Muharrem TDK İslam Ansiklopedisi isim Arapça mu§arrem Ay takviminin birinci ayı, aşure ayı, matem ayı. Muharrem, "Haram k...
Muharrem
TDK İslam Ansiklopedisi
isim Arapça mu§arrem
Ay takviminin birinci ayı, aşure ayı, matem ayı.
Muharrem, "Haram kılınmış" anlamına gelir. KaÂmeri senenin ilk ayının ismi da Muharrem'dir. Bu aya Muharrem ismi, Eşhuru'l-Hurum denen, kavga ve saÂvaşın haram olduğu aylardan birisi ve senenin ilk ayı olduğundan verilmiştir.
TDK İslam Ansiklopedisi
Ay takviminin birinci ayı, aşure ayı, matem ayı.
Muharrem, "Haram kılınmış" anlamına gelir. KaÂmeri senenin ilk ayının ismi da Muharrem'dir. Bu aya Muharrem ismi, Eşhuru'l-Hurum denen, kavga ve saÂvaşın haram olduğu aylardan birisi ve senenin ilk ayı olduğundan verilmiştir.
Muharrem Ertaş
Muharrem ayı başlangıç zamanı nedir?
Muharrem Temiz
MUHARREM sıf. (ar. muharrem). Esk. Yasaklanmış, haram kılınmış.
♦ a. Kameri ayların birincisi.
—ANSİKL. Ed. Alevi-bektaşi geleneğinde, muharrem ayının ilk on günü yas günüdür. Türkiye'de geniş bir halk kesimi bu geleneği sürdürür. Evlerde aşure yapılıp dağıtılır. Daha eskiden Kerbela vakasını mevzu edinen mersiye ve makteller okunması mümkün; nevha, mersiye, destan ve taziyeler kendilerine özgü makamla söylenir; bu tür durumlar okunurken törenlere katılanlar göğüsleri ni ve sırtlarını döverdi. Bir takım yörelerde (örn. İğdır ve köyleri) bugün de Kerbela mersi yeleri trajik bir şekilde söylenir. Bu törenlerde “sinezen, nevha" denilen şiirler okunması mümkün. Fuzuli'nin Hadikat üs-süeda'sının her gün bir kısımı; onuncu gün ise şahadet kısımı okunması mümkün. Lamii Çelebi'nin mesnevi tarzındaki Maktel-i Hüseyn'i de, trajik şekilde topluluk içinde okunan yapıtlardandır. Törenlerde meddah, nakkal, ruzehan, perdedari adıyla anılan anlatıcılar, vakaları acıklı şekilde dile getirir. Matem orucuna başlanacağı günün akşamı niyet tercümanı, bir süre sonra mürşit tarafınca uzun bir matem duası okunması mümkün. Muharrem'in onuncu günü bektaşi dergâhlarında aşçı baba ve mürşidin denetiminde gülbank ve tercüman okunarak aşure pişirilir.
—isi. Sözcük, cahiliye devrinde safer ül-muharrem şeklinde, birinci ayın aslolan ismi olan safer sözcüğünün sıfatı olarak kullanılırdı, Giderek ödat, nitelenen sözcüğün yerini aldı. Bu ayın muharrem (mukaddes, saygıdeğer) diye nitelendirilmesinin sebebi, insanlık zamanı süresince bu ay içinde geç tiğinejnanılan mühim olaylardır, inanca gore Âdem'in tövbesi bu ayda kabul edildi; Musa peygamberin Firavun'un zulmünden kurtulması, idris peygamberin göğe çıkması, Nuh tufanının dinmesi ve geminin Cudi dağına oturması, İbrahim peygamberin alevden kurtulması bu ay içinde oldu.
Muharrem ayı, bilhassa şiiler için büyük ehemmiyet taşır. Hüseyin'in Kerbela'da 10 muharrem tarihinde şehit edilmesi bundan ötürü, şiiler, bu günü yasla geçirirler; o gün kendilerince mukaddes sayılan bölgeleri, bilhassa Kerbela'yı ziyaret ederler. 9 muharrem, şiflerin oruç günüdür. Tek bigün olmaması koşuluyla, bu günlerde oruç tutmak sünnilerce de sevap sayılır.
♦ a. Kameri ayların birincisi.
—ANSİKL. Ed. Alevi-bektaşi geleneğinde, muharrem ayının ilk on günü yas günüdür. Türkiye'de geniş bir halk kesimi bu geleneği sürdürür. Evlerde aşure yapılıp dağıtılır. Daha eskiden Kerbela vakasını mevzu edinen mersiye ve makteller okunması mümkün; nevha, mersiye, destan ve taziyeler kendilerine özgü makamla söylenir; bu tür durumlar okunurken törenlere katılanlar göğüsleri ni ve sırtlarını döverdi. Bir takım yörelerde (örn. İğdır ve köyleri) bugün de Kerbela mersi yeleri trajik bir şekilde söylenir. Bu törenlerde “sinezen, nevha" denilen şiirler okunması mümkün. Fuzuli'nin Hadikat üs-süeda'sının her gün bir kısımı; onuncu gün ise şahadet kısımı okunması mümkün. Lamii Çelebi'nin mesnevi tarzındaki Maktel-i Hüseyn'i de, trajik şekilde topluluk içinde okunan yapıtlardandır. Törenlerde meddah, nakkal, ruzehan, perdedari adıyla anılan anlatıcılar, vakaları acıklı şekilde dile getirir. Matem orucuna başlanacağı günün akşamı niyet tercümanı, bir süre sonra mürşit tarafınca uzun bir matem duası okunması mümkün. Muharrem'in onuncu günü bektaşi dergâhlarında aşçı baba ve mürşidin denetiminde gülbank ve tercüman okunarak aşure pişirilir.
—isi. Sözcük, cahiliye devrinde safer ül-muharrem şeklinde, birinci ayın aslolan ismi olan safer sözcüğünün sıfatı olarak kullanılırdı, Giderek ödat, nitelenen sözcüğün yerini aldı. Bu ayın muharrem (mukaddes, saygıdeğer) diye nitelendirilmesinin sebebi, insanlık zamanı süresince bu ay içinde geç tiğinejnanılan mühim olaylardır, inanca gore Âdem'in tövbesi bu ayda kabul edildi; Musa peygamberin Firavun'un zulmünden kurtulması, idris peygamberin göğe çıkması, Nuh tufanının dinmesi ve geminin Cudi dağına oturması, İbrahim peygamberin alevden kurtulması bu ay içinde oldu.
Muharrem ayı, bilhassa şiiler için büyük ehemmiyet taşır. Hüseyin'in Kerbela'da 10 muharrem tarihinde şehit edilmesi bundan ötürü, şiiler, bu günü yasla geçirirler; o gün kendilerince mukaddes sayılan bölgeleri, bilhassa Kerbela'yı ziyaret ederler. 9 muharrem, şiflerin oruç günüdür. Tek bigün olmaması koşuluyla, bu günlerde oruç tutmak sünnilerce de sevap sayılır.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR