RIZK , -kı a. (ar. rızk). 1. Esk. Yiyecek, içecek şey; azık. 2. Tann tarafınca her kes için ayrılmış nimet. 3. Rızkını çıkarmak. gün...
RIZK, -kı a. (ar. rızk).
1. Esk. Yiyecek, içecek şey; azık.
2. Tann tarafınca her kes için ayrılmış nimet.
3. Rızkını çıkarmak. günlük geçimini sağlayacak kadar para kazanmak.
*Esk. Rızk-ı maksum, Tanrı'nın her insana bağışladığı nimet. || Rızk-ı mazmun, Tan- rı'nın verdiği yiyecek. || Rızk-ı muhadder, Tanrı'nın takdir etmiş olduğu nimet.
*Ikt. tar. OsmanlI devletinde sipahilere verilen maaş.
*İsi. Tanrı tarafınca canlılann beslenme, barınma ve yaşayabilmeleri için yaratılan her şey. (Bk. ansikl. böl.)
*ANSİKL İslam inancına gore tüm canlıların nzkını Tanrı verir (Kuran, XI, 6). Tanrı, nzkı dilediğine çok, dilediğine azca bağışlar (XIII, 26). Tanrı, kendisine saygı duyanlara (zor durumlarda) bir çıkış yolu hazırlar ve ummadıkları yerlerden rızklandırır (LXV, 2-3). Bununla beraber birçok ayet vb hadiste insanların tüm kabiliyet ve olanaklannı kullanarak Tanrı'ın kendileri için yaratmış olduğu nimetlerden yararianmalan, nzklannı aramaları gerektiği belirtilir Bu mevzuda Kuran da şöyleki denir: "... Hemen sonra yeryüzüne dağılın ve Tanrı'ın nimetlerinden nasibinizi arayın" (LXII, 10).
Ehl-i sünnet inancına gore helal olsun hatam olsun, insanoğlunun yediği içtiği tüm nesneler onun rızkıdır ve bu rızkı Tanrı verir. Bununla beraber haram yol ve yöntemlerle rızk aramak, elde etmek Tanrı'ın hoşnutluğuna aylan ve günah sayılın "Tanrı'ın rızk olarak verdiklerinin helal ve temiz olanlanndan yararlanmak insanlann görevleri içinde da yer alır†(XVI, 114). Sadece, mutezile mezhebi bilginleri haramı Tanrı vergisi rızk saymazlar. Onlara gore, ilke olarak Alalı kötülüğü istemez; istemeği için de rızk olarak vermez. Bundan dolayı haramı Tanrı vergisi değil, insanoğlunun kendi kazana, kendi sağlamış olduğu şey olarak görmekte fayda vardır.
Rızkı verenin Alah bulunduğunu bilerek O' nun nimetine şükretmek her müslüman için bir vazife kabul edilir Bundan dolayı Ku- ran'da "Msryüzündek şeylerden temiz ve helal olmak suretiyle yiyiniz ve eğer Tanrı'a hakikaten kulluk ediyorsanız O'na şükre cfniz†(XVI, 114); "Rabbinizin rızkından yiyiniz ve ona şükrediniz" (XXXIV, 15) denir.
1. Esk. Yiyecek, içecek şey; azık.
2. Tann tarafınca her kes için ayrılmış nimet.
3. Rızkını çıkarmak. günlük geçimini sağlayacak kadar para kazanmak.
*Esk. Rızk-ı maksum, Tanrı'nın her insana bağışladığı nimet. || Rızk-ı mazmun, Tan- rı'nın verdiği yiyecek. || Rızk-ı muhadder, Tanrı'nın takdir etmiş olduğu nimet.
*Ikt. tar. OsmanlI devletinde sipahilere verilen maaş.
*İsi. Tanrı tarafınca canlılann beslenme, barınma ve yaşayabilmeleri için yaratılan her şey. (Bk. ansikl. böl.)
*ANSİKL İslam inancına gore tüm canlıların nzkını Tanrı verir (Kuran, XI, 6). Tanrı, nzkı dilediğine çok, dilediğine azca bağışlar (XIII, 26). Tanrı, kendisine saygı duyanlara (zor durumlarda) bir çıkış yolu hazırlar ve ummadıkları yerlerden rızklandırır (LXV, 2-3). Bununla beraber birçok ayet vb hadiste insanların tüm kabiliyet ve olanaklannı kullanarak Tanrı'ın kendileri için yaratmış olduğu nimetlerden yararianmalan, nzklannı aramaları gerektiği belirtilir Bu mevzuda Kuran da şöyleki denir: "... Hemen sonra yeryüzüne dağılın ve Tanrı'ın nimetlerinden nasibinizi arayın" (LXII, 10).
Ehl-i sünnet inancına gore helal olsun hatam olsun, insanoğlunun yediği içtiği tüm nesneler onun rızkıdır ve bu rızkı Tanrı verir. Bununla beraber haram yol ve yöntemlerle rızk aramak, elde etmek Tanrı'ın hoşnutluğuna aylan ve günah sayılın "Tanrı'ın rızk olarak verdiklerinin helal ve temiz olanlanndan yararlanmak insanlann görevleri içinde da yer alır†(XVI, 114). Sadece, mutezile mezhebi bilginleri haramı Tanrı vergisi rızk saymazlar. