mübareze isim, eskimiş (müba:reze) Arapça mubÂ¥reze 1 . Çekişme: "Kocalarının aşkına sahip ve hâkim olmak hususundaki mübare...
mübareze
isim, eskimiş (müba:reze) Arapça mubÂ¥reze
1 . Çekişme:
"Kocalarının aşkına sahip ve hâkim olmak hususundaki mübarezede kadınlar rakibelerine nispetle pek müsait olmayan bir mevkide bulunurlar."- H. C. Yalçın.
2 . Düşman olan taraflardan birer kişinin çıkarak çarpışması.
isim, eskimiş (müba:reze) Arapça mubÂ¥reze
1 . Çekişme:
"Kocalarının aşkına sahip ve hâkim olmak hususundaki mübarezede kadınlar rakibelerine nispetle pek müsait olmayan bir mevkide bulunurlar."- H. C. Yalçın.
2 . Düşman olan taraflardan birer kişinin çıkarak çarpışması.
MüBAREZE a(ar büruz'dan mübareze, mübarezet). Esk.
1. Düşman tarafların kendi aralarında seçtikleri iki kişinin, kavganın ya da savaşın sonucunu belirlemek üzere karşı karşıya gelmeleri, çarpışmaları.
2. Mücadele, vuruşma: "Genç kadının bütün gençliği bu beyhude yorgunluklar sefil mübarezeter ile geçmişti" (H. E. Adıvar).
3. Namus ya da onur adına yapılan teke tek mücadele, düello.
4. Mübareze etmek, vuruşmak, çarpışmak: hataya karşı muzafferane mübareze etmeleri daha iyi değil midir?" (H. C. Yalçın).
1. Düşman tarafların kendi aralarında seçtikleri iki kişinin, kavganın ya da savaşın sonucunu belirlemek üzere karşı karşıya gelmeleri, çarpışmaları.
2. Mücadele, vuruşma: "Genç kadının bütün gençliği bu beyhude yorgunluklar sefil mübarezeter ile geçmişti" (H. E. Adıvar).
3. Namus ya da onur adına yapılan teke tek mücadele, düello.
4. Mübareze etmek, vuruşmak, çarpışmak: hataya karşı muzafferane mübareze etmeleri daha iyi değil midir?" (H. C. Yalçın).
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR