MUNTAZAM sıf. (ar. muntazam). 1. Düzgün: Muntazam yüz hatları. Muntazam yollar. Muntazam bir giyim. 2. Derli toplu, tertipli, terti...
MUNTAZAM sıf. (ar. muntazam).
1. Düzgün: Muntazam yüz hatları. Muntazam yollar. Muntazam bir giyim.
2. Derli toplu, tertipli, tertipli, uyumlu şey için kullanılır: Muntazam bir oda. Muntazam bir yaşamı olmak.
3. Tertipli aratıklarla yinelenen şey için kullanılır, tertipli: Çocuğun uyku ve yiyecek saatleri çok muntazam.
—Ask. Muntazam kıtalar, yürürlükteki yasa ve yönetmeliklere uyularak tabanca altına alınan, belli başlı bir kadro ve kuruluşu olan askeri birlik.
♦ be. Düzgün bir şekilde ve tertipli: Törene katılan öğrenciler çok muntazam yürüyorlardı. Muntazam giyinmiş bir genç.
1. Düzgün: Muntazam yüz hatları. Muntazam yollar. Muntazam bir giyim.
2. Derli toplu, tertipli, tertipli, uyumlu şey için kullanılır: Muntazam bir oda. Muntazam bir yaşamı olmak.
3. Tertipli aratıklarla yinelenen şey için kullanılır, tertipli: Çocuğun uyku ve yiyecek saatleri çok muntazam.
—Ask. Muntazam kıtalar, yürürlükteki yasa ve yönetmeliklere uyularak tabanca altına alınan, belli başlı bir kadro ve kuruluşu olan askeri birlik.
♦ be. Düzgün bir şekilde ve tertipli: Törene katılan öğrenciler çok muntazam yürüyorlardı. Muntazam giyinmiş bir genç.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR