PERENDE a. (fars. perr, per, kanat ve -ende'den perrende, perende). 1. Havada çark gibi 360° dönerek atılan ters ya da düz takla...
PERENDE a. (fars. perr, per, kanat ve -ende'den perrende, perende).
1. Havada çark gibi 360° dönerek atılan ters ya da düz takla. (Özellikle jimnastikte ve yüzmenin atlama [kule, tramplen atlama] dallarında uygulanır. Yerde ya da tramplen üzerinde sıçradıktan sonra, dizler göğse çekilerek vücudun kapanmasıyla, boşlukta kendi ekseni etrafında dönme esasına dayalı olarak uygulanır. Perende öne doğru yapılırsa düz perende, geriye doğru yapılırsa ters perende diye adlandırılır.)
2. Birinin yanında perende atamamak, herhangi bir konuda biriyle yanşamamak; o kimseyi aldatamamak.
*Tasav. Şems-i perende, sufilerin "mana âlemine yaptığı uçuştan ötürü†(Eflaki, Menakıb ül-arifin) uçan şems anlamına Şems-i Tebrizi'ye verdikleri ad.
1. Havada çark gibi 360° dönerek atılan ters ya da düz takla. (Özellikle jimnastikte ve yüzmenin atlama [kule, tramplen atlama] dallarında uygulanır. Yerde ya da tramplen üzerinde sıçradıktan sonra, dizler göğse çekilerek vücudun kapanmasıyla, boşlukta kendi ekseni etrafında dönme esasına dayalı olarak uygulanır. Perende öne doğru yapılırsa düz perende, geriye doğru yapılırsa ters perende diye adlandırılır.)
2. Birinin yanında perende atamamak, herhangi bir konuda biriyle yanşamamak; o kimseyi aldatamamak.
*Tasav. Şems-i perende, sufilerin "mana âlemine yaptığı uçuştan ötürü†(Eflaki, Menakıb ül-arifin) uçan şems anlamına Şems-i Tebrizi'ye verdikleri ad.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR