OLUKÇUK a. (oluk'tan -çuk küçültme ekiyle). Anat. Bir takım organların yüzeyinde bulunan ince çukur çizgilere verilen isim. *Bot...
OLUKÇUK a. (oluk'tan -çuk küçültme ekiyle). Anat. Bir takım organların yüzeyinde bulunan ince çukur çizgilere verilen isim.
*Bot. Maydanozgillerin meyvelerindeki kaburgaları ayrıştıran uzun çukurluk.
*Denizbil. Sahil olukçuğu, denizin çekilmesi esnasında ya da fırtınadan sonrasında kumlarda görülen, ufak, oyuk şekil.
*Der. hast. Uyuz olukçuğu, bilhassa parmakların içinde görülen ve dişi uyuz böceği tarafınca yumurtaları yerleştirmek için ûstderinin içinde açılan külren- gimsi doğru ya da eğri bir çizgi şeklinde uyuz lezyonu.
*Zool. Bir yüzeyin, bir örtenceğin, vb. üstündeki ten ı çizgi. || Duyarga, tarsus olukçukları, böceklerde, dinlenme esnasında duyargaların göğüs kalkanı içinde ya da baştaki çıkıntıların ve tarsusların tibia içinde gizlenmesini elde eden uzun oyuklar. || Göz olukçuğu, böceklerde, gözlerin yakınında, alın üstünde bulunan çukur çizgiler. || Kalça olukçukları, örümceklerde kalçaların iç yüzünde boyuna olarak uzanan sertleşmiş kıvrımlar.
*Bot. Maydanozgillerin meyvelerindeki kaburgaları ayrıştıran uzun çukurluk.
*Denizbil. Sahil olukçuğu, denizin çekilmesi esnasında ya da fırtınadan sonrasında kumlarda görülen, ufak, oyuk şekil.
*Der. hast. Uyuz olukçuğu, bilhassa parmakların içinde görülen ve dişi uyuz böceği tarafınca yumurtaları yerleştirmek için ûstderinin içinde açılan külren- gimsi doğru ya da eğri bir çizgi şeklinde uyuz lezyonu.
*Zool. Bir yüzeyin, bir örtenceğin, vb. üstündeki ten ı çizgi. || Duyarga, tarsus olukçukları, böceklerde, dinlenme esnasında duyargaların göğüs kalkanı içinde ya da baştaki çıkıntıların ve tarsusların tibia içinde gizlenmesini elde eden uzun oyuklar. || Göz olukçuğu, böceklerde, gözlerin yakınında, alın üstünde bulunan çukur çizgiler. || Kalça olukçukları, örümceklerde kalçaların iç yüzünde boyuna olarak uzanan sertleşmiş kıvrımlar.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR