Savunma TDK, Türk Dil Kurumu Ar. mudÂ¥fa¤a a. (müda:faa) Müdafa, koruma: “Bu kuyruk acısıyla kendilerini müdafaaya kalkıştılar.â...
Savunma
TDK, Türk Dil Kurumu
Ar. mud¥fa¤a
a. (müda:faa) Müdafa, koruma: “Bu kuyruk acısıyla kendilerini müdafaaya kalkıştılar.†-A. H. Çelebi.
TDK, Türk Dil Kurumu
Ar. mud¥fa¤a
a. (müda:faa) Müdafa, koruma: “Bu kuyruk acısıyla kendilerini müdafaaya kalkıştılar.†-A. H. Çelebi.
"Hattı savunma yoktur sathı savunma vardır, o satıh tüm vatandır" ne anlamına gelir?
Gard-ı Savunma
MüDAFAA a. (ar. müdSfa'a).
1. Bir kimseyi, bir şeyi, bir yeri yada kendini bir tehlikeye, bir saldırıya, bir suçlamaya karşı korumak, korumak için çaba sarfetmek eylemi; müdafa: Bir kalenin müdafaası. Çanakkale müdafaası. insan haklarının müdafaası. Mahkemede müdafaasını kendi yapmış oldu.
2. Bir kimseyi, bir yeri savunma etmek, onu her türlü saldırıya karşı savaşım vererek, dövüşerek korumak: Bir bölgeyi istilalara karşı savunma etmek. Kendini silahla savunma etmek.
3. Bir kimseyi, bir şeyi (soyut) savunma etmek, onu, meydana getirilen ya da yapılabilecek her türlü suçlama ve eleştirilere karşı desteklemek, suçlama ve eleştirilere karşı koymak; korumak için çaba sarfetmek: Hep babasını savunma eder Bir tezi savunma etmek. Sanık kendini iyi savunma etti.
4. Söz müdafaanın, bir mahkemede, konuşma sırasının iddiadan sonrasında kendini korumak için çaba sarfeden tarafa (davalıya) geldiğini söylemek için kullanılan deyim.
—Esk. Mûdafaai milliyye, ulusal müdafa.
—Huk. SAVUNMA'nın eşanlamlısı. Meşru savunma, bir kimsenin kendisine ya da bir başkalarına yönelik bir saldırıya karşı, hemen sertlik kullanarak karşılık verme hakkı. (Bk. ansikl. böl.)
—Spor. SAVUNMA'nın eşanlamlısı.
—Tar. telm. “Hattı savunma yoktur, sathı savunma vardır.†(HAT.)
—ANSİKL. Huk. Meşru savunma, bir sertlik eyleminin hukuka aykırılığını ortadan kaldıran ve eylemi haklı hale sokan hususi bir durumdur.
Meşru savunma durumundan söz edilebilmek için şu koşulların bulunması gerekir:
1. hukuka aykırı bir saldırının varlığı;
2. bu hücum sürerken karşı konması;
3. saldırıyla müdafa içinde bir denkliğin bulunması. Türk ceza k., meşru savunma durumunda işlenen fiilden (eylemden) dolayı, faile ceza verilemeyeceğini öngörmektedir (md. 49). Meşru savunma tazminat yükümlülüğünü de ortadan kaldırır Meşru savunma durumunda saldırganın kendisine (şahsına) ya da mallarına meydana getirilen zarardan dolayı tazminat ödenmez (Borçlar k. md. 52).
1. Bir kimseyi, bir şeyi, bir yeri yada kendini bir tehlikeye, bir saldırıya, bir suçlamaya karşı korumak, korumak için çaba sarfetmek eylemi; müdafa: Bir kalenin müdafaası. Çanakkale müdafaası. insan haklarının müdafaası. Mahkemede müdafaasını kendi yapmış oldu.
2. Bir kimseyi, bir yeri savunma etmek, onu her türlü saldırıya karşı savaşım vererek, dövüşerek korumak: Bir bölgeyi istilalara karşı savunma etmek. Kendini silahla savunma etmek.
3. Bir kimseyi, bir şeyi (soyut) savunma etmek, onu, meydana getirilen ya da yapılabilecek her türlü suçlama ve eleştirilere karşı desteklemek, suçlama ve eleştirilere karşı koymak; korumak için çaba sarfetmek: Hep babasını savunma eder Bir tezi savunma etmek. Sanık kendini iyi savunma etti.
4. Söz müdafaanın, bir mahkemede, konuşma sırasının iddiadan sonrasında kendini korumak için çaba sarfeden tarafa (davalıya) geldiğini söylemek için kullanılan deyim.
—Esk. Mûdafaai milliyye, ulusal müdafa.
—Huk. SAVUNMA'nın eşanlamlısı. Meşru savunma, bir kimsenin kendisine ya da bir başkalarına yönelik bir saldırıya karşı, hemen sertlik kullanarak karşılık verme hakkı. (Bk. ansikl. böl.)
—Spor. SAVUNMA'nın eşanlamlısı.
—Tar. telm. “Hattı savunma yoktur, sathı savunma vardır.†(HAT.)
—ANSİKL. Huk. Meşru savunma, bir sertlik eyleminin hukuka aykırılığını ortadan kaldıran ve eylemi haklı hale sokan hususi bir durumdur.
Meşru savunma durumundan söz edilebilmek için şu koşulların bulunması gerekir:
1. hukuka aykırı bir saldırının varlığı;
2. bu hücum sürerken karşı konması;
3. saldırıyla müdafa içinde bir denkliğin bulunması. Türk ceza k., meşru savunma durumunda işlenen fiilden (eylemden) dolayı, faile ceza verilemeyeceğini öngörmektedir (md. 49). Meşru savunma tazminat yükümlülüğünü de ortadan kaldırır Meşru savunma durumunda saldırganın kendisine (şahsına) ya da mallarına meydana getirilen zarardan dolayı tazminat ödenmez (Borçlar k. md. 52).
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR