RUMELİ a (öz a Rumeli). [Tamlayan olarak] Rumeli'ye ilişkin, Rumeli ile ilgili olana denir. *Kur. tar. Rumeli ağası, Çömez ocağı...
RUMELİ a (öz a Rumeli). [Tamlayan olarak] Rumeli'ye ilişkin, Rumeli ile ilgili olana denir.
*Kur. tar. Rumeli ağası, Çömez ocağı'na girecek devşirmelerle ilgilenen yeniçeri subayı. (Bk. ansikl. böl.) || Rumeli beylerbeyi, Rumeli eyaletini yöneten büyük rütbeli devlet görevlisi. (Rumeli emirülüme- rası da denir.) [Bk. ansikl. böl.] || Rumeli defterdarı, Osmanlı devletinde maliye işlerini yürüten defterdarlık makamının amiri. (Baş defterdar ya da şıkkı evvel defterdarı da denir.) [DEFTERDAR.] || Rumeli kazaskeri, Osmanlı devletinde yargı yetkisini yürüten ilmiye mensuplarının en büyüğü. (Sadrı rum da denir.) [Bk. ansikl. böl.]
*Mutf. Rumeli pastırması, daha çok Rumeli yöresinde meydana getirilen bir tür pastırma. (Bk. ansikl. böl.)
*ANSİKL. Kur. tar. Rumeli ağası da, Anadolu ağası şeklinde, devşirilen evlatların kaydını tutturmak, türkçeyi ve türk-is- lam geleneklerini öğrenip türkleşmeleri için bu tarz şeyleri Rumeli'deki türk köylerine dağıtmak, 4-5 yıl sonrasında toplatarak Çömez ocağı'na yazdırmakla görevliydi. Rumeli ağalığına yayabaşılık, devecilik ya da ha- sekilikten gelinirdi. Rumeli ağası yükselirse Anadolu ağası, sonrasında da İstanbul ağası olurdu. Rumeli ağasının önceleri 15 akçe olan ulufesi, sonraları 30 akçeye çıkarıldı. Rumeli ağasının yanında kâtip ve kethüda şeklinde görevliler çalışırdı. Kâtibin görevi çömez oğlanlarını deftere yazmak, kethüdanınki de türk köylerine dağıtılan oğlanlardan kaçanları seyredip yakalamaktı. Önceleri divana da katılan Rumeli ağası, mücevveze (üstü bombeli büyük sank) giyerdi.
*Rumeli beylerbeyi, Osmanlı devletindeki beylerbeylerin en büyüğü olarak eyalette padişahı temsil eder, yönetimi altında bulunan bölgelerde yalnız hükümdara karşı görevli olmak suretiyle askeri ve mülki geniş yetkilere haiz bulunurdu. Önceleri Osmanlılar'da yalnız bir tek beylerbeylik varken, sonraları biri Rumeli, diğeri de Anadolu olmak suretiyle iki beylerbeylik oluşturuldu. Rumeli beylerbeyliği, Anadolu beylerbeyliğinin üstünde bir konumdu. Anadolu beylerbeyi yükselirse Rumeli beylerbeyi olur, yükselen Rumeli beylerbeyi de vezir payesiyle Kubbealtı'na alınırdı. Rumeli beylerbeyi ve bu görevden alınmış olanlar, İstanbul'da bulunuyorlarsa Divanı hümayun toplantılarına katılırlardı. Barışta en' büyük mülki amir olarak eyaletini yöneten Rumeli beylerbeyi, harpte eyalet sancakbeyleri ve tımarlı sipahilerin başlangıcında, komutan sıfatıyla orduda vazife alırdı. Tanzimat'tan sonrasında paye olarak büyük mülki rütbelerden biri sayıldı. Rumeli beylerbeyliği payesini alana, bunun yanı sıra sivil paşalık unvanı da verilir ve yazışmalarda kendisine "saadetlu efendim hazretleri" diye seslenilirdi.
*Rumeli kazaskeri, paye ve aşama bakımından Anadolu kazaskerinden üstündü. Rumeli bölgesinde vazife icra eden tüm ilmiye mensuplarının amiri olarak 150 akçeye kadar olan müderrisliklere ve mollalıktan aşağı kadılıklara atamalar yapma ve bu tarz şeyleri azletme yetkisi vardı. Önceleri şer'i gelirden 500 akçe gündelik alırken, sonraları kendisine hâzineden maaş bağlandı. Tanzimat'tan sonrasında çeşitli yan gelirleri kaldırılarak yalnızca arpalık aylığı verildi. İstanbul kadısı yükseldiğinde Anadolu kazaskeri, sonrasında da Rumeli kazaskeri olurdu. En kıdemli Rumeli kazaskerine "relsülulema†denir ve yükselirse şeyhülislamlığa getirilirdi. Divan'da kendi kazaskerlik bölgesine ilişkin davalara bakar, padişah sefere çıkarsa orduya katılırdı. Rumeli kazaskerinin bakmış olduğu davalarda verdiği kararları sadece sadrazam bozabilirdi. Tanzimat'tan sonrasında Rumeli kazaskerliği mülkiyeden vezirlik ve askeriyeden müşirlikle eşdeğerde bir ilmiye rütbesi oldu.
*Mutf. inek ya da koç eti, külbastıdan daha kalınca dilimler halinde kesilir, kanı iyice çıkıncaya değin yıkanır. Bol miktarda tuzlandıktan sonrasında iki tahta arasına konup taşla bastırılır ve bu durumda iki gün bekletilir. Kanı ve suyu iyice süzüldükten sonrasında, rüzgârlı bir yerde birbirine değmeyecek şekilde asılır; üstüne tülbent örtülüp iyice kuruması sağlandıktan sonrasında bez torbalarda saklanır. Rumeli pastırması çemensizdir, kavurma et yerine de geçer.)
*Kur. tar. Rumeli ağası, Çömez ocağı'na girecek devşirmelerle ilgilenen yeniçeri subayı. (Bk. ansikl. böl.) || Rumeli beylerbeyi, Rumeli eyaletini yöneten büyük rütbeli devlet görevlisi. (Rumeli emirülüme- rası da denir.) [Bk. ansikl. böl.] || Rumeli defterdarı, Osmanlı devletinde maliye işlerini yürüten defterdarlık makamının amiri. (Baş defterdar ya da şıkkı evvel defterdarı da denir.) [DEFTERDAR.] || Rumeli kazaskeri, Osmanlı devletinde yargı yetkisini yürüten ilmiye mensuplarının en büyüğü. (Sadrı rum da denir.) [Bk. ansikl. böl.]
*Mutf. Rumeli pastırması, daha çok Rumeli yöresinde meydana getirilen bir tür pastırma. (Bk. ansikl. böl.)
*ANSİKL. Kur. tar. Rumeli ağası da, Anadolu ağası şeklinde, devşirilen evlatların kaydını tutturmak, türkçeyi ve türk-is- lam geleneklerini öğrenip türkleşmeleri için bu tarz şeyleri Rumeli'deki türk köylerine dağıtmak, 4-5 yıl sonrasında toplatarak Çömez ocağı'na yazdırmakla görevliydi. Rumeli ağalığına yayabaşılık, devecilik ya da ha- sekilikten gelinirdi. Rumeli ağası yükselirse Anadolu ağası, sonrasında da İstanbul ağası olurdu. Rumeli ağasının önceleri 15 akçe olan ulufesi, sonraları 30 akçeye çıkarıldı. Rumeli ağasının yanında kâtip ve kethüda şeklinde görevliler çalışırdı. Kâtibin görevi çömez oğlanlarını deftere yazmak, kethüdanınki de türk köylerine dağıtılan oğlanlardan kaçanları seyredip yakalamaktı. Önceleri divana da katılan Rumeli ağası, mücevveze (üstü bombeli büyük sank) giyerdi.
*Rumeli beylerbeyi, Osmanlı devletindeki beylerbeylerin en büyüğü olarak eyalette padişahı temsil eder, yönetimi altında bulunan bölgelerde yalnız hükümdara karşı görevli olmak suretiyle askeri ve mülki geniş yetkilere haiz bulunurdu. Önceleri Osmanlılar'da yalnız bir tek beylerbeylik varken, sonraları biri Rumeli, diğeri de Anadolu olmak suretiyle iki beylerbeylik oluşturuldu. Rumeli beylerbeyliği, Anadolu beylerbeyliğinin üstünde bir konumdu. Anadolu beylerbeyi yükselirse Rumeli beylerbeyi olur, yükselen Rumeli beylerbeyi de vezir payesiyle Kubbealtı'na alınırdı. Rumeli beylerbeyi ve bu görevden alınmış olanlar, İstanbul'da bulunuyorlarsa Divanı hümayun toplantılarına katılırlardı. Barışta en' büyük mülki amir olarak eyaletini yöneten Rumeli beylerbeyi, harpte eyalet sancakbeyleri ve tımarlı sipahilerin başlangıcında, komutan sıfatıyla orduda vazife alırdı. Tanzimat'tan sonrasında paye olarak büyük mülki rütbelerden biri sayıldı. Rumeli beylerbeyliği payesini alana, bunun yanı sıra sivil paşalık unvanı da verilir ve yazışmalarda kendisine "saadetlu efendim hazretleri" diye seslenilirdi.
*Rumeli kazaskeri, paye ve aşama bakımından Anadolu kazaskerinden üstündü. Rumeli bölgesinde vazife icra eden tüm ilmiye mensuplarının amiri olarak 150 akçeye kadar olan müderrisliklere ve mollalıktan aşağı kadılıklara atamalar yapma ve bu tarz şeyleri azletme yetkisi vardı. Önceleri şer'i gelirden 500 akçe gündelik alırken, sonraları kendisine hâzineden maaş bağlandı. Tanzimat'tan sonrasında çeşitli yan gelirleri kaldırılarak yalnızca arpalık aylığı verildi. İstanbul kadısı yükseldiğinde Anadolu kazaskeri, sonrasında da Rumeli kazaskeri olurdu. En kıdemli Rumeli kazaskerine "relsülulema†denir ve yükselirse şeyhülislamlığa getirilirdi. Divan'da kendi kazaskerlik bölgesine ilişkin davalara bakar, padişah sefere çıkarsa orduya katılırdı. Rumeli kazaskerinin bakmış olduğu davalarda verdiği kararları sadece sadrazam bozabilirdi. Tanzimat'tan sonrasında Rumeli kazaskerliği mülkiyeden vezirlik ve askeriyeden müşirlikle eşdeğerde bir ilmiye rütbesi oldu.
*Mutf. inek ya da koç eti, külbastıdan daha kalınca dilimler halinde kesilir, kanı iyice çıkıncaya değin yıkanır. Bol miktarda tuzlandıktan sonrasında iki tahta arasına konup taşla bastırılır ve bu durumda iki gün bekletilir. Kanı ve suyu iyice süzüldükten sonrasında, rüzgârlı bir yerde birbirine değmeyecek şekilde asılır; üstüne tülbent örtülüp iyice kuruması sağlandıktan sonrasında bez torbalarda saklanır. Rumeli pastırması çemensizdir, kavurma et yerine de geçer.)
Kaynak: Büyük Larousse
Rumeli Hisarı kuleleri ne amaçla yapılmıştır?
Rumeli Hisarı Efsanesi
Osmanlı Eyaletleri - Rumeli Beylerbeyliği
YORUMLAR