Müzik nedir? Müzik Dünyaya gözlerimizi açtığımız ilk minlerde annelerimizin ninnileriyle, bilincine varmadan müzikle tanışmış olu...
Müzik nedir?
Müzik
Dünyaya gözlerimizi açtığımız ilk minlerde annelerimizin ninnileriyle, bilincine varmadan müzikle tanışmış oluruz. Daha sonra duyduğumuz sarkılan, sözlerinin anlaÂmını kavramadan tekrarlar, melodisini yakaÂlamaya çalışırız. Bir tencere ya da masaya vurarak ilk kez kendi kendimize müzik yapÂmanın tadına varırız. İlkokul çağında mandoÂlin ya da flüt gibi gerçek bir müzik aleti çalmaya başlamak başlı başına bir mutluluktur. Müzikle tanışıklığımız arttıkça, müziğin coşku, sevinç, korku ve keder gibi duygulann anlatımındaki gücünü keşfederiz. Aynı zamanda flüt, piyano ve keman gibi müzik aletlerini çalabilmenin, yeÂteneğin yanı sıra sıkı ve düzenli bir çalışma geÂrektirdiğini de öğreniriz.
Müzik en basit melodiden en karmaşık parçalara kadar çok çeşitli türleri kapsar. Biçimi ne olursa olsun, her türlü müzik kendine özgü, değişik bir etki yaratır. Müzik türleri arasında yapılan seçim tamamen kişisel zevke dayanır.
Müziğin resim ve heykel sanatıyla ortak yönleri vardır. Ressam yapıtını yaratırken boya, fırça ve tuval; heykelci taş, çekiç ya da alçı kullanırken, besteci de sesleri ve sesleri simgeleyen nota sistemini kullanır. Bestecinin yarattığı ürüne müzik yapıtı, kompozisyon ya da beste denir. Müzik temelde seslerden oluştuğu için din, dil ve kültür farklılıklarınÂdan bağımsız olarak herkesçe duyumsanabilir. Bu bakımdan sanatlar içinde en evrensel olanıdır.
Müziğin Başlangıcı
Müzik en eski sanat dallarından biridir. TaÂrihöncesi devirlerde kuşların ötüşünden, sulaÂrın şırıltısından, yağmurun sesinden, rüzgârın ve kıyıya vuran dalgaların uğultusundan esinÂlenen ilk insanlar, içi boş bir kütüğe deri geçirip vurarak, hayvan bağırsaklarından yaÂpılan ipleri çekerek, boynuz, kemik ya da odundan boruları üfleyerek doğadaki sesleri taklit etmeye başladılar. Başlangıçta işaret vermek amacıyla kullandıkları bu sesleri sonÂraları hoşlarına gidecek biçimde düzenleyerek kendi ilkel müziklerini yarattılar. Eski zamanÂlardan beri müziğin, dinsel törenlerde önemli bir yeri oldu. Günümüze ulaşabilen en eski müzik yazmaları Hindistan'da 3.000 yıl önce sinden kalma Veda ilahileridir .
DEVAMI
Sanat ve müzik hakkında bilgi verir misiniz?
Müzik aletleri hakkında bilgi verir misiniz?
Blues müzik grubu hakkında bilgi verir misiniz?
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Müzik
Dünyaya gözlerimizi açtığımız ilk minlerde annelerimizin ninnileriyle, bilincine varmadan müzikle tanışmış oluruz. Daha sonra duyduğumuz sarkılan, sözlerinin anlaÂmını kavramadan tekrarlar, melodisini yakaÂlamaya çalışırız. Bir tencere ya da masaya vurarak ilk kez kendi kendimize müzik yapÂmanın tadına varırız. İlkokul çağında mandoÂlin ya da flüt gibi gerçek bir müzik aleti çalmaya başlamak başlı başına bir mutluluktur. Müzikle tanışıklığımız arttıkça, müziğin coşku, sevinç, korku ve keder gibi duygulann anlatımındaki gücünü keşfederiz. Aynı zamanda flüt, piyano ve keman gibi müzik aletlerini çalabilmenin, yeÂteneğin yanı sıra sıkı ve düzenli bir çalışma geÂrektirdiğini de öğreniriz.
Müzik en basit melodiden en karmaşık parçalara kadar çok çeşitli türleri kapsar. Biçimi ne olursa olsun, her türlü müzik kendine özgü, değişik bir etki yaratır. Müzik türleri arasında yapılan seçim tamamen kişisel zevke dayanır.
Müziğin resim ve heykel sanatıyla ortak yönleri vardır. Ressam yapıtını yaratırken boya, fırça ve tuval; heykelci taş, çekiç ya da alçı kullanırken, besteci de sesleri ve sesleri simgeleyen nota sistemini kullanır. Bestecinin yarattığı ürüne müzik yapıtı, kompozisyon ya da beste denir. Müzik temelde seslerden oluştuğu için din, dil ve kültür farklılıklarınÂdan bağımsız olarak herkesçe duyumsanabilir. Bu bakımdan sanatlar içinde en evrensel olanıdır.
Müziğin Başlangıcı
Müzik en eski sanat dallarından biridir. TaÂrihöncesi devirlerde kuşların ötüşünden, sulaÂrın şırıltısından, yağmurun sesinden, rüzgârın ve kıyıya vuran dalgaların uğultusundan esinÂlenen ilk insanlar, içi boş bir kütüğe deri geçirip vurarak, hayvan bağırsaklarından yaÂpılan ipleri çekerek, boynuz, kemik ya da odundan boruları üfleyerek doğadaki sesleri taklit etmeye başladılar. Başlangıçta işaret vermek amacıyla kullandıkları bu sesleri sonÂraları hoşlarına gidecek biçimde düzenleyerek kendi ilkel müziklerini yarattılar. Eski zamanÂlardan beri müziğin, dinsel törenlerde önemli bir yeri oldu. Günümüze ulaşabilen en eski müzik yazmaları Hindistan'da 3.000 yıl önce sinden kalma Veda ilahileridir .
DEVAMI
YORUMLAR