25 tane Nasrettin Hocanın fıkrası lazım Hocanın Hesabı Hoca, bigün, taşınacak Evde ne var ise, kap kacak, Hepsini derler, toparla...
25 tane Nasrettin Hocanın fıkrası lazım
Hocanın Hesabı
Hoca, bigün, taşınacak Evde ne var ise, kap kacak, Hepsini derler, toparlar; Giyinir, sokağa fırlar. Yükü taşıyacak bir adam bulur; Bu insanla pazarlığa koyulur. Adam sorar:-"Nedir gidecek şeyler?" Hoca da birer birer sayar döker; -"Sandık mandık, dolap molap; Kilim milim, esvap mesvap." Adam cağız on iki akça ister; Hoca, düşünür göç eder:-"Peki." der. Peki der, şu demek oluyor ki insanla anlaşır; Adam da ne kadar şey var ise taşır. İs bitip hesaba erişince sıra, Hoca cebinden, çıkara çıkara, Tamam altı akça para çıkarır; -"Alacağın bu kadar," der. Adamsa itiraz eder : -"Hocam, şu ettiğin iş reva mıdır? Hem arzuya rıza gösteriyorsun, Hem tutup altı akça veriyorsun." Hoca kızar,der ki :-"A sersem adam! Ben o türlü pazarlıktan anlamam; Boş yere beynime uğratma kanı. Dolap molap dedik, nerede molap? Esvap mesvap dedik, nerede mesvap? Hesabım doğrudur,çek arabanı!"
Deniz Tükendi
Hoca birgün kayığa biner.Dümenin yanına oturur.Küçük oranda bakar, dümenciliği kolay bir iş sanır.Sokulur dümencinin yanına, kendini göstermek ister: -Bir ihtimal tanımazsın beni ya, bende ustasıyım bunun. Sen şu şekilde bir kenara çekilde bir dinlen. Ben yönetim ederim. Dümencide inanır buna. Dümeni Hoca' ya bırakır. Bir köşeye uzanır. Kayık bir süre gider. Tam kıyıya yaklaştıkları sırada bir koca dalga gelir, kayığı sarsar, karaya çarpar. Yolcular korkuyla bağrışırlar: -Hey ne yapıyorsun sen?Hoca ciddiliğini asla bozmaz; cevabı verir: -Ben birşey yapmadım, deniz tükendi.
Nasihat: Bir işi bilene teslim etmezsek o işin sonu fena olabilir.
Eşeğin Sözü
Insanın birisi Hoca'dan eşeğini ister fakat evde olmadığını söylediği sırada ahırdan anırma sesini duyunca, "Aşkolsun Hocam bunca senelik komşuyuz. Bak işte sesi geliyor" Hoca derhal cevabı yapıştırır: "Ne şu demek oluyor ki şimdi kırk senelik komşuna değildir de kıl kuyruk eşeğin sözüne mi inanıyorsun?!" der.
Nasihat:İnsan yapmak istemediği bir iş karşısında türlü bahaneler uydurabilir.
Kedi Nerede
Nasreddin hoca kasaptan iki okka et alır ve hanımına akşama pişirmesini tembihleyip gezmeye çıkar. Hoca gidince komşu hanımlar Hoca'nın hanımına misafirliğe gelirler. Hoca'nın hanımı da misafirlere ikram olsun diye eti pişirir ve afiyetle bölgeler. Hoca et hayaliyle eve gelir. Karısı mutsuz bir biçimde Hoca'ya: "Hocam senin eti bizim kedi yedi." der. Hoca kediyi tutup tartar. Kedi tam iki okka erişince karısına döner ve: "Hanım bu bizim kedi ise bana ait aldığım iki okka et nerde; Bu bana ait aldığım iki okka et ise bizim kedi nerde?"
Nasihat: Hoca'nın hoşgörüsüne diyecek yoktur. Son aşama bağışlayıcı ve hoşgörülü bir insandır. Ama hiçbir vakit aptal yerine de konmak istemez. Doğrusu herşeyin farkındadır. Hanımının sözlerine kanmadığını kendi esprili uslubuyla göstermiştir.
Nasrettin Hoca'nın fıkraları ne benzer biçimde mesajlar verir, örnek verir misiniz?
Nasrettin Hoca'nın fıkraları ve öğütleri nedir?
Nasrettin Hoca'nın fıkraları hakkında bilgi verir misiniz?
Bu bildiri 'en iyi yanıt' seçilmiştir.
Hocanın Hesabı
Hoca, bigün, taşınacak Evde ne var ise, kap kacak, Hepsini derler, toparlar; Giyinir, sokağa fırlar. Yükü taşıyacak bir adam bulur; Bu insanla pazarlığa koyulur. Adam sorar:-"Nedir gidecek şeyler?" Hoca da birer birer sayar döker; -"Sandık mandık, dolap molap; Kilim milim, esvap mesvap." Adam cağız on iki akça ister; Hoca, düşünür göç eder:-"Peki." der. Peki der, şu demek oluyor ki insanla anlaşır; Adam da ne kadar şey var ise taşır. İs bitip hesaba erişince sıra, Hoca cebinden, çıkara çıkara, Tamam altı akça para çıkarır; -"Alacağın bu kadar," der. Adamsa itiraz eder : -"Hocam, şu ettiğin iş reva mıdır? Hem arzuya rıza gösteriyorsun, Hem tutup altı akça veriyorsun." Hoca kızar,der ki :-"A sersem adam! Ben o türlü pazarlıktan anlamam; Boş yere beynime uğratma kanı. Dolap molap dedik, nerede molap? Esvap mesvap dedik, nerede mesvap? Hesabım doğrudur,çek arabanı!"
Deniz Tükendi
Hoca birgün kayığa biner.Dümenin yanına oturur.Küçük oranda bakar, dümenciliği kolay bir iş sanır.Sokulur dümencinin yanına, kendini göstermek ister: -Bir ihtimal tanımazsın beni ya, bende ustasıyım bunun. Sen şu şekilde bir kenara çekilde bir dinlen. Ben yönetim ederim. Dümencide inanır buna. Dümeni Hoca' ya bırakır. Bir köşeye uzanır. Kayık bir süre gider. Tam kıyıya yaklaştıkları sırada bir koca dalga gelir, kayığı sarsar, karaya çarpar. Yolcular korkuyla bağrışırlar: -Hey ne yapıyorsun sen?Hoca ciddiliğini asla bozmaz; cevabı verir: -Ben birşey yapmadım, deniz tükendi.
Nasihat: Bir işi bilene teslim etmezsek o işin sonu fena olabilir.
Eşeğin Sözü
Insanın birisi Hoca'dan eşeğini ister fakat evde olmadığını söylediği sırada ahırdan anırma sesini duyunca, "Aşkolsun Hocam bunca senelik komşuyuz. Bak işte sesi geliyor" Hoca derhal cevabı yapıştırır: "Ne şu demek oluyor ki şimdi kırk senelik komşuna değildir de kıl kuyruk eşeğin sözüne mi inanıyorsun?!" der.
Nasihat:İnsan yapmak istemediği bir iş karşısında türlü bahaneler uydurabilir.
Kedi Nerede
Boyut: 20.5 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/>
Nasihat: Hoca'nın hoşgörüsüne diyecek yoktur. Son aşama bağışlayıcı ve hoşgörülü bir insandır. Ama hiçbir vakit aptal yerine de konmak istemez. Doğrusu herşeyin farkındadır. Hanımının sözlerine kanmadığını kendi esprili uslubuyla göstermiştir.
YORUMLAR