Ender TDK,Türk Dil Kurumu ödat (na:dir) Arapça nÂ¥dir 1 . Seyrek, azca bulunur: "Bazı ender inciler, elmaslar vardır ki onların...
Ender
TDK,Türk Dil Kurumu
1 . Seyrek, azca bulunur:
"Bazı ender inciler, elmaslar vardır ki onların biri yalnız saltanat tacı olabilir."
- A. H. Müftüoğlu.
2 . zarf Seyrek:
"üsküp'e o gün ender görülür bir kar yağmış."- Y. K. Beyatlı.
Kerime Ender
Ender Mutluay
Ender Şah
NADİR sıf. (ar. nâdir). Azca bulunan, seyrek rastlanan kimse ya da şey için kullanılır; nadir: Bu zamanda eşine azca rastlanan, ender insanlardan biridir. Kasaba yaşamını canlandıran ender olaylardan biri de av mevsiminin açılmasıydı.
*Ciltç. Ender nüsha, fazla nüshası bulunmayan el yazması.
*Kim. Ender topraklar - toprak.
♦ be. Çok seyrek olarak: Bu tür vakalar bir kentte ender görülür.
*Esk. Ender-ül-vücud, eşi, benzeri azca bulunan kimse.
*Ciltç. Ender nüsha, fazla nüshası bulunmayan el yazması.
*Kim. Ender topraklar - toprak.
♦ be. Çok seyrek olarak: Bu tür vakalar bir kentte ender görülür.
*Esk. Ender-ül-vücud, eşi, benzeri azca bulunan kimse.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR