OCAKLIK a. 1. Bir odada ocağın bulunmuş olduğu yer; ateş yakılan yer. 2. Bir yapının temelini ya da çatısını oluşturan büyük kereste...
OCAKLIK a.
1. Bir odada ocağın bulunmuş olduğu yer; ateş yakılan yer.
2. Bir yapının temelini ya da çatısını oluşturan büyük kereste; temel direği.
3. Yöre. Mutfak.
4. Yöre. Baca.
*Denize. Ocaklık demiri, yedek göz demiri. (Büyüklüğü ve ağırlığı çoğu zaman göz demiriyle aynı olan ve eski tecim gemilerinde, göz demiri loçasının arkasındaki bir loça içinde duran bu demir, eski cenk gemilerinde pruva palasertesınin arkasında, lombarlar düzeyinde bulunurdu. Çağıl gemilerde ise, ocaklık demirleri güverte üstündeki hususi kalastralara oturtulur.) || Ocaklık punteli, ocaklık demirini askıda tutmaya yarayan ve bir ucu bordaya menteşeli, öteki ucu demir bedenine bakılırsa yuvalı, demir matafora.
*Tar. Osmanlılar'da bir yerin gelirinin mirasçılarına geçmek koşuluyla bir hiç kimseye verilmesi usulü. || Ocaklık olarak verilen yer. (Bk. ansikl. böl.)
*ANSİKL. Kendisine ocaklık biçiminde arazi geliri verilen şahıs, resmen o yerin sahibi değildi. Yalnızca o yerin şeri ve örfi vergileri kendisine aitti. Ocaklığın bir hizmet karşılığı verilmesi gerekmediği benzer biçimde, tevcih geri de alınamazdı. Bir yere ocaklık olarak tutum edenler yönetsel, bir dereceye kadar da yargısal yetkilere sahiptiler. Bu usul daha çok OsmanlI devletinin doğu vilayetlerinde uygulanırdı.
1. Bir odada ocağın bulunmuş olduğu yer; ateş yakılan yer.
2. Bir yapının temelini ya da çatısını oluşturan büyük kereste; temel direği.
3. Yöre. Mutfak.
4. Yöre. Baca.
*Denize. Ocaklık demiri, yedek göz demiri. (Büyüklüğü ve ağırlığı çoğu zaman göz demiriyle aynı olan ve eski tecim gemilerinde, göz demiri loçasının arkasındaki bir loça içinde duran bu demir, eski cenk gemilerinde pruva palasertesınin arkasında, lombarlar düzeyinde bulunurdu. Çağıl gemilerde ise, ocaklık demirleri güverte üstündeki hususi kalastralara oturtulur.) || Ocaklık punteli, ocaklık demirini askıda tutmaya yarayan ve bir ucu bordaya menteşeli, öteki ucu demir bedenine bakılırsa yuvalı, demir matafora.
*Tar. Osmanlılar'da bir yerin gelirinin mirasçılarına geçmek koşuluyla bir hiç kimseye verilmesi usulü. || Ocaklık olarak verilen yer. (Bk. ansikl. böl.)
*ANSİKL. Kendisine ocaklık biçiminde arazi geliri verilen şahıs, resmen o yerin sahibi değildi. Yalnızca o yerin şeri ve örfi vergileri kendisine aitti. Ocaklığın bir hizmet karşılığı verilmesi gerekmediği benzer biçimde, tevcih geri de alınamazdı. Bir yere ocaklık olarak tutum edenler yönetsel, bir dereceye kadar da yargısal yetkilere sahiptiler. Bu usul daha çok OsmanlI devletinin doğu vilayetlerinde uygulanırdı.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR