PATLAMA a 1. Patlamak eylemi; bu fiil esnasında çıkan ses: Bir bombanın patlaması. Bu patlamalar nereden geliyor? 2. Bir dengeyi, b...
PATLAMA a
1. Patlamak eylemi; bu fiil esnasında çıkan ses: Bir bombanın patlaması. Bu patlamalar nereden geliyor?
2. Bir dengeyi, bir değişmezliği bozan ani gelişme: Nüfus patlaması. Gezim patlaması.
*Balis. Bir merminin, hava katmanlarına çarpmasıyla oluşan gürültü.
*Bilş. Bir öğenin verilerinin ya da bir fişlik öğelerinin belleğe dağılmış birçok bölüme ayrılması.
*Fişekç. Bir patlayıcının çok büyük bir hızla ayrışması; bir tazyik dalgasının saniyede birkaç kilometreye varan bir hızla patlayıcı madde içinde yayılmasıyla ayırt edilir. (Patlama çoğu zaman güçlü ve kuru bir gürültü eşliğinde meydana gelir.) (Bk. ansikl. böl,] || Patlama önleyici, acele tutuşan bir ortamda çalışmak suretiyle hazırlanan ve bir iç patlamanın kırılmasını, bozulmasını ve tutuşmanın yayılmasını önleyecek bir kılıfla donatılan aygıt için kullanılır. (Bk. ansikl. böl.)
*İSli mot. YANMA VE GENİŞLEME'nin eşanlamlısı.
*Kim. ve Fişekç. Çok kısa bir süre içinde basınçlı gazların özgür kalmşsına ya da meydana gelmesine neden olan vaka. (Bk. ansikl. böl.) || Patlama sınırlan, bir gaz karışımının kendiliğinden patladığı ısı ve basıncı, patlamadığı ısı ve basınçtan ayıran koşullar. (Bk. ansikl. böl.) || Kuramsal patlama sıcaklığı, patlayıcı belli bir maddenin patlaması sonunda oluşan cisimlerin, iletim ya da ışımayla herhangi bir kayba uğramadığı varsayılarak denge durumuna geldiği ısı. (İki tür patlama sıcaklığı vardır: birincisi, manometren bomba şeklinde kapalı bir kapta ve değişmez hacimdeki patlama sıcaklığı, İkincisi, değişmez basınçtaki patlama sıcaklığıdır. Değişmez hacimdeki patlama sıcaklığı, nadir olarak 1 000 °C'ın altına düşer ve 5 000 °C'ı geçebilir, oysa değişmez hacimdeki patlama sıcaklığı, bunun daha altındadır.)
*Oto İç basıncın etkisiyle, bir tekerleğin dış ve iç lastiklerinin ansızın yırtılması. (Metal kablo katlanyla takviye edilmiş radyal karkaslar, lastiklerin patlama tehlikesini oldukça azaltmıştır; bunların yalnız bir kaza [kaldırıma sürtünme, bir engele çarpma, sönük lastikle yol alma] anında patlama olasılığı vardır.)
*Savunm. Nükleer patlama, parçalanabilir ya da kaynaşabilir bir maddeden son aşama büyük ve şiddetli bir enerjinin açığa çıkması. (Bk. ansikl. böl.)
*Tıp. Bazı patolojik belirtilerin beklenmedik bir zamanda ansızın ortaya çıkması.
*Yerbil. Patlama çukuru, yerkabuğu içindeki volkanik etkinlikler esnasında çıkan gazlann patlamalarla dışarı fırlatılması sonucunda yeryüzünde meydana gelen ve bir huniye benzeyen volkanik çukur. (Maarlardan farkı, lav akıntısının olmayışıdır.) [DIYATREMA da denir.]
*ANSİKL. Fışekç. Bir patlamanın yayılma hızı daima çok yüksektir; katı patlayıcılarda 1 ile 9 km/sn içinde (hatta birazcık daha çok) değişmiş olur Patlayıcı gazlardaki parlama vakası, 1881'de, Mallard ve Le Chatelier ile Berthelot ve Vieille tarafınca hem de ortaya çıkarıldı; Berthelot ve Vieille patlamanın kesin rejimindeki yayılmaya, patlama dalgası adını verdi.
D. L. Chapman (1899) ve E. Jouguet (1901'den 1905'e kadar), daha ilkin Riemann ve Hugoniot tarafınca ortaya atılan şok dalgalan denklemlerinden yola çıkarak bir patlama kuramı geliştirdiler; günümüzde hepimiz tarafınca kabul edilen bu kuram, Chapman-Jouguet kuramı ya da patlamanın hidrodinamik kuramı olarak bilinir. Louis Crassard, 1907'de, patlamayı, bir şok dalgası ve yanma olarak tanımladı, zira bir kimyasal tepkime (yanma) ile bir mekanik vaka (şok dalgası) aynı anda gerçekleşmekte ve kimyasal tepkime sonucu ortaya çıkan enerji, dalgayı besleyerek patlayıcı madde içinde zayıflamadan yayılmasını sağlamaktadır.
Patlama anında erişilen sıcaklıklar kapalı kap içinde gerçekleşen patlama sıcaklıklanndan pek değişik değildir, fakat basınçlar büyük değerlere (250 kilobardan daha çok) ulaşabilir; bu da, patlayıcı şarjının çok kısa bir sûrede patladığı göz önüne alınırsa, patlayan şarjın temasıyla meydana gelen büyük tahrip tesirini açıklar.
Uyarılmış şarjın etkiyle patlaması, bilhassa uyancı şarjın patlamasıyla çevreye yayılan şok dalgasından lanır; patlamanın bu mekanizmayla ulaşabildiği uzaklık, ortalama olarak, uyarıcı şarj hacminin kare köküyle orantılıdır.
*Patlama önleyici. Patlama önleyici sözcüğü, bilhassa grizulu maden ocaklarında kullanılmasına izin verilen elektrikli araç-gereç için kullanılır; lambalar ve patlayıcılar için güvenlik ya da güvenlik deyimi kullanılır. Patlama önleyici malzemenin ilkesi, düzgüsel ya da arızi olarak kıvılcım ya da alev çıkaran parçaların, içerde oluşabilecek bir grizu tutuşmasının aşırı basıncına karşı koyabilecek kadar dirençli bir karter içine kapatılmasıdır. Karter, sadece dar (ağız genişliği 0,5 mm'den daha azca) ve patlama gazını soğutmaya kafi gelecek uzunlukta borularla dışarıya bağlıdır; böylece alevin dışarıya geçmesini engeller, öte taraftan, grizulu maden ocaklarında kullanılan Diesel motorlarının, egzos ve giriş boruları, hava boşaltma deliği denen, paralel ince sac levhalar arasına yerleştirilmiş bir takım yarıkla korunur. Başka endüstri dallarında (petrol) ise, grizu dışındaki yanıcı gazlar için, hususi nitelikli patlama önleyici araç-gereç kullanılır.
*Kim. ve Fişekç. Patlama, bir buğu kazanının ya da basınçlı (sıkıştırılmış) bir gaz tüpünün patlamasında olduğu şeklinde, içinde basınçlı akışkan bulunan bir kabın parçalanmasına yol açabilir. Patlama, gaz açığa çıkaran çok süratli kimyasal bir tepkimeden ileri gelir. Bu şekilde bir tepkimenin merkezi olan cisim, patlayıcı bir maddedir. Benzeşik patlamalarda bir çok kez ısının artmasıyla başlamış olan kimyasal tepkime, patlayıcının tüm hacmi içinde aynı anda meydana gelir; fakat tepkimenin patlayıcı içinde bir dalga şeklinde adım adım yayılması durumunda ayrışık patlamalar görülür. Ayrışık patlamalar, tutuşmalı patlama ve gürültülü patlama olmak suretiyle ikiye aynlır. Gürültülü patlama, tutuşmalı patlamadan 1 000-10 000 kez daha kısa süre içinde meydana gelir ve daha yüksek basınca neden olur. Açığa çıkan gaz ve özgür kalan enerji miktarı, her iki patlama türünde de aynı düzeydedir. Sadece gürültülü patlamanın tahrip tesiri daha yüksektir. Tutuşmalı patlama, daha çok alev ateş silahlarda ya da değişik amaçlar için başka mekanik düzeneklerde kullanılır.
*Patlama sınırlan. Basıncı, sıcaklığın fonksiyonu olarak veren bir çizelgede, benzeşik bir gaz karışımının durumu, bir noktayla gösterilir. Patlamanın kendiliğinden başladığı alanı, patlayıcı olmayan alandan ayıran bir ABCD eğrisi çizilir Belli bir 6 sıcaklığında karışımın patladığı üç üst (ya da alt) sınır basıncı vardır Sırasıyla AB, BC ve CD birinci, ikinci ve üçüncü patlama sınırlarını gösterir.
*Savunm. Nükleer patlama. Kimyasal patlamadan, hem tepkime sonucu ortaya çıkan birim enerji, hem de birim kütle ya da hacme karşılık gelen toplam enerji bakımından farklılık gösterir Kimyasal bağ enerjilerinin molekül başına birkaç elek- tronvolt olmasına rağmen (ortalama 10-18 J kadar), nükleer tepkime sonucu açığa çıkan enerjiler, çekirdek başına 10 ile 100 milyon elektronvolt (2.10~12ve 3.10~t1 J içinde) düzeyindedir.
Nükleer bir madde, eşit kütledeki kimyasal patlayıcıdan on milyonlarca kat daha çok enerji açığa çıkarabilir. Bir de buna, tepkimelerin gelişme ritminin muhteşem hızını eklemek gerekir: tepkime sayısının saniyenin birkaç milyarda biri kadar sürede iki katına çıkmasıyla nükleer patlama enerjisi, saniyenin milyonda birinden daha azca bir zamanda açığa çıkar. Tazyik birkaç yüz milyon atmosfere ulaşmış olduğu şeklinde, ısı da on milyonlarca dereceye ulaşır. Mahalli olarak açığa çıkan enerjinin bir kısmı nötronların yayılmasına niçin olurken daha büyük bir kısmı elektromanyetik halde sızar Bu ışıma çevreyi ısıtarak artar. Eğer patlama havada meydana gelirse bir alev topu oluşur. Yeraltındaysa toprağı oluşturan maddeler erir. Sonunda, bir şok dalgası ortaya çıkar. Patlamadan sonrasında küllerin içinde, havadaki patlama esnasında yerküreye dağılan ya da bir yeraltı patlaması esnasında camlaşmış kayalarda bulunan, radyoaktif parçalanma ürünlerine rastlanır.
Bir nükleer patlamanın bir çok tesiri vardır Patlama noktasının derhal yakınındaki maddeler tümüyle buharlaşır; birazcık uzaktakilerse sıvılaşır ya da dağılır. Tamamen tahrip edilmiş bu bölgenin haricinde, mekanik tesirleri, ısı tesirleri, nötron ışınımı tesirleri ve radyoaktif serpinti tesirleri görülür. Son olarak, çok daha uzaktaysa elektromanyetik etkilere rastlanır. Çeşitli etkilerin zararı olan ışınları, patlamayla açığa çıkan enerjiye (bilhassa havanın yoğunluğundan) ve ek olarak mekanik tesir, ısı tesiri ya da nötron ışınımı tesiri şeklinde görece kıymet olarak hususi bir etkiyi artırabilen nükleer yük terimine bağlıdır.
1. Patlamak eylemi; bu fiil esnasında çıkan ses: Bir bombanın patlaması. Bu patlamalar nereden geliyor?
2. Bir dengeyi, bir değişmezliği bozan ani gelişme: Nüfus patlaması. Gezim patlaması.
*Balis. Bir merminin, hava katmanlarına çarpmasıyla oluşan gürültü.
*Bilş. Bir öğenin verilerinin ya da bir fişlik öğelerinin belleğe dağılmış birçok bölüme ayrılması.
*Fişekç. Bir patlayıcının çok büyük bir hızla ayrışması; bir tazyik dalgasının saniyede birkaç kilometreye varan bir hızla patlayıcı madde içinde yayılmasıyla ayırt edilir. (Patlama çoğu zaman güçlü ve kuru bir gürültü eşliğinde meydana gelir.) (Bk. ansikl. böl,] || Patlama önleyici, acele tutuşan bir ortamda çalışmak suretiyle hazırlanan ve bir iç patlamanın kırılmasını, bozulmasını ve tutuşmanın yayılmasını önleyecek bir kılıfla donatılan aygıt için kullanılır. (Bk. ansikl. böl.)
*İSli mot. YANMA VE GENİŞLEME'nin eşanlamlısı.
*Kim. ve Fişekç. Çok kısa bir süre içinde basınçlı gazların özgür kalmşsına ya da meydana gelmesine neden olan vaka. (Bk. ansikl. böl.) || Patlama sınırlan, bir gaz karışımının kendiliğinden patladığı ısı ve basıncı, patlamadığı ısı ve basınçtan ayıran koşullar. (Bk. ansikl. böl.) || Kuramsal patlama sıcaklığı, patlayıcı belli bir maddenin patlaması sonunda oluşan cisimlerin, iletim ya da ışımayla herhangi bir kayba uğramadığı varsayılarak denge durumuna geldiği ısı. (İki tür patlama sıcaklığı vardır: birincisi, manometren bomba şeklinde kapalı bir kapta ve değişmez hacimdeki patlama sıcaklığı, İkincisi, değişmez basınçtaki patlama sıcaklığıdır. Değişmez hacimdeki patlama sıcaklığı, nadir olarak 1 000 °C'ın altına düşer ve 5 000 °C'ı geçebilir, oysa değişmez hacimdeki patlama sıcaklığı, bunun daha altındadır.)
