Majör depresyon geçirdim ve kimseden destek alamadım yardımcı olur musunuz?

Majör depresyon geçirdim ve kimseden yardım alamadım destek sunar musunuz? Ben 2003 senesinde majör depresyon geçirdim ve çok şiddet...

Majör depresyon geçirdim ve kimseden yardım alamadım destek sunar musunuz?


Ben 2003 senesinde majör depresyon geçirdim ve çok şiddetli bır şekılde devam etti senelerce o gunlerde askeri okul okuyodum ve suan meslegımdeyım ama halen bır ekip sorunlarım var sorunlarımın başını çeken mevzu ise çok para harcamam dı, tedavimi kesınlıkle aksatmadım , fakat kafamı karıştıran mevzu şu niçin bazıları 6 ay yada 1 yıl gıbı kısa bır surede iyileşmeyi başarırıken ben 7 senedir iyileşemedim bunuda bu sebebe bağlıyorum içinde bulun duğum ortam çok disiplinliydi ve özgürlüğüm kısıtlıydı ve hastalık çok şiddetli gelmişti bununla birlikte kımseden yardım almadım ve basıma mana veremedıgım bır ekip vakalar geldı ve kımseden zerre kadar bır yardım alamadım bu mevzuda ne yapmam icap ettiğini hakkında yardımınızı beklıyomn teşekkürler

MAJÖR DEPRESYON (Ağır depresyon)

Ağır depresyon diyebilmek için hemen aşağıdaki belirtilerden minimum dördünün minimum iki haftadır sürüyor olması gerekir:

1. Uyku bozuklukları sıktır. Uykusuzluk, gece sık sık uykudan uyanma yeniden uykuya dalamama, sabah erken uyanıp yeniden uyuyamama ya da fazla uyuma şeklinde olabilir.
2. Yeme sorunları sıktır. Az yeme ve buna bağlı kilo kaybı ya da fazla yemeye bağlı kilo alımı olabilir.
3. Değersizlik, umutsuzluk ve suçluluk duyguları olur. Hastalar genel anlamda bir işe yaramadıklarını düşünürler. Gelecek ümitsiz ve karanlıktır. Hiçbirşey iyiye gitmeyecektir. Depresyona bağlı oluşan üzüntü ve umutsuzluk o denli şiddetlidir ki hastalar yaşama olan ilgisini kaybeder, hiçbir şeyden zevk alamaz olur. Cinsel isteksizlik görülür ve hastalar pek çok vakit yataktan çıkmak ve yiyecek yiyecek istemezler Hastaların kendini suçlama eğilimi yoğundur. Suçluluk duyguları genel anlamda yersizdir. Mesela çok eskiden yaşanmış vakalar ve meydana getirilen hatalar yeniden hatırlanır ve bunlara karşı suçluluk duyguları hissedilir. Ya da nedensiz yere bazı olaylardan kendisinin görevli olduğu ve suçun kendisinde olduğu fikirleri gelişir. Hastalar genel anlamda bu düşüncelerden uzaklaşamadıklarını beyinlerinin devamlı eski hatalarla meşgul bulunduğunu bunun çok saçma bulunduğunu bildiklerini ama fikirlerini frenleyemediklerini söylerler.
4. Konsantrasyon güçlüğü, karar verme güçlüğü vardır. İşe ya da derse konsantre olmak güçleşmiştir. Mesela hastalar ders çalışırken bir sayfanın sonuna ulaştığında dalıp gittiğini ve ne okuduğunu anlamamış bulunduğunu görür aynı sayfayı yeniden yeniden okurlar. En küçük mevzularda karar verme güçlüğü içinde olduklarını hissederler.
5. Enerji azlığı, devamlı bitkin hissetme, herşeye karşı isteğini yitirme, duygusal olarak birşey hissedememe. Genel anlamda sabahları yataktan bitkin kalkılır.Gün süresince bitkinlik hissi devam eder. Eskiden zevkle yaptıkları işleri yapmak istemez, yalnız kalmayı tercih ederler. Hastalar kimi zaman çocuklarına ve eşlerine karşı birşey hissedemediklerini sanki hislerinin öldüğünü söylerler ve bu durumdan dolayı suçluluk duyduklarını ifade ederler.
6. Ölme isteği olabilir. En hafifçe şeklinde hastalar “allahım canımı al da kurtulayım†diye düşünürler. İntihar fikirleri ya da intihar girişimi olabilir. Büyük bölümü hasta intihar düşüncelerinin yoğun bulunduğunu ama dini açıdan intiharın kabul edilemez bulunduğunu bildikleri için girişimde bulunmadığını ifade eder. Ya da ölürlerse çocuklarına kimin bakacağını bilmedikleri için yaşamak zorunda olduklarını ifade ederler. Bazıları ne yolla intihar edeceğinin planlarını yapar. Bazıları da ama intihar girişiminde bulunduktan sonrasında tedaviye gelir.

Ruhsal tedavi koşul:

Bu hastalığa bağlı ortaya çıkan emareler genel anlamda başka hastalıkları akla getirir ve pek çok şahıs bu belirtilerin depresyona bağlı olarak ta oluşabileceğini düşünmez. Çoğunlukla bu hastalar piyatri haricinde doktorlara başvururlar ya da kendi başlarına tedavi etmeye çalışırlar. Piyatriye başvuran hastaların pek çok başka bölümlerde çalışan hekimler tarafınca bizlere yönlendirilmiştir. Büyük bölümü hastada başka hekimler tarafınca piyatriye yönlendirildikleri için öfkelidir. Bazıları toplumsal baskıdan çekinip gelmek istemez, gelenler de bir an ilkin işini bitirip gitmek ister. Fakat çağımızın en sık görülen hastalıklarından birisi olan ve tedavi edilmediği taktirde ölümle sonuçlanabilen bu hastalığın tedavisi için uzmana başvurmak şarttır.


Bir an ilkin tedavi:

Uygun tedavi edildiği taktirde tamamiyle düzelen bu hastalık uzun sürdüğü taktirde kişinin aile, iş ve toplumsal uyumunu bozmakta kişinin evliliğinin yıkılmasına, işinden ayrılmaya, dost ilişkilerinin bozulmasına yol açabilmektedir. Son yıllarda üstünde durulan bir başka mevzuda depresyon geçirmekte olan anne ve babaların evlatlarının bundan iyi mi etkilendiğidir. Meydana getirilen araştırmalar bu çocuklarda ufak yaşlarda kaygıda artma bulunduğunu erişkinlik döneminde olan kız çocuklarında görülen depresyon oranında artma bulunduğunu gençlik dönemindeki adam çocuklarda ise alkol ve madde kullanımına yönelme bulunduğunu göstermektedir.. Bir an ilkin tedavi olmak evlatların maruz kaldıkları bu travmanın süresini kısaltacak ve dolayısı ile yaşamın daha sonraki dönemlerinde ortaya çıkan bu bozuklukların oranında düşme olacaktır.


DEVAMI

• 
  MR Plus hakkında destek sunar musunuz?


• 
  Kamerayı kuramıyorum destek sunar musunuz?


• 
  PC güncelleme yapmıyor, destek sunar musunuz?

Mühim bir hastalık, kendi kendine bırakırsanız ilerler ya da geçmemesi, arasıra olarak sürmesi dahi size zarar verecektir. Ne olursa olsun yardım almayı bırakmayın. Yakın çevrenizden de doktorunuzun önereceği şekilde yardım isteyin. Geçmiş olsun.
Alttaki yazıyı okuyun.

Yaşam boyu yaygınlığının % 17-19, on iki aylık yaygınlığının ise % 1-9 içinde olduğu bildirilen “Majör Depresif Bozuklukâ€; sık görülen, atakları uzun devam eden, süreğenleşme, depreşme ve yineleme oranları yüksek, şiddetli fizyolojik ve psikososyal yeti yitimine yol açan yıkıcı bir bozukluktur. Depresyonun niçin olduğu yeti yitimi, toplumsal ve mesleki alanlarda olabilir ve kişinin aile düzeni ile ekonomik durumuna negatif etkisinde bırakır yapabilir. Depresyon, kişi kadar çevresi ve bakımını üstlenenler üstünde de negatif etkisinde bırakır yaratır . İntihar girişimi sonucu ölüm oranı % 15 olan ve intihar sonucu ölümlerin ortalama % 50'sinden görevli olan MDB'nin toplumsal maliyeti oldukça yüksektir.
Hastalık esnasında kişide ruhsal açıdan, birdenbire sinir bozuklukları, deporsanalize olma, çok fazla kaygı ve korku, özsaygı yitimi görülür. Fizyolojik tesirleri ruhsal semptomlara bağlı olarak, çok fazla kilo kaybı, sinirsel mide bozuklukları, kusma, çok fazla terlemedir. İlaçla tedavi edilmeden, kendiliğinden geçme olasılığı az bir hastalık olduğu benzer biçimde negatif dış etkenler hastalığı tetikler ve nöbetlerin artmasına neden olur.
Tedavi süreci hastanın iyileşme isteğiyle doğru orantılı olarak gelişme kaydederek ilerler. İlaç tedavisi esnasında, ilacın dozuna bağlı olmaksızın ara ara nöbetler ve/ya da ataklar yaşanabilen bir hastalıktır.

Bu bildiri 'en iyi yanıt' seçilmiştir.

MAJÖR DEPRESYON (Ağır depresyon)

Ağır depresyon diyebilmek için hemen aşağıdaki belirtilerden minimum dördünün minimum iki haftadır sürüyor olması gerekir:

1. Uyku bozuklukları sıktır. Uykusuzluk, gece sık sık uykudan uyanma yeniden uykuya dalamama, sabah erken uyanıp yeniden uyuyamama ya da fazla uyuma şeklinde olabilir.
2. Yeme sorunları sıktır. Az yeme ve buna bağlı kilo kaybı ya da fazla yemeye bağlı kilo alımı olabilir.
3. Değersizlik, umutsuzluk ve suçluluk duyguları olur. Hastalar genel anlamda bir işe yaramadıklarını düşünürler. Gelecek ümitsiz ve karanlıktır. Hiçbirşey iyiye gitmeyecektir. Depresyona bağlı oluşan üzüntü ve umutsuzluk o denli şiddetlidir ki hastalar yaşama olan ilgisini kaybeder, hiçbir şeyden zevk alamaz olur. Cinsel isteksizlik görülür ve hastalar pek çok vakit yataktan çıkmak ve yiyecek yiyecek istemezler Hastaların kendini suçlama eğilimi yoğundur. Suçluluk duyguları genel anlamda yersizdir. Mesela çok eskiden yaşanmış vakalar ve meydana getirilen hatalar yeniden hatırlanır ve bunlara karşı suçluluk duyguları hissedilir. Ya da nedensiz yere bazı olaylardan kendisinin görevli olduğu ve suçun kendisinde olduğu fikirleri gelişir. Hastalar genel anlamda bu düşüncelerden uzaklaşamadıklarını beyinlerinin devamlı eski hatalarla meşgul bulunduğunu bunun çok saçma bulunduğunu bildiklerini ama fikirlerini frenleyemediklerini söylerler.
4. Konsantrasyon güçlüğü, karar verme güçlüğü vardır. İşe ya da derse konsantre olmak güçleşmiştir. Mesela hastalar ders çalışırken bir sayfanın sonuna ulaştığında dalıp gittiğini ve ne okuduğunu anlamamış bulunduğunu görür aynı sayfayı yeniden yeniden okurlar. En küçük mevzularda karar verme güçlüğü içinde olduklarını hissederler.
5. Enerji azlığı, devamlı bitkin hissetme, herşeye karşı isteğini yitirme, duygusal olarak birşey hissedememe. Genel anlamda sabahları yataktan bitkin kalkılır.Gün süresince bitkinlik hissi devam eder. Eskiden zevkle yaptıkları işleri yapmak istemez, yalnız kalmayı tercih ederler. Hastalar kimi zaman çocuklarına ve eşlerine karşı birşey hissedemediklerini sanki hislerinin öldüğünü söylerler ve bu durumdan dolayı suçluluk duyduklarını ifade ederler.
6. Ölme isteği olabilir. En hafifçe şeklinde hastalar “allahım canımı al da kurtulayım†diye düşünürler. İntihar fikirleri ya da intihar girişimi olabilir. Büyük bölümü hasta intihar düşüncelerinin yoğun bulunduğunu ama dini açıdan intiharın kabul edilemez bulunduğunu bildikleri için girişimde bulunmadığını ifade eder. Ya da ölürlerse çocuklarına kimin bakacağını bilmedikleri için yaşamak zorunda olduklarını ifade ederler. Bazıları ne yolla intihar edeceğinin planlarını yapar. Bazıları da ama intihar girişiminde bulunduktan sonrasında tedaviye gelir.

Ruhsal tedavi koşul:

Bu hastalığa bağlı ortaya çıkan emareler genel anlamda başka hastalıkları akla getirir ve pek çok şahıs bu belirtilerin depresyona bağlı olarak ta oluşabileceğini düşünmez. Çoğunlukla bu hastalar piyatri haricinde doktorlara başvururlar ya da kendi başlarına tedavi etmeye çalışırlar. Piyatriye başvuran hastaların pek çok başka bölümlerde çalışan hekimler tarafınca bizlere yönlendirilmiştir. Büyük bölümü hastada başka hekimler tarafınca piyatriye yönlendirildikleri için öfkelidir. Bazıları toplumsal baskıdan çekinip gelmek istemez, gelenler de bir an ilkin işini bitirip gitmek ister. Fakat çağımızın en sık görülen hastalıklarından birisi olan ve tedavi edilmediği taktirde ölümle sonuçlanabilen bu hastalığın tedavisi için uzmana başvurmak şarttır.


Bir an ilkin tedavi:

Uygun tedavi edildiği taktirde tamamiyle düzelen bu hastalık uzun sürdüğü taktirde kişinin aile, iş ve toplumsal uyumunu bozmakta kişinin evliliğinin yıkılmasına, işinden ayrılmaya, dost ilişkilerinin bozulmasına yol açabilmektedir. Son yıllarda üstünde durulan bir başka mevzuda depresyon geçirmekte olan anne ve babaların evlatlarının bundan iyi mi etkilendiğidir. Meydana getirilen araştırmalar bu çocuklarda ufak yaşlarda kaygıda artma bulunduğunu erişkinlik döneminde olan kız çocuklarında görülen depresyon oranında artma bulunduğunu gençlik dönemindeki adam çocuklarda ise alkol ve madde kullanımına yönelme bulunduğunu göstermektedir.. Bir an ilkin tedavi olmak evlatların maruz kaldıkları bu travmanın süresini kısaltacak ve dolayısı ile yaşamın daha sonraki dönemlerinde ortaya çıkan bu bozuklukların oranında düşme olacaktır.


DEVAMI

• 
  MR Plus hakkında destek sunar musunuz?


• 
  Kamerayı kuramıyorum destek sunar musunuz?


• 
  PC güncelleme yapmıyor, destek sunar musunuz?