Öykünmek TDK, Türk Dil Kurum (-e) Birinin yapmış olduğu şeklinde yapmak, birine ya da bir şeye benzemeye çalışmak, yansılamak etmek...
Öykünmek
TDK, Türk Dil Kurum
(-e)
Birinin yapmış olduğu şeklinde yapmak, birine ya da bir şeye benzemeye çalışmak, yansılamak etmek:
TDK, Türk Dil Kurum
Birinin yapmış olduğu şeklinde yapmak, birine ya da bir şeye benzemeye çalışmak, yansılamak etmek:
"Ölçümüz ve ölçütümüz, var ise yoksa Batı. Batı'ya öykünüyoruz."- T. Dursun K..
ÖYKüNMEK gçz. f.
1. Bir hiç kimseye öykünmek, onun yapt.'ğı şeyi aynen yapmak; yansılamak etmek.
2. Bir şeye öykünmek, bir şeyden söz ederken, o şeyin bir benzeri, bir kopyası, bir taklidi olmak; yansılamak etmek: Sanat doğaya öykünmez.
3. Bir hiç kimseye, eylemlerine vb. öykünmek, onu örnek almak, eylemlerinde ondan ilham almak; yansılamak etmek: Fena arkadaşlara öykünmek.
*Bilş. Bir bilgisayarın emek verme öykünümünü, bir başka tip bilgisayar üstünde gerçekleştirmek.
1. Bir hiç kimseye öykünmek, onun yapt.'ğı şeyi aynen yapmak; yansılamak etmek.
2. Bir şeye öykünmek, bir şeyden söz ederken, o şeyin bir benzeri, bir kopyası, bir taklidi olmak; yansılamak etmek: Sanat doğaya öykünmez.
3. Bir hiç kimseye, eylemlerine vb. öykünmek, onu örnek almak, eylemlerinde ondan ilham almak; yansılamak etmek: Fena arkadaşlara öykünmek.
*Bilş. Bir bilgisayarın emek verme öykünümünü, bir başka tip bilgisayar üstünde gerçekleştirmek.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR