ÖĞüTME a. Öğütmek eylemi. *Boyac. Homojen bir karışım elde etmek amacıyla, pigmentleri ve olası dolgu gereçlerini bir bağlayıcı (su...
ÖĞüTME a. Öğütmek eylemi.
*Boyac. Homojen bir karışım elde etmek amacıyla, pigmentleri ve olası dolgu gereçlerini bir bağlayıcı (su, tutkal, yağ, yapay reçine, vb.) içinde, mekanik yolla dağıtma. (Sanayide bu işlem öğütücülerde yapılır. Boyaları kullanılabilir kıvama getirmek için, karışım daha sonra karıştırıcılarda inceltici ve çözücülerle sulandırılır.)
*Kâğ. san. Bastrıçsız öğütme, kâğıt hamuruna düşük basınçlı bir öğütme işlemi uygulama.
*Ormanc. Öğütme odunu, talaş levha ya da kâğıt hamuru yapmaya yarayan ağaç parçaları ya da hızar artıkları.
*Teknol. Bir maddeyi, ya kullanıldığı boyutlara getirebilmek ya da heterojen bileşenlerinin ayrılmasını kolaylaştırmak için parçalayarak ya da düzgün boyutlara getirerek sınıflandırılmalarını kolaylaştıracak biçimde belli bir boyuta indirgemeye dayanan işlem: yıkanmak üzere hazırlanan maden kömürü, heterojen cevherler vb. (Bu işlem, en pahalı mekanik cevher hazırlama işlemi olan kırma yoluyla gerçekleştirilir.) [Bk. ansikl. böl.] || Öğütme makinesinden geçirmek eylemi. || Öğütme makinesi, metalürji fabrikalarında cevherleri öğütmede kullanılan ve aynı zamanda çeşitli sanayi kollarında çok ince tozlar elde etmeye de yarayan aygıt. (Bk. ansikl. böl.)
*ANSİKL. Belli bir yönteme göre yapılması, yani çalışan aygıt içinde istenilen boyutlara erişen bölümleri ayıran bir eleme ile birlikte yürütülmesi gereken öğütme genellikle üç evreden oluşur: bir fındık büyüklüğüne kadar kaba öğütme, bir tahıl tanesi büyüklüğüne kadar öğütme, toz haline kadar son öğütme.
Kaba öğütme, en sert maddeler için, iki çene arasında (fındık kıran tipi) ya da oluklu bir tekerlekle sabit bir silindir arasında yapılır Daha gevrek maddeler, dönme hareketi yapan çekiçlerin darbesiyle ya da eşmerkezli çemberler üzerine yerleştirilmiş birçok döner çubuk dizisi arasından geçerken kırılır (konkasör, parçalayıcı).
Öğütme kuru olarak ya da ürünün bozulma tehlikesi nedeniyle kullanımı yasaklanmamışsa, su içinde ya darbeyle (öğütücüler) ya da yavaş ezmeyle gerçekleştirilir (değirmenler, silindirli öğütücüler; toplu öğütücüler). Kırma devresinden gelen cevher, tane büyüklüğünü çıkış büyüklüğüne kadar küçülten bir dizi öğütücüden geçer. Bir eleyici, yeterli miktarda öğütülmemiş olan ürünü sistemin girişine gönderir.
Son öğütme ya çok ağır tekerlekler ve çok yavaş dönen değirmenlerde ya da borulu değirmenlerde (yavaş dönen ve içinde çok sert [çakmaktaşı, çelik vb.] toplar bulunan uzun borular) gerçekleştirilir.
Ayrıca, içinde bir çember üzerine sürtünen ve burada maddeyi öğüten tekercikler bulunan, yüksek hızlı aygıtlar da kullanılmaktadır İstenilen inceliğe erişen tozlar, hızı istenildiği gibi ayarlanan bir hava akımıyla ayrılır.
* Öğütme makinesi. Bu makinede, bir kamın kaldırdığı tokmak, içinde çalıştığı teknenin alt tarafına (örs) bağlı çelik bir yalak üzerine düşer: yeterince öğütülmüş parçacıklar bir elekten geçirilerek boşaltılır Öğütme sulu ya da kuru olarak yapılır. Düşme yükseklikleri 15 ile 45 cm olan ve dakikada 30 ila 95 darbe vuran tokmaklar genellikle 5 ile 10'luk gruplar halinde yerleştirilir. Altın içeren mineralleri öğütmede kullanılan öğütme makineleri, altının tutulabilmesi için, yalak, amalgamlanmış bakır levhalarla kaplanır.
*Boyac. Homojen bir karışım elde etmek amacıyla, pigmentleri ve olası dolgu gereçlerini bir bağlayıcı (su, tutkal, yağ, yapay reçine, vb.) içinde, mekanik yolla dağıtma. (Sanayide bu işlem öğütücülerde yapılır. Boyaları kullanılabilir kıvama getirmek için, karışım daha sonra karıştırıcılarda inceltici ve çözücülerle sulandırılır.)
*Kâğ. san. Bastrıçsız öğütme, kâğıt hamuruna düşük basınçlı bir öğütme işlemi uygulama.
*Ormanc. Öğütme odunu, talaş levha ya da kâğıt hamuru yapmaya yarayan ağaç parçaları ya da hızar artıkları.
*Teknol. Bir maddeyi, ya kullanıldığı boyutlara getirebilmek ya da heterojen bileşenlerinin ayrılmasını kolaylaştırmak için parçalayarak ya da düzgün boyutlara getirerek sınıflandırılmalarını kolaylaştıracak biçimde belli bir boyuta indirgemeye dayanan işlem: yıkanmak üzere hazırlanan maden kömürü, heterojen cevherler vb. (Bu işlem, en pahalı mekanik cevher hazırlama işlemi olan kırma yoluyla gerçekleştirilir.) [Bk. ansikl. böl.] || Öğütme makinesinden geçirmek eylemi. || Öğütme makinesi, metalürji fabrikalarında cevherleri öğütmede kullanılan ve aynı zamanda çeşitli sanayi kollarında çok ince tozlar elde etmeye de yarayan aygıt. (Bk. ansikl. böl.)
*ANSİKL. Belli bir yönteme göre yapılması, yani çalışan aygıt içinde istenilen boyutlara erişen bölümleri ayıran bir eleme ile birlikte yürütülmesi gereken öğütme genellikle üç evreden oluşur: bir fındık büyüklüğüne kadar kaba öğütme, bir tahıl tanesi büyüklüğüne kadar öğütme, toz haline kadar son öğütme.
Kaba öğütme, en sert maddeler için, iki çene arasında (fındık kıran tipi) ya da oluklu bir tekerlekle sabit bir silindir arasında yapılır Daha gevrek maddeler, dönme hareketi yapan çekiçlerin darbesiyle ya da eşmerkezli çemberler üzerine yerleştirilmiş birçok döner çubuk dizisi arasından geçerken kırılır (konkasör, parçalayıcı).
Öğütme kuru olarak ya da ürünün bozulma tehlikesi nedeniyle kullanımı yasaklanmamışsa, su içinde ya darbeyle (öğütücüler) ya da yavaş ezmeyle gerçekleştirilir (değirmenler, silindirli öğütücüler; toplu öğütücüler). Kırma devresinden gelen cevher, tane büyüklüğünü çıkış büyüklüğüne kadar küçülten bir dizi öğütücüden geçer. Bir eleyici, yeterli miktarda öğütülmemiş olan ürünü sistemin girişine gönderir.
Son öğütme ya çok ağır tekerlekler ve çok yavaş dönen değirmenlerde ya da borulu değirmenlerde (yavaş dönen ve içinde çok sert [çakmaktaşı, çelik vb.] toplar bulunan uzun borular) gerçekleştirilir.
Ayrıca, içinde bir çember üzerine sürtünen ve burada maddeyi öğüten tekercikler bulunan, yüksek hızlı aygıtlar da kullanılmaktadır İstenilen inceliğe erişen tozlar, hızı istenildiği gibi ayarlanan bir hava akımıyla ayrılır.
* Öğütme makinesi. Bu makinede, bir kamın kaldırdığı tokmak, içinde çalıştığı teknenin alt tarafına (örs) bağlı çelik bir yalak üzerine düşer: yeterince öğütülmüş parçacıklar bir elekten geçirilerek boşaltılır Öğütme sulu ya da kuru olarak yapılır. Düşme yükseklikleri 15 ile 45 cm olan ve dakikada 30 ila 95 darbe vuran tokmaklar genellikle 5 ile 10'luk gruplar halinde yerleştirilir. Altın içeren mineralleri öğütmede kullanılan öğütme makineleri, altının tutulabilmesi için, yalak, amalgamlanmış bakır levhalarla kaplanır.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR