Modernleşme nedir? Modernleşmenin özellikleri, çağıl dönemde değişme, kültürel, ekonomik ve siyasal etkenler hakkında bilgi. MODERNLEŞME M...
Modernleşme nedir? Modernleşmenin özellikleri, çağıl dönemde değişme, kültürel, ekonomik ve siyasal etkenler hakkında bilgi.
MODERNLEŞME
MODERNİTE; geleneksel yaşam biçimlerinden mühim bir kopuşu belirten, 18. ve 19. yy.’da ortaya çıkan toplumsal süreçlerin farklılığını ve dinamizmini ifade eden bir terimdir.
Modernizm sürecinde ulus-devlet anlayışı ortaya çıktı. Milliyetçilik, yurttaşlık, demokrasi, liberalizm, sosyalizm şeklinde fikirleri gelişti. 18. yy.’da Aydınlanma, doğaya ve toplumsal dünyaya yeni anlama biçimlerini getirdi. Aydınlanmayla birlikte sekülerleşme (dünyevi olan) süreci başladı.
Çağdaş Dönemde Değişme
Son iki yüzyılda doğrusu çağıl dönemde toplumsal değişimin hızı artmıştır. Bu süratli değişime neden olan etkenleri üç kategoride toplayabiliriz:
1. Kültürel Etkenler
Çağdaş bakış açısının eleştirel ve yenilikçi niteliğinin ortaya çıkışını bilimin gelişmesi ve düşüncenin laikleşmesi elde etmiştir. Yaşam biçimleri anane ya da alışkanlıklara değil “ussal” (rasyonel) bir temele oturtulmaktadır.
Özgürlük, eşitlik ve demokratik katılım idealleri büyük seviyede geçmiş iki ya da üç yüzyılın ürünüdür. Bu şekilde idealler, toplumsal ve politik değişiklik süreçlerinin harekete geçirilmesini sağlamışlardır. Bu düşünceler yaşam biçimlerinin devamlı olarak gözden geçirilmesini gerektirir. Başlangıçta Batı’da geliştirilmiş olsalar da bu şekilde idealler, dünyanın bir çok yerinde değişimi özendirme yöntemiyle uygulama alanı bakımından giderek hakikaten de evrensel ve küresel hâle gelmişlerdir.
2. Ekonomik Etkenler
Ekonomik etkenler içinde en mühim olanı, endüstri kapitalizminin etkisidir. Çağdaş kapitalizm, daha evvelinde mevcud üretim düzenlerinden kökten bir halde farklıdır. Şu sebeple kapitalizm, üretimin daha devamlı büyümesi ile servet birikiminin giderek artmasına yol açmaktadır. Geleneksel üretim düzenlerinde, üretim düzeyleri, alışkanlığa dayanan geleneksel gereksinimlere bağlı olduğundan oldukça durağandır. Kapitalizm, üretim teknolojisinin devamlı olarak gözden geçirilmesini özendirir. Çağdaş sanayinin yol açmış olduğu bilime dayalı teknolojik yenilik oranı, geçmişteki tüm ekonomik seviye biçimlerinde olduğundan daha çok yüksektir.
Bilim ve değişen teknolojinin yaşama biçimlerimiz üstünde gösterdiği tesir, ekonomik alanın ötesine de geçmektedir. Bilim ve teknoloji, politik ve kültürel etkenleri hem etkisinde bırakır hem de onlardan etkilenir. Bilimsel ve teknolojik gelişme, mesela, radyo, tv, cep telefonları ve web şeklinde çağıl haberleşme-iletişim biçimlerinin yaratılmasına destek olmuştur. Elektronik haberleşme-iletişim biçimleri son yıllarda siyasette de değişimlere yol açmıştır. Tv ve web şeklinde elektronik araçları kullanımımız, bizim dünya hakkında ne düşündüğümüz ve ne hissettiğimizi de biçimlendirir hâle gelmiştir.
3. Siyasal Etkenler
Ülkeler arasındaki güçlerini artırma, servetlerini büyütme ve asken rakiplerine üstünlük sağlama mücadeleleri, son iki ya da üç yüzyıl süresince değişimin enerjik bir membaı olmuştur. Hem içsel hem de dışsal olarak siyasal karar alma süreci toplumsal değişmeyi geçmişte olduğundan çok daha çok yönlendirmektedir.
Son iki ya da üç yüzyıl içinde siyasal ve ekonomik gelişmelerin karşılıklı olarak birbirini etkilediği kesindir. Hükümetler artık ekonomik gelişme oranlarını yükseltmede mühim rol oynamaktadır. Hükümetin en büyük işveren olduğu tüm endüstri toplumlarında da üretime meydana getirilen hükümet müdahaleleri oldukça fazladır.
Askeri güç ile cenk da yaygın öneme haiz olmuştur. Batı ülkelerinin on yedinci yüzyıldan başlayarak haiz oldukları askeri güç onlara, dünyanın tüm bölgelerini etkileme olanağı vermiştir. Hem de Batı yaşam biçimlerinin küresel düzeyde yayılımının da temelinde yer almıştır. Yirminci yüzyılda, iki dünya savaşının tesirleri ciddi boyutlarda olmuştur: Bir çok ülkenin sosyo-ekonomik olarak yıkıma uğraması, mesela İkinci Dünya Savaşı’nın arkasından Almanya ve Japonya’da olduğu şeklinde mühim kurumsal değişmeleri bununla beraber getiren tekrardan inşa süreçlerine yol açmıştır, ingiltere şeklinde zaferi kazanan devletler bile savaşın ülke ekonomisine tesirinin bir sonucu olarak ortaya çıkan mühim iç değişmeler yaşamıştır.
YORUMLAR