matrak -ğı isim, eskimiş Arapça miµr¥® 1 . Kalınca sopa, sopa. 2 . ödat, argo Keyifli, komik, hoş: "Cavcav şeklinde...
matrak -ğı
isim, eskimiş Arapça miµr¥®
1 . Kalınca sopa, sopa.
2 . ödat, argo Keyifli, komik, hoş:
"Cavcav şeklinde matrak oğlan var mı yahu?"- A. İlhan.
Matrak Oyunu Nedir? Matrak Oyunu
Matrak Moda kitabının özetini nasıl bulabilirim?
MATRAK a. (ar. mı(rak, sopa'dan).
1. Esk. Kalınca sopa, sopa.
2. Arg. Alay, eğlence, komiklik: Sen onları ciddiye alma, matrak olsun diye o şekilde yapıyorlar.
3. Bir kimselerle matrak geçmek, bir kimseyi alay mevzusu yapmak, onunla eğlenmek (arg.). || Bir kimseyi matrağa alabilmek, biriyle eğlenmek, alay etmek (arg.).
*-*Dans. Esk. Ortaya dikilen bir direğin tepesinden bağlanıp aşağı sarkıtılan kurdelelerle meydana getirilen bir tür dans. (Bk. ansikl. böl.)
*-*Esk. sey. oy. Matrak oyunu, oyuncuların ellerinde kalınca bir sopa ya da tahta bir kılıç ve kalkan şeklinde kullandıMarı bîr yastıkla yaptıkları bir tür ritmik dövüş. (Savaşı simgeleyen bir seyirlik oyundu. Yarı spor, yarı dans niteliğindeydi.)
*-*Esk. sil. üstü ten kaplanmış, yuvarlak başlı kalınca bir sopadan meydana gelen ve acemilerin eğitiminde kullanılan talim silahı. || Sepetten örülmüş ve üzerine ibrişim ya da sahtiyan kaplanmış bir tür talim kalkanı.
♦ sıf. Arg. Eğlendirici, komik, gülünç kimse ya da şey için kullanılır: Ne matrak kız. Görmeliydin, çok matrak bir filmdi.
*-*ANSİKL. XIX. yy.'da osmanlı sarayında moda olmuş bir danstı. Harem eğlencelerinde, bayramlarda ve hususi günlerde sergilenirdi. Matrak dansı için ortaya dört ayaklı ve cilalı bir doğrudan konur, tepesine birer uçları aşağı sarkacak şekilde renkli kurdeleler bağlanırdı. Müzik başlayınca kurdelelerin renginde giyinmiş kızlar döne döne dans ederek giysilerinin rengindeki kurdeleleri ucundan meblağ, tepeye değin ördükten sonrasında gene dans ederek gözerlerdi.
1. Esk. Kalınca sopa, sopa.
2. Arg. Alay, eğlence, komiklik: Sen onları ciddiye alma, matrak olsun diye o şekilde yapıyorlar.
3. Bir kimselerle matrak geçmek, bir kimseyi alay mevzusu yapmak, onunla eğlenmek (arg.). || Bir kimseyi matrağa alabilmek, biriyle eğlenmek, alay etmek (arg.).
*-*Dans. Esk. Ortaya dikilen bir direğin tepesinden bağlanıp aşağı sarkıtılan kurdelelerle meydana getirilen bir tür dans. (Bk. ansikl. böl.)
*-*Esk. sey. oy. Matrak oyunu, oyuncuların ellerinde kalınca bir sopa ya da tahta bir kılıç ve kalkan şeklinde kullandıMarı bîr yastıkla yaptıkları bir tür ritmik dövüş. (Savaşı simgeleyen bir seyirlik oyundu. Yarı spor, yarı dans niteliğindeydi.)
*-*Esk. sil. üstü ten kaplanmış, yuvarlak başlı kalınca bir sopadan meydana gelen ve acemilerin eğitiminde kullanılan talim silahı. || Sepetten örülmüş ve üzerine ibrişim ya da sahtiyan kaplanmış bir tür talim kalkanı.
♦ sıf. Arg. Eğlendirici, komik, gülünç kimse ya da şey için kullanılır: Ne matrak kız. Görmeliydin, çok matrak bir filmdi.
*-*ANSİKL. XIX. yy.'da osmanlı sarayında moda olmuş bir danstı. Harem eğlencelerinde, bayramlarda ve hususi günlerde sergilenirdi. Matrak dansı için ortaya dört ayaklı ve cilalı bir doğrudan konur, tepesine birer uçları aşağı sarkacak şekilde renkli kurdeleler bağlanırdı. Müzik başlayınca kurdelelerin renginde giyinmiş kızlar döne döne dans ederek giysilerinin rengindeki kurdeleleri ucundan meblağ, tepeye değin ördükten sonrasında gene dans ederek gözerlerdi.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR