Muharrik TDK, Türk Dil Kurumu ödat, eskimiş Arapça mu§arrik 1 . Hareketi elde eden, harekete getiren: "Muharrik kuvvet....
Muharrik
TDK, Türk Dil Kurumu
ödat, eskimiş Arapça mu§arrik
1 . Hareketi elde eden, harekete getiren:
2 . (mecaz) Kışkırtıcı.
TDK, Türk Dil Kurumu
1 . Hareketi elde eden, harekete getiren:
"Muharrik kuvvet."- .
2 . (mecaz) Kışkırtıcı.
MUHARRİK, -ki sıf. (ar. tahrik'ten mu harrik). Esk
1. Devitken, kımıldatan, harekete geçiren.
2. Ayaklandıran, kışkır tan: "Şüphesiz bu muharrik tek ve yalnız başına değildir" (Ahmet Muammer ve Şükrü Kaya).
MUHARRİK sıf. (ar. tahrik'ten muharrik). Esk.
1. Yakan, yakıcı.
2. Susatan, hararet veren.
3. Kendisine açındıran.
1. Devitken, kımıldatan, harekete geçiren.
2. Ayaklandıran, kışkır tan: "Şüphesiz bu muharrik tek ve yalnız başına değildir" (Ahmet Muammer ve Şükrü Kaya).
MUHARRİK sıf. (ar. tahrik'ten muharrik). Esk.
1. Yakan, yakıcı.
2. Susatan, hararet veren.
3. Kendisine açındıran.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR