muhtasar ödat, eskimiş Arapça mu¬ta¹ar Kısaltılmış olan. MUHTASAR sıf. (ar. ihtisardan muh- taşaı). Esk. Kısaltılm...
muhtasar
ödat, eskimiş Arapça mu¬ta¹ar
Kısaltılmış olan.
ödat, eskimiş Arapça mu¬ta¹ar
Kısaltılmış olan.
MUHTASAR sıf. (ar. ihtisardan muh- taşaı). Esk. Kısaltılmış, özet: "... bir denizden geçtikleri hikâyesi muhtasar bir surette mevcuttur" (F. Köprülü).
—Ed. Arap, fars ve türk edebiyatlarında, bir yapıttan özetlenerek oluşturulan yapıt. (Örn. Kuduri'nin el-Muhtasar adlı fıkıh usulü ile ilgili yapıtı, Taftazani'nin edebiyata ilişkin Muhtasar ül-meani'si, ibnülhâcip'in fıkıh kitabı olan Muhtasar ül -münteha'sı.)
—Ed. Arap, fars ve türk edebiyatlarında, bir yapıttan özetlenerek oluşturulan yapıt. (Örn. Kuduri'nin el-Muhtasar adlı fıkıh usulü ile ilgili yapıtı, Taftazani'nin edebiyata ilişkin Muhtasar ül-meani'si, ibnülhâcip'in fıkıh kitabı olan Muhtasar ül -münteha'sı.)
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR