RAN ya da REN a. (fare. rSh, reh). Esk. 1. Yol: "Nice şahid ki hıram eyfese rahında durup" (Nedim, XVIII. yy.). 2. Sistem...
RAN ya da REN a. (fare. rSh, reh). Esk.
1. Yol: "Nice şahid ki hıram eyfese rahında durup" (Nedim, XVIII. yy.).
2. Sistem, biçim, bi$m, usul, yöntem.
3. Rah Rtguta'dan bir gürünüm averde ya da reh-averde, yolcunun getirmiş olduğu armağan. || Rah-ber ya da reh -ber REHBER. || Rah-dan ya da reh -dan, yol bilen. || Rah-neverd ya da reh -neverd, yola çıkan, yola giden, yolcu. || Rah-nişin ya da reh-nişin - REHNİŞİN. jj Rah-nüma ya da reh-nüma - REHNüMA. || Rah-peyma ya da reh-peyma, yol ölçen, yol ölçücü, yolcu. || Rah-peymayi ya da reh -peymayi, seyahat etme yola gitme. || Rah -rev ya da reh-rev - REHREV. || Rah-revan ya da reh-revan - REHREVAN. || Rah-var ya da reh-var RAHVAR. || Rah-yab ya da reh-yab, gideceği yere varan, ulaşan. || Rah-zen ya da reh-zen -REHZEN. || Rah-ı adem ya da reh-/ adem, rah-ı kötü ya da reh-i kötü, yokluk, ölüm yolu. || flah-ı kalım ya da reh-i kalım, ölümsüzlük yolu. || Rah -ı birah ya da reh-i birah, dağ geçidi, düzensiz yol. || Rah-ı aden ya da reh-i aden. cennette giden yol, aden yolu. || Rah-ı gûldar ya da reh-i gûldar, yaşam, jj Rah-ı güzar ya da reh-i gCızar, kaçış yolu. || Rah-ı hak ya da reh-i hak, Tanrı yolu. || Rah-ı kehkeşan ya da reh-i kehkeşan, Samanyolu. || Rah-ı küfte ya da reh-i küfte, geçilmiş, katedilmiş yol. || Rah-ı kûr ya da reh-i kûr, insan ayağı değmemiş, geçilmemiş yol. || Rah-ı mihr-i talat ya da reh-i mihr -i talat, güzellik güneşinin yolu. || Rah-ı na -refte ya da reh-i na-refte, gidilmemiş yol. || Rah-ı rast ya da reh-i rast, rah-ı savab ya da reh-i savab, doğru yol. || Rah-ı sen- gâr ya da reh-i sengâr, taşlık yol. || Rah-ı şah ya da reh-i şah, şah-rah, anayol, büyük cadde. || Rah-ı vatan ya da reh-i vatan, vatan yolu, vatan uğruna.
1. Yol: "Nice şahid ki hıram eyfese rahında durup" (Nedim, XVIII. yy.).
2. Sistem, biçim, bi$m, usul, yöntem.
3. Rah Rtguta'dan bir gürünüm averde ya da reh-averde, yolcunun getirmiş olduğu armağan. || Rah-ber ya da reh -ber REHBER. || Rah-dan ya da reh -dan, yol bilen. || Rah-neverd ya da reh -neverd, yola çıkan, yola giden, yolcu. || Rah-nişin ya da reh-nişin - REHNİŞİN. jj Rah-nüma ya da reh-nüma - REHNüMA. || Rah-peyma ya da reh-peyma, yol ölçen, yol ölçücü, yolcu. || Rah-peymayi ya da reh -peymayi, seyahat etme yola gitme. || Rah -rev ya da reh-rev - REHREV. || Rah-revan ya da reh-revan - REHREVAN. || Rah-var ya da reh-var RAHVAR. || Rah-yab ya da reh-yab, gideceği yere varan, ulaşan. || Rah-zen ya da reh-zen -REHZEN. || Rah-ı adem ya da reh-/ adem, rah-ı kötü ya da reh-i kötü, yokluk, ölüm yolu. || flah-ı kalım ya da reh-i kalım, ölümsüzlük yolu. || Rah -ı birah ya da reh-i birah, dağ geçidi, düzensiz yol. || Rah-ı aden ya da reh-i aden. cennette giden yol, aden yolu. || Rah-ı gûldar ya da reh-i gûldar, yaşam, jj Rah-ı güzar ya da reh-i gCızar, kaçış yolu. || Rah-ı hak ya da reh-i hak, Tanrı yolu. || Rah-ı kehkeşan ya da reh-i kehkeşan, Samanyolu. || Rah-ı küfte ya da reh-i küfte, geçilmiş, katedilmiş yol. || Rah-ı kûr ya da reh-i kûr, insan ayağı değmemiş, geçilmemiş yol. || Rah-ı mihr-i talat ya da reh-i mihr -i talat, güzellik güneşinin yolu. || Rah-ı na -refte ya da reh-i na-refte, gidilmemiş yol. || Rah-ı rast ya da reh-i rast, rah-ı savab ya da reh-i savab, doğru yol. || Rah-ı sen- gâr ya da reh-i sengâr, taşlık yol. || Rah-ı şah ya da reh-i şah, şah-rah, anayol, büyük cadde. || Rah-ı vatan ya da reh-i vatan, vatan yolu, vatan uğruna.
Kaynak: Büyük Larousse
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran'ın şiir anlayışı ile ilgili soruların cevapları nedir?
Dünya Nehirleri - Ren Nehri
YORUMLAR