Muhlis ödat, eskimiş Arapça mu¬li¹ Dostluğunda ve inançlarında içten olan. Birleşik Sözler halis muhlis Muhlis Akarsu Mu...
Muhlis
ödat, eskimiş Arapça mu¬li¹
Dostluğunda ve inançlarında içten olan.
Birleşik Sözler
ödat, eskimiş Arapça mu¬li¹
Dostluğunda ve inançlarında içten olan.
Birleşik Sözler
- halis muhlis
Muhlis Akarsu
Muhlis Sabahattin Ezgi
Mehmet Muhlis Koner
MUHLİS sıf. (ar. ilılas'tan muhlis). Esk.
1. Halis, saf.
2. Dostluğu ve sevgisi içten olan: "Kendisine muhlis ve sadık sanır idi" (Cevdet Paşa, XIX. yy.).
3. Halis muhlis HALİS.
4. Muhlisleri ya da muhlisiniz, resmi yazışmalarda “ben" anlamında büyükten küçüğe söylenilen hitap sözü: "Mühri hümâyunu muhlisinize inayet ve İhsan buyurdular" (Cevdet Paşa. XIX. yy).
1. Halis, saf.
2. Dostluğu ve sevgisi içten olan: "Kendisine muhlis ve sadık sanır idi" (Cevdet Paşa, XIX. yy.).
3. Halis muhlis HALİS.
4. Muhlisleri ya da muhlisiniz, resmi yazışmalarda “ben" anlamında büyükten küçüğe söylenilen hitap sözü: "Mühri hümâyunu muhlisinize inayet ve İhsan buyurdular" (Cevdet Paşa. XIX. yy).
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR