Redif Nedir? (Sözlük)

Redif Redif , Şiirlerde mısra sonlarında, görevleri aynı olan eklerin, ya da anlamları aynı olan sözcüklerin tekrarlanmasına denir. ...

Redif

Redif, Şiirlerde mısra sonlarında, görevleri aynı olan eklerin, ya da anlamları aynı olan sözcüklerin tekrarlanmasına denir. Redifler daima mısranın en sonunda bulunur, şu demek oluyor ki kafiyeden sonrasında gelir. Redifin olduğu her yerde kesinlikle kafiye de vardır. kafiyeler değişik anlamlarda kullanılır fakat redifleranlam bakımından aynıdır





Eş görevli eklerin tekrarlanmasıyla oluşan rediflerdir. Türkçe'deki yapım ve çekim eklerini kavramadan, ek halindeki redifleri kavramak mümkün olamayacaktır. Ek halindeki rediflerin bir çok, sözcüğe bağlanan ekler olduğundan bu konudaki genel kural: "sözcüğün köklerinde kafiye, eklerinde ise redif vardır." şeklindedir. Bu kaide bilinerek mısraya bakılırsa ek halindeki rediflerin yüzde doksanı mısrada tahmin edilebilir. Sadece bu kural daima geçerli olmadığından gene de "ekler" mevzusunda bilgi sahibi olunması mevzunun kavranması açısından gereklidir.
Susuz değirmenlerin ne ilSerindir dağları soğuktur suyuYâr mektup göndermiş yadigâr deyiGözünün yaşını sil deyi yazmış Yukarıdaki dörtlükte, sözcüklerin kökleri:

"köy", "su", "de"dir. Görüldüğü şeklinde sözcüklerin köklerindeki sesler aynı değildir. "y" sesi birinci mısrada sözcüğün köküne dahil olurken, ikinci ve üçüncü mısralarda destek ses (kaynaştırma ünsüzü)'tir. Doğrusu "y" seslerinin görevi farklıdır. Bu durum da kafiye tanımına uygun olduğundan kafiye olarak kabul edilecektir.

Sözcük Halindeki Redifler

Aynı anlamdaki sözcüklerin tekrarlanmasıyla meydana gelen rediflerdir. Bu tür redifleri mısralarda görebilmek oldukça kolaydır:
Doğru söylerim halk razı değilEğri söylerim Hak razı değil. Yukarıdaki beyitte "razı değil" sözcükleri redif, ondan önceki "k" sesleri ise yarım kafiyedir.


Bir başka örnek:
Zannetme ki şu şekilde bu şekilde bir sözGel sen dahi söyle bu şekilde bir söz Yukarıdaki beyitte "bu şekilde bir söz" sözcükleri redif, ondan önceki "öyleki" sesleri ise varlıklı kafiyedir. Bir başka örnek:
Kimsesiz asla kimse yok, var her insanın bir kimsesiKimsesiz kaldım meded, ey kimsesizler kimsesi Yukarıdaki beyitte "kimsesi" sözcükleri redif, ondan önceki "r" sesleri ise yarım kafiyedir. Son olarak şuna da dikkati çekmek gerekiyor:
  • Sözcük halinde bulunan redfilerden derhal ilkin, ek halinde redif de bulunabilir. Böylece, ek halindeki redifle sözcük halindeki redif arka arkaya gelebilir:
Elimi beş yerinden, dağladı beş parmağın,Bağrımda yanmadık bir yer bırakmadan gitBir yarın göçtüğünü, çöktüğünü bir dağınGörmemek istiyorsan, ardına bakmadan git! İkinci ve dördüncü mısralarda hem ek halinde redif, hem de sözcük halinde redif bulunmaktadır. Yukarıdaki mısralarda "madan" ekleri "zarf-fiil"dir.





  • Lügat Nedir? Lügat Hakkında


  • Redif ve uyak nedir?


  • Redif Nedir?












REDİF NEDİR?






Redif


Redifin tanımını yapmadan ilkin şunları bilmek gerekir:

* Redifler daima mısranın en sonunda bulunur, şu demek oluyor ki kafiyeden sonrasında gelir.

* Redifin olduğu her yerde kesinlikle kafiye de vardır. Bu sebeple redifin

bulunduğunu gördüğünüz her yerde kafiyeyi de bulmaya çalışınız.


Redif: Mısra sonlarında, görevleri aynı olan eklerin, ya da anlamları aynı

olan kelimelerin tekrarlanmasına redif denir. Tanımdan da anlaşılacağı

suretiyle iki tür redif vardır:


a) Ek Halindeki Redifler

b) Kelime Halindeki Redifler


a) Ek Halindeki Redifler: Eş görevli eklerin tekrarlanmasıyla oluşan

rediflerdir. Türkçe'deki yapım ve çekim eklerini kavramadan, ek

halindeki redifleri kavramanız mümkün olamayacaktır. Eğer bu

mevzularda bir eksiğiniz var ise, ilkin bu tarz şeyleri tamamlamanız ve ondan

sonrasında ek halindeki redifleri kavramak için çaba sarf etmeniz gerekir.

Fakat, ek halindeki rediflerin bir çok, kelimeye bağlanan

ekler olduğundan bu konudaki genel kural: "Kelimenin köklerinde

kafiye, eklerinde ise redif vardır." şeklindedir. Bu kaide bilinerek

mısraya bakılırsa ek halindeki rediflerin yüzde doksanı mısrada

tahmin edilebilir. Sadece bu kural daima geçerli olmadığından

gene de "ekler" mevzusunda bilgi sahibi olunması mevzunun kavranması

açısından gereklidir.


Susuz değirmenlerin ne ile döner çarkı

Kerem etmeyen beyin fakirden nedir farkı


Yukarıdaki beyitte, "ı" sesleri, ismin -i hali olduğundan şu demek oluyor ki, her ikisinin de

görevi aynı olduğundan rediftir. Kelimenin köklerinde ise "ark" sesleri

benzeştiğinden bunlar da varlıklı kafiyeyi oluşturur.

Bu beyite ergonomik yoldan yaklaşırsak: Beyitin birinci mısrasında,

kafiyeye söz mevzusu olan kelimenin kökü "çark", ikinci mısrada ise kelimenin

kökü "fark"tır. Dolayısıyla, "ı" seslerinin ek olduğundan redif bulunduğunu ergonomik

yönden söyleyebiliriz.

Kelimenin köklerinde kafiye bulunduğundan "ark" seslerinde de

varlıklı kafiye vardır.

Fakat, bu ergonomik yol daima işlemeyebilir:


Kokuyor burnuma Sivr'alan köyü

Serindir dağları soğuktur suyu

Yâr mektup göndermiş yadigâr deyi

Gözünün yaşını sil deyi yazmış


Yukarıdaki dörtlükte, kelimelerin kökleri:

"köy", "su", "de" dir. Görüldüğü şeklinde kelimelerin köklerindeki sesler aynı

değildir. Acaba burada "y" sesi kafiye olarak mı yoksa redif olarak mı

alınacaktır?

Oysa, çözüm çok basittir."y" sesi birinci mısrada kelimenin köküne

dahil olurken, ikinci ve üçüncü mısralarda destek ses (kaynaştırma ünsüzü)'tir.

Doğrusu "y" seslerinin görevi farklıdır. Bu durum da kafiye tanımına uygun olduğundan

kafiye olarak kabul edilecektir.

Aynı durum İstiklal Marşı'nın üçüncü kıtasında görülmektedir:


Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım,

Hangi deli bana zincir vuracakmış? Şaşarım!

Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım.

Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.


Yukarıdaki dörtlükte ise, kelimelerin kökleri:

"yaş", "şaş", "aş" ve "taş" kelimeleridir. Burada da kelime köklerinden sonrasında

gelen "a" sesleri kafiye olarak mı yoksa, redif olarak mı alınmalı sorusu akla

takılmaktadır. O halde, bu köklere eklenen "a" sesinin görevinin ne işe yaradığını

incelemek gerekir:


İlk mısrada: yaş - a - r - ı - m

kök yapım eki geniş süre destek ses I. tekil

kişi eki


İkinci mısrada: şaş - a - r - ı - m

kök destek ses geniş süre destek ses I. tekil

kişi eki


üçüncü mısrada: aş - a - r - ı - m

kök destek ses geniş süre destek ses I. tekil

kişi eki


Dördüncü mısrada: taş - a - r - ı - m

kök destek ses geniş süre destek ses I. tekil

kişi eki



Yukarıda da görüldüğü şeklinde ilk mısradaki "a" sesi ile öteki "a" seslerinin görevleri

farklıdır. Bu özellik sebebiyle, "a" seslerinin kafiye olarak alınması gerekir.




b) Kelime Halindeki Redifler: Aynı anlamdaki kelimelerin tekrarlanmasıyla

meydana gelen rediflerdir. Bu tür redifleri mısralarda görebilmek oldukça

kolaydır:


Doğru söylerim halk razı değil

Eğri söylerim Hak razı değil.


Yukarıdaki beyitte "razı değil" kelimeleri redif, ondan önceki "k" sesleri ise

yarım kafiyedir.



Bir başka örnek:

Zannetme ki şu şekilde bu şekilde bir söz

Gel sen dahi söyle bu şekilde bir söz


Yukarıdaki beyitte "bu şekilde bir söz" kelimeleri redif, ondan önceki "öyleki" sesleri ise

varlıklı kafiyedir..



Bir başka örnek:

Kimsesiz asla kimse yok, var her insanın bir kimsesi

Kimsesiz kaldım meded, ey kimsesizler kimsesi


Yukarıdaki beyitte "kimsesi" kelimeleri redif, ondan önceki "r" sesleri ise

varlıklı kafiyedir..



Son olarak şuna da dikkati çekmek gerekiyor:

Kelime halinde bulunan redfilerden derhal ilkin, ek halinde redif de

bulunabilir. Böylece, ek halindeki redifle kelime halindeki redif arka arkaya

gelebilir:


Elimi beş yerinden, dağladı beş parmağın,

Bağrımda yanmadık bir yer bırakmadan git

Bir yarın göçtüğünü, çöktüğünü bir dağın

Görmemek istiyorsan, ardına bakmadan git!


İkinci ve dördüncü mısralarda hem ek halinde redif, hem de kelime halinde

redif bulunmaktadır. Yukarıdaki mısralarda "madan" ekleri "zarf-fiil"dir.


Redif - Redif Nedir - Redif Hakkında

İsim

redif


Arapça; red³f
Tarih;
1. Son dönem Osmanlı ordusunda, askerlik görevini bitirdikten sonrasında yedeğe ayrılan er:

"Bir büyük karargâhta kumandan ve zabitlere hizmetçi dağıtıldığı süre, zabit namzetlerinin payına eğer salak bir Şam redifi düşerse gene iyidir." -F. R. Atay.
2. Edebiyat;

Şiirde uyaktan sonrasında tekrarlanan, aynı harflerden oluşan kelime ya da ek, yedek.



redif


Tarih Terimleri


Son dönem Osmanlı ordusunda altı senelik nizamiye hizmetini tamamladıktan sonrasında, daha 14 yıl süre ile yedek asker durumunda olanlara verilen ad.



TDK










Cevaben: Kafiye Nedir ?


Uyak (Kafiye), mısra sonlarındaki yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları ve görevleri değişik kelimelerin, eklerin benzerliğine denir.


1- Yarım Kafiye:

- Tek ses benzeşmesine dayanan kafiyeye yarım kafiye denir.

- Çoğu zaman Halk Edebiyatında kullanılır.


Benim çektiğimi kim çeker

Gözlerinden kanlı yaş döker

Bulanık bulanık akar

Dağların seliyim şimdi


(â€-er“: Redif | “-k“: Yarım Kafiye)


2- Tam Kafiye:

- İki ses benzeşmesine dayanan kafiyeye tam kafiye denilir.


