REVİŞ a. (fars. retten, gitmek'ten reviş). Esk. 1. Gidiş, yürüyüş: "Güzel, evet bu revişler, güzel bu câzibeler, / Güzel; t...
REVİŞ a. (fars. retten, gitmek'ten reviş). Esk.
1. Gidiş, yürüyüş: "Güzel, evet bu revişler, güzel bu câzibeler, / Güzel; takat bu tehâlûle nedir, değilse eğer I Yaşamı bir kaç adım fazla koşturup yormak?" (Tevfik Fikret).
2. izlenen yol, tutum, biçim: "Bu ekonomi dünyasının revişıne bakılınca bu manzarayı göreceğimiz anlaşılıyori" (Y. K. Beyatlı).
3. Oluş, oluşum: "Meselâ hak, hakkaniyet şeklinde tâbirler uydurmuşlar, yaşayışın revişindeki ahengi bozmaya kalkmışlardır" (Ömer Seyfettin).
1. Gidiş, yürüyüş: "Güzel, evet bu revişler, güzel bu câzibeler, / Güzel; takat bu tehâlûle nedir, değilse eğer I Yaşamı bir kaç adım fazla koşturup yormak?" (Tevfik Fikret).
2. izlenen yol, tutum, biçim: "Bu ekonomi dünyasının revişıne bakılınca bu manzarayı göreceğimiz anlaşılıyori" (Y. K. Beyatlı).
3. Oluş, oluşum: "Meselâ hak, hakkaniyet şeklinde tâbirler uydurmuşlar, yaşayışın revişindeki ahengi bozmaya kalkmışlardır" (Ömer Seyfettin).
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR