MUKASSİ sıf. (ar tafrs/ye'den mukassi). Esk. 1. Kasvet veren, bunaltıcı: "Şucedelgâhı mukasside tüm hüsranla" (Tevfik ...
MUKASSİ sıf. (ar tafrs/ye'den mukassi). Esk.
1. Kasvet veren, bunaltıcı: "Şucedelgâhı mukasside tüm hüsranla" (Tevfik Fikret).
2. Havasız, boğucu yer için kullanılır: "Çölün samût ve mukassi leyâli târında esen riyâh ona enfâs-ı kudsiyân gibidir" (Tevfik Fikret).
1. Kasvet veren, bunaltıcı: "Şucedelgâhı mukasside tüm hüsranla" (Tevfik Fikret).
2. Havasız, boğucu yer için kullanılır: "Çölün samût ve mukassi leyâli târında esen riyâh ona enfâs-ı kudsiyân gibidir" (Tevfik Fikret).
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR