851'de Acara çevresi (Batum), Yukarı Guria ile beraber kurulmuş olan Lazistan Sancağı'na bağlandı. Batum, 1878 yılına kadar Lazistan Sancağı'nın merkezi idi. 93 Harbi'nden sonrasında Batum Rusya'ya bırakılınca, Batum'daki Lazlar Osmanlı'ya göç ettiler ve Lazistan'ın başkenti Rize'ye taşındı.
19. yüzyıla kadar Acara ve Batum'un çevresindeki nüfusun ezici çoğunluğunu Lazlar oluşturmaktadı. Fakat Osmanlı-Rus Savaşları'nda gerek Lazların Osmanlı'ya yardım etmeleri, gerekse muhacirlikten dolayı bölümde Laz nüfusu iyice azalmıştı. Son olarak Stalin'in 1949'da Lazları topluca Orta Asya ve Sibirya'ya sürmesi Batum'da Lazların sayısını azınlık derecesine düşürmüştür.
Etnik Gruplar
Lazistanın her yerinde değişik dil ve etnik gruplara rastlanır.Lazlar, Türkler, Gürcüler, Hemşinliler, Rumlar ve Poşalar olmak suretiyle bir sürü etnik grup yaşamaktadır.
I. Dünya Savaşı Sonrası ve TBMM Periyodu
1914'te I. Dünya Savaşı'nın çıkmasıyla Anadolu işgale uğrar. İtilaf Devletleri Anadolu'yu tüm olarak yutmayı hedefliyorlardı. Fakat ABD Birleşik Devletleri başkanı Wilson‘un ilkeleri emperyalist güçleri müşkilat altına soktu. Wilson'a nazaran her millet kendi kaderini atama etme hakkına sâhipti. Hangi millet nerede çoğunluktaysa orası o milletin olacaktı. Âdil olan bu plân etrafında, Wilson bir harita çizdi.Haritaya nazaran, Anadolu'nun doğusunda üç yeni devlet kurulacaktı. 1- Kürdistan, 2- Ermenistan, 3- Lazistan. Lazistan'ın sınırları, Hopa'dan başlayarak Trabzon'un Akçaabat Limanı'nı da içine alan sâhil şeridinden oluşuyordu.
Batum Lazistan'ın içinde değildi. Çünkü Batum jeopolitik öneminden dolayı İngiltere tarafınca işgal edilmişti. Batum vilayeti o zamanlar Artvin'in şimal kısmını da içine almaktaydı. İngiltere-Fransa ikilisi ile ABD içinde ayrıklık yaşandı ve ABD savaştan çekildi. Bunun üstüne emperyalist devletler yeni bir paylaşım planı hazırlarlar.Sevr Antlaşması ile Anadolu coğrafyası tekrardan şekillendirilir. Sevr görüşmeleri esnasında Gürcistan Demokratik Cumhuriyeti Wilson'un bağımsızlık öngördüğü Lazistan'ı kendisine bağlamak istiyordu.
Bundan dolayı Gürcistan Rize ve çevresinde parayla tuttuğu adamlarca Lazistan Selamet-i Milliye Cemiyeti'ni kurturur. Cemiyetin tek gayesi vardı: Lazistan'ı Gürcistan'a bağlamak. Sevr'de bu görüş emperyal ülkelerce kabul görmüş oldu ama Ermeniler dış dünyayla haberleşme-iletişim oluşturmak istiyorlardı. Bundan dolayı denize açılacakları bir limana gereksinimleri vardı. İtilaf Devletleri de Trabzon'u Lazistan'dan koparıp kurulacak olan sözde Ermenistan'a bağlamaya karar kılarlar.
Fakat “Lazistan Havâlisi Âdem-i Milliye Cemiyeti†ile karşı çıkarlar. Trabzon'da kurulan Trabzon Muhafaza-i Hukkuk Cemiyeti'ne katılarak, Kurtuluş Savaşı'nda yararlılık göstermiş ve I. TBMM'de Batum'u ve Lazistan Sancağı'nı temsilen mebuslar mecliste yer almıştır. Kazım Karabekir Paşa'nın ordusu ise Batum'a kadar olan bölgeyi almıştır. Fakat Ankara hükümeti Kars Antlaşması ile Batum'u Gürcistan'a garantörlük şartıyla bırakmak zorunda kalır. Akabinde Gürcistan, Sovyet işgaline uğrar ve problem Sovyetler Birliği ve Türkiye içinde imzalanan yeni bir antlaşma ile kati çözümle neticelendirilir.
1920'de, Hekim Abidin Bey (Girişken), Esat Bey (Özoğuz), İbrahim Şevki Bey, Necati Bey (Memişoğlu), Osman Bey (Özgen) ve Ziya Hurşit Bey, Lazistan milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne katıldılar.
1921 senesinde Lazistan Sancağı'nın büyük kısımı Türkiye, minik kısımı Gürcistan sınırları içinde kaldı. Gürcistan sınırı içinde kalan topraklar (Acaristan), halk oylaması sonucu Gürcistan'a bağlanmıştır. Buna karşılık, Lazistan, Trabzon vilayetinin sancağı oldu. 1925'te Lazistan Sancağının yerine Rize ili kuruldu.
Cumhuriyet döneminde, Kürdistan benzer biçimde, başka tüm etnik takılarla oluşturulan mahalli adlarla beraber "Lazistan" da resmi kullanımdan kaldırıldı ve söz mevzusu bölge coğrafi yön isimleriyle adlandırılmaya başlandı.
Sevr Antlaşması'na nazaran Gürcistan'a katılacak Lazistan Sancağı'nın sınırları
Güneydoğu Anadolu Bölgesi ile Karadeniz Bölgesi arası kaç km'dir?
Ege Bölgesi ve Akdeniz Bölgesi arasındaki kültürel farklar nedir?
Marmara Bölgesi ile Akdeniz Bölgesi arasındaki benzerlikler ve farklılıklar nedir?
Kaynak:msxlabs.org
YORUMLAR