Orhan zamanından kalma bir duvar

Onunla bir yaşta yaşlanmış çınar


(â€-ar“: Tam Kafiye)


Zaman içinde iyi mi değişiyor insan

Hangi resmime baksam ben değilim

Nerde o günler, o şevk, o coşku

Bu güler yüzlü adam ben değilim

Yalandır kaygısız olduğum, yalan


(â€-an“: Tam Kafiye | “-ben değilim“: Redif | “-am“: Tam Kafiye)


Not: Dilimize yabancı dillerden geçmiş “â, î, û†şeklinde uzun sesler iki ses değerine sahiptirler. Dizeler içinde bir tek bu seslerden oluşan bir benzeşme var ise bu tam kafiyedir. Türkçenin Zamanı, Orhun Abideleri, Ifade Bozuklukları, Cümlenin Öğeleri, Yazım ve Noktalama, Türkoloji Yazıları, Edebiyat Nedir?, Alfabelerimiz, Atasözleri, Bulmacalar, Yazınsal Sanatlar, Imtihan Soruları, Kpss, Oks, Öss, Bu tarz şeyleri Biliyor musunuz?, Özlü Sözler, Güzel Sözler, Türkçe, Edebiyat, Masallar, Destanlar, Astroloji, Roman Özetleri



3- Varlıklı Kafiye:

- İkiden fazla sesin benzeşmesiyle oluşan kafiyeye denir.

- Daha çok Divan şiirinde kullanılır.Çok sürse ayrılık, aradan geçse çok yıl

Biz sende olamazsak bile sen bizdesin gene(â€-ene“: Varlıklı Kafiye)Bin bahçeli beldemizi yâd ellere bıraktık

Gölgesinde barınacak tek ağacım yok artık(â€-tık“: Varlıklı Kafiye)


4- Tunç Kafiye

- Kafiyedeki kelimelerden birinin, ötekini içinde aynen bulunması şu demek oluyor ki yeniden edilmesiyle oluşan kafiyeler tunç kafiye denir.


Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım

Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım


(â€-aşarım“: Tunç Kafiye)


Bursa'da bir eski cami avlusu

Mermer şadırvanda şakırdayan su


(â€-su“: Tunç Kafiye)


Bir eşek var idi zâif u nizâr

Yük elinden katı şikeste vü zâr


(â€-zâr“: Tunç Kafiye)


5- Cinaslı Kafiye

- Yazılışları ve okunuşları aynı anlamı değişik olan kelimelerle meydana getirilen kafiyeye cinaslı kafiye denir.

- Cinaslı kelimeler daha çok manilerde kafiye olarak kullanılır.


Niçin kondun a bülbül

Kapımdaki asmaya

Ben yârimden vazgeçmem

Götürseler asmaya


(â€-asmaya“: Cinaslı Kafiye)


Kararmış kara gözler

Dermanım kara gözler

Gemim deryada kaldı

Yelkenim kara gözler


(â€-kara gözler“: Cinaslı Kafiye


Dönülmez akşamın ufkundayız, zaman çok geç

Bu son fasıldır ey ömrüm, iyi mi geçersen geç


(â€-geç“: Cinaslı Kafiye)



Redif:

- Şiirde kafiyeden sonrasında gelen yapı ve anlam bakımından benzerlik taşıyan eklere, kelimelere ya da kelime gruplarına redif denir.

- Halk şiirimizde redife kafiyeden daha çok ehemmiyet verilmiştir.

- Redif kelimesinin lügat anlamı “arkadan gelenâ€dir.


Aşk bir şem-i ilahîdir benim pervânesi -si: Redif

Şevk bir zincirdir gönlüm ânın divânesi -vâne: Varlıklı kafiye


Efendimsin cihânda itibârım var ise sendendir - ım var ise sendendir: Redif

Meyân-ı âşıkânda iştihârım var ise sendendir -âr(aar olduğundan): Varlıklı Kafiye Şeyh Galib


Bizim elde bahar olur, yaz olur - olur : Redif

Göller dolu ördek olur, kaz olur - azca: Tam Kafiye

Sevgi içinde yüz bin naz olur

Suçumu bağışla, ben sana kurban


REDİF a. (ar. redif). Esk. Osmanlı devletinde ihtiyat askerine verilen ad. (Bk. ansikl. böl.)


*Ed. Uyaktan sonrasında yinelenen hece ya da sözcükler. (Halk edebiyatında "döner ayak†denir. Örn. "O gül endam bir al şala bürünsün yürüsün / Ucu gönlüm şeklinde ardınca sürünsün yürüsün" [Enderunlu Vasıf], Bu beyitte uyağı "bûr" ve "sür" oluşturmaktadır. Uyağı izleyen ve iki dizede ortak olan "ünsün yürüsün" ek ve sözcükleri rediftir.)


*ANSİKL. Ask. tar. 1843'te osmanlı ordusunun muvazzaf birlikleri beş orduya ayrılmış olduğu süre orduların yedek kuvvet gereksinmeleri olan ihtiyat birlikleri için aranmaya başlanmıştı. Bu yüzden derhal gereksinim duyulduğu süre yeni terhis edilmiş askerlerden yararlanılması için “Redif teşkilatı" kuruldu, Serasker Rıza Paşa zamanında (1843), beş yıl olarak kabul edilmiş bulunan muvazzaflık süresini bitiren deneyimli askerlerin oturdukları il ve ilçelerde "redif" olarak bulunmaları karar altına alındı. Bu yeni düzenlemede, her ordu bölgesinde muvazzaflık süresini bitirerek redif teşkilatına katılan redif eratının, yılda bir kez bağlı oldukları tabur merkezlerinde birer ay eğitim yapmaları uygun görülmüş ve bu süre içinde muvazzaf erat şeklinde "maaş ve tayinata müstehak" olacakları kanunlaştırılmıştı.

Redif kuvvetlerinin yurt içindeki "konuşları" şöyleydi:

1. Hassa ordusu redif alayları, merkezleri sıra ile İzmit, Bursa, İzmir, Aydın, Afyonkarahisar ve İsparta'da bulunan altı piyade alayı ve Bursa, Aydın ve İsparta'da üç süvari alayı ve gene İsparta'da bir topçu alayı;

2. İstanbul (Öersaadet) ordusu redif alayları, merkezleri Edirne, Bolu, Ankara, Çorum, Konya ve Kayseri'de altı piyade alayı, Bolu, Ankara ve Kayseri'de üç süvari alayı ile Çorum ve Edirne'de birer topçu alayı;

3. Rumeli redif alaylar; merkezleri Manastır, Selanik, Yanya, üsküp, Sofya ve Şumnu'da altı piyade alayı;

4. Anadolu ordusu redif alayları, merkezlen Sivas, Tokat, Harput (Elazığ), Erzurum, Diyarbakır va Kars'ta altı piyade alayından kurulmuştu. Her dört ordudaki redif piyade alayları dörder taburiuydular.

Hüseyin Avni Paşa seraskerliğe atandığı süre çıkarılan yeni bir kanuna bakılırsa muvazzaflık hizmet süresi, dört yıla indirildi ve bir yıl muvazzaf ihtiyatlıktan sonrasında altı yıl sürecek bir rediftik hizmet süreci esas olarak kabul edildi (1869). Rediftik süresi 1887'de sekiz yıla çıkanldı.

Redif teşkilatına komuta edecek subaylar, muvazzaf ordu subaylarıyla aynı niteliklere haiz bulunuyorlardı. Sadece bunlar, rediflerin bulundukları yerleşim bölgelerinde banş süresinde askerlik şubelerinde görevlendirilmişlerdi. Redif teşkilatı 1912'de kaldırıldı.


Kaynak: Büyük Larousse





  • Lügat Nedir? Lügat Hakkında


  • Redif ve uyak nedir?


  • Redif Nedir?




 

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Redif Nedir? (Sözlük)
Redif Nedir? (Sözlük)
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/redif-nedir-sozluk.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/redif-nedir-sozluk.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content