musalla isim, din b. (musalla Arapça mu¹allÂ¥ 1 . Namazgâh. 2 . Camilerde cenaze namazı kılınan yer. Birleşik Sözler musalla ta...
musalla
isim, din b.
(musalla Arapça mu¹allÂ¥
1 . Namazgâh.
2 . Camilerde cenaze namazı kılınan yer.
Birleşik Sözler
musalla taşı
Kaynak:
Rüyada Musalla Taşı Görmek
MUSALLA a. (ar. musalla).
1. Namaz kılmaya ayrılmış açık yer; namazgâh. (Bk. ansikl. böl.)
2. Camilerde cenazenin konulup önünde namaz kılındığı yer.
3. Musalla taşı, namazı kılınırken üzerine tabutun konulduğu yüksekçe masa şeklinde taş. (Kıble doğrultusuna dik şekilde konumlandırılır.)
—AnsIkl. Halk dilinde, daha çok, cenaze namazının kılındığı yer olarak malum musalla, islamın ilk dönemlerinde namaz kılınan yer, mescit anlamtndaydı. Kimi larda suçluların idam edildiği yer olarak da belirtilir. Musallaların kökeni Arabistan'a bağlanır, ilk musalla Medine'nin G. B.'sında Beni Selime denilen yerdeydi. Pek çok yönetim merkezinde de musallalar vardı (Rabat musallası). Bu tür şeyler büyük bölümü kez şehir haricinde yer edinen, taşınabilir bir mihrabı ve minberi bulunan, duvarlarla çevrili mekânlardır (Mansure musallası). Tunus'ta Hafsi devletinin kurucusu Ebu Zekeriya kuleli, mazgallı bir musalla yaptırmıştı (XIII. yy. ilk yarısı). İran mimarlığında ise musallalar yüksek girişli bir eyvan ve uçta duvar içindeki mihrabıyla heybetli bir görünüm kazanmıştır (Buhara, Herat, Isfahan musallaları). Türkler'de bu mekânlar namazgâh olarak adlandırıldı.
Kaynak: Büyük Larousse
1. Namaz kılmaya ayrılmış açık yer; namazgâh. (Bk. ansikl. böl.)
2. Camilerde cenazenin konulup önünde namaz kılındığı yer.
3. Musalla taşı, namazı kılınırken üzerine tabutun konulduğu yüksekçe masa şeklinde taş. (Kıble doğrultusuna dik şekilde konumlandırılır.)
—AnsIkl. Halk dilinde, daha çok, cenaze namazının kılındığı yer olarak malum musalla, islamın ilk dönemlerinde namaz kılınan yer, mescit anlamtndaydı. Kimi larda suçluların idam edildiği yer olarak da belirtilir. Musallaların kökeni Arabistan'a bağlanır, ilk musalla Medine'nin G. B.'sında Beni Selime denilen yerdeydi. Pek çok yönetim merkezinde de musallalar vardı (Rabat musallası). Bu tür şeyler büyük bölümü kez şehir haricinde yer edinen, taşınabilir bir mihrabı ve minberi bulunan, duvarlarla çevrili mekânlardır (Mansure musallası). Tunus'ta Hafsi devletinin kurucusu Ebu Zekeriya kuleli, mazgallı bir musalla yaptırmıştı (XIII. yy. ilk yarısı). İran mimarlığında ise musallalar yüksek girişli bir eyvan ve uçta duvar içindeki mihrabıyla heybetli bir görünüm kazanmıştır (Buhara, Herat, Isfahan musallaları). Türkler'de bu mekânlar namazgâh olarak adlandırıldı.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR