Evlatların esrarengiz ve hayal dolu alemi olan masallar ile ilgili genel bilgilerin yer almış olduğu yazımız Masal, daha çok ufaklıklara an...
Evlatların esrarengiz ve hayal dolu alemi olan masallar ile ilgili genel bilgilerin yer almış olduğu yazımız
Masal, daha çok ufaklıklara anlatılan, muhteşem serüvenlerle dolu hikayelerdir. Masalların başlıca özelliği, içinde insan ve doğa üstü yaratıkların, olayların bulunmasıdır. Devler, cinler, periler masalların başlıca kişilerinden olduğu benzer biçimde, tokatı yiyen şehzadenin süpürgeye çevrilmesi, kuş olup uçması benzer biçimde vakalar da masallarda sık sık rastlanan olaylardır. Masalların ikinci özelliği, onu uyduranın belirgin olmayışıdır. Bu tür durumlar ana-babalardan ufaklıklara anlatıla anlatıla bugüne dek gelmiştir.
Dilimizde de, yüzyıllardan bu yana, yüzlerce masal söylenegelmiştir. Bunların, folklor araştırmaları içinde tespit edilerek yazıya alınması, mütevazı, güzel bir üslupla tekrardan yazılması benzer biçimde emek harcamalar yeni adım atmıştır.
Masallar, bazan ulusal, yöresel kaynaklardan doğmadır. Dede Korkut Hikâyeleri‘nin Orta Anadolu’da söylenen şekilleri, Türk tarihinin destan parçalarının halk içinde yaşadığını gösterir. Bir takım masallar, malum ünlü hikayelerin halk arasına inerek az çok şekil değiştirmesinden doğmuştur: Binbir Gece Hikâyeleri‘nden masal halini almış olanlar benzer biçimde. Bir de, halkın heyecanını uyandıran bir takım acıklı olayların, zaman içinde masallaşmasından meydana gelmiş olanlar vardır: Cenup Yörükleri’ nin «Boş Beşik» efsanesi benzer biçimde.
Eski cemiyet hayatımızda masal bilmekle, masal söylemekle tanınmış hanımlar vardı. Bunlara «masalcı nine» derlerdi. Masalcılar, konaklarda, çoğunluğunu çocuklarla bayanların meydana getirdikleri topluluklara, kış gecelerinde, ramazan gecelerinde bildikleri, bazan da uydurdukları masalları tatlı tatlı anlatırlardı. Bu masallar büyük bölümü vakit şu şekilde bir tekerlemeyle başlar:
«Evvel vakit içinde, kalbur saman içinde, deve tellâl iken, pire berber iken, ben annemin beşiğini sallar, annem bana ninni söyler iken… Bîr padişahın birbirlerinden güzel üç kızı varmış. Bigün…»
Masalların bitişi de büyük bölümü kez şu şekilde bir tekerlemeyle biter: «Gökten üç elma düştü, birisini kendim yedim, birisini bu masalı dinliyene verdim, birisini… Onlar ermiş muradına, bizler çıkalım kerevetine!»
Ulusların kendilerine nazaran masallar vardır. Bir sürü yazarlar ya bu tarz şeyleri işleyerek, ya da kendileri yeni mevzular bularak, çocuklar için türlü masallar, hayvan hikayeleri yazmışlardır. Bunların başlangıcında Andersen, Grimm Kardeşler, La Fontaine gelir.
YORUMLAR