*Oto İç basıncın etkisiyle, bir tekerleğin dış ve iç lastiklerinin ansızın yırtılması. (Metal kablo katlanyla takviye edilmiş radyal karkaslar, lastiklerin patlama tehlikesini oldukça azaltmıştır; bunların yalnız bir kaza [kaldırıma sürtünme, bir engele çarpma, sönük lastikle yol alma] anında patlama olasılığı vardır.)
*Savunm. Nükleer patlama, parçalanabilir ya da kaynaşabilir bir maddeden son aşama büyük ve şiddetli bir enerjinin açığa çıkması. (Bk. ansikl. böl.)
*Tıp. Bazı patolojik belirtilerin beklenmedik bir zamanda ansızın ortaya çıkması.
*Yerbil. Patlama çukuru, yerkabuğu içindeki volkanik etkinlikler esnasında çıkan gazlann patlamalarla dışarı fırlatılması sonucunda yeryüzünde meydana gelen ve bir huniye benzeyen volkanik çukur. (Maarlardan farkı, lav akıntısının olmayışıdır.) [DIYATREMA da denir.]
*ANSİKL. Fışekç. Bir patlamanın yayılma hızı daima çok yüksektir; katı patlayıcılarda 1 ile 9 km/sn içinde (hatta birazcık daha çok) değişmiş olur Patlayıcı gazlardaki parlama vakası, 1881'de, Mallard ve Le Chatelier ile Berthelot ve Vieille tarafınca hem de ortaya çıkarıldı; Berthelot ve Vieille patlamanın kesin rejimindeki yayılmaya, patlama dalgası adını verdi.
D. L. Chapman (1899) ve E. Jouguet (1901'den 1905'e kadar), daha ilkin Riemann ve Hugoniot tarafınca ortaya atılan şok dalgalan denklemlerinden yola çıkarak bir patlama kuramı geliştirdiler; günümüzde hepimiz tarafınca kabul edilen bu kuram, Chapman-Jouguet kuramı ya da patlamanın hidrodinamik kuramı olarak bilinir. Louis Crassard, 1907'de, patlamayı, bir şok dalgası ve yanma olarak tanımladı, zira bir kimyasal tepkime (yanma) ile bir mekanik vaka (şok dalgası) aynı anda gerçekleşmekte ve kimyasal tepkime sonucu ortaya çıkan enerji, dalgayı besleyerek patlayıcı madde içinde zayıflamadan yayılmasını sağlamaktadır.
Patlama anında erişilen sıcaklıklar kapalı kap içinde gerçekleşen patlama sıcaklıklanndan pek değişik değildir, fakat basınçlar büyük değerlere (250 kilobardan daha çok) ulaşabilir; bu da, patlayıcı şarjının çok kısa bir sûrede patladığı göz önüne alınırsa, patlayan şarjın temasıyla meydana gelen büyük tahrip tesirini açıklar.
Uyarılmış şarjın etkiyle patlaması, bilhassa uyancı şarjın patlamasıyla çevreye yayılan şok dalgasından lanır; patlamanın bu mekanizmayla ulaşabildiği uzaklık, ortalama olarak, uyarıcı şarj hacminin kare köküyle orantılıdır.
*Patlama önleyici. Patlama önleyici sözcüğü, bilhassa grizulu maden ocaklarında kullanılmasına izin verilen elektrikli araç-gereç için kullanılır; lambalar ve patlayıcılar için güvenlik ya da güvenlik deyimi kullanılır. Patlama önleyici malzemenin ilkesi, düzgüsel ya da arızi olarak kıvılcım ya da alev çıkaran parçaların, içerde oluşabilecek bir grizu tutuşmasının aşırı basıncına karşı koyabilecek kadar dirençli bir karter içine kapatılmasıdır. Karter, sadece dar (ağız genişliği 0,5 mm'den daha azca) ve patlama gazını soğutmaya kafi gelecek uzunlukta borularla dışarıya bağlıdır; böylece alevin dışarıya geçmesini engeller, öte taraftan, grizulu maden ocaklarında kullanılan Diesel motorlarının, egzos ve giriş boruları, hava boşaltma deliği denen, paralel ince sac levhalar arasına yerleştirilmiş bir takım yarıkla korunur. Başka endüstri dallarında (petrol) ise, grizu dışındaki yanıcı gazlar için, hususi nitelikli patlama önleyici araç-gereç kullanılır.
*Kim. ve Fişekç. Patlama, bir buğu kazanının ya da basınçlı (sıkıştırılmış) bir gaz tüpünün patlamasında olduğu şeklinde, içinde basınçlı akışkan bulunan bir kabın parçalanmasına yol açabilir. Patlama, gaz açığa çıkaran çok süratli kimyasal bir tepkimeden ileri gelir. Bu şekilde bir tepkimenin merkezi olan cisim, patlayıcı bir maddedir. Benzeşik patlamalarda bir çok kez ısının artmasıyla başlamış olan kimyasal tepkime, patlayıcının tüm hacmi içinde aynı anda meydana gelir; fakat tepkimenin patlayıcı içinde bir dalga şeklinde adım adım yayılması durumunda ayrışık patlamalar görülür. Ayrışık patlamalar, tutuşmalı patlama ve gürültülü patlama olmak suretiyle ikiye aynlır. Gürültülü patlama, tutuşmalı patlamadan 1 000-10 000 kez daha kısa süre içinde meydana gelir ve daha yüksek basınca neden olur. Açığa çıkan gaz ve özgür kalan enerji miktarı, her iki patlama türünde de aynı düzeydedir. Sadece gürültülü patlamanın tahrip tesiri daha yüksektir. Tutuşmalı patlama, daha çok alev ateş silahlarda ya da değişik amaçlar için başka mekanik düzeneklerde kullanılır.
*Patlama sınırlan. Basıncı, sıcaklığın fonksiyonu olarak veren bir çizelgede, benzeşik bir gaz karışımının durumu, bir noktayla gösterilir. Patlamanın kendiliğinden başladığı alanı, patlayıcı olmayan alandan ayıran bir ABCD eğrisi çizilir Belli bir 6 sıcaklığında karışımın patladığı üç üst (ya da alt) sınır basıncı vardır Sırasıyla AB, BC ve CD birinci, ikinci ve üçüncü patlama sınırlarını gösterir.
*Savunm. Nükleer patlama. Kimyasal patlamadan, hem tepkime sonucu ortaya çıkan birim enerji, hem de birim kütle ya da hacme karşılık gelen toplam enerji bakımından farklılık gösterir Kimyasal bağ enerjilerinin molekül başına birkaç elek- tronvolt olmasına rağmen (ortalama 10-18 J kadar), nükleer tepkime sonucu açığa çıkan enerjiler, çekirdek başına 10 ile 100 milyon elektronvolt (2.10~12ve 3.10~t1 J içinde) düzeyindedir.
Nükleer bir madde, eşit kütledeki kimyasal patlayıcıdan on milyonlarca kat daha çok enerji açığa çıkarabilir. Bir de buna, tepkimelerin gelişme ritminin muhteşem hızını eklemek gerekir: tepkime sayısının saniyenin birkaç milyarda biri kadar sürede iki katına çıkmasıyla nükleer patlama enerjisi, saniyenin milyonda birinden daha azca bir zamanda açığa çıkar. Tazyik birkaç yüz milyon atmosfere ulaşmış olduğu şeklinde, ısı da on milyonlarca dereceye ulaşır. Mahalli olarak açığa çıkan enerjinin bir kısmı nötronların yayılmasına niçin olurken daha büyük bir kısmı elektromanyetik halde sızar Bu ışıma çevreyi ısıtarak artar. Eğer patlama havada meydana gelirse bir alev topu oluşur. Yeraltındaysa toprağı oluşturan maddeler erir. Sonunda, bir şok dalgası ortaya çıkar. Patlamadan sonrasında küllerin içinde, havadaki patlama esnasında yerküreye dağılan ya da bir yeraltı patlaması esnasında camlaşmış kayalarda bulunan, radyoaktif parçalanma ürünlerine rastlanır.
Bir nükleer patlamanın bir çok tesiri vardır Patlama noktasının derhal yakınındaki maddeler tümüyle buharlaşır; birazcık uzaktakilerse sıvılaşır ya da dağılır. Tamamen tahrip edilmiş bu bölgenin haricinde, mekanik tesirleri, ısı tesirleri, nötron ışınımı tesirleri ve radyoaktif serpinti tesirleri görülür. Son olarak, çok daha uzaktaysa elektromanyetik etkilere rastlanır. Çeşitli etkilerin zararı olan ışınları, patlamayla açığa çıkan enerjiye (bilhassa havanın yoğunluğundan) ve ek olarak mekanik tesir, ısı tesiri ya da nötron ışınımı tesiri şeklinde görece kıymet olarak hususi bir etkiyi artırabilen nükleer yük terimine bağlıdır.
Kaynak: Büyük Larousse
Büyük Patlama Kuramı
Patlama Resimleri
Spar (of Tehdit) - Toplumsal Patlama
YORUMLAR