MECRUH sıf. (ar. mecruh). Esk. 1. Yaralı, yara almış: "Aldıkları tutsak mecruh ise ona bakarlar ve onu ailesine gönderirler&qu...
MECRUH sıf. (ar. mecruh). Esk.
1. Yaralı, yara almış: "Aldıkları tutsak mecruh ise ona bakarlar ve onu ailesine gönderirler" (F. Köprülü).
2. Kırılmış, incinmiş,
3. Kanıtlarla çürütülmüş, geçersiz kabul edilmiş.
4. Mecruh olmak, yaralanmak; incinmek.
5. Mecruh-ül-fuad, gönlü yaralı, kalbi kırık.
*-*Sey. oy. Mecruhun meserreti *-* SüNNET.
1. Yaralı, yara almış: "Aldıkları tutsak mecruh ise ona bakarlar ve onu ailesine gönderirler" (F. Köprülü).
2. Kırılmış, incinmiş,
3. Kanıtlarla çürütülmüş, geçersiz kabul edilmiş.
4. Mecruh olmak, yaralanmak; incinmek.
5. Mecruh-ül-fuad, gönlü yaralı, kalbi kırık.
*-*Sey. oy. Mecruhun meserreti *-* SüNNET.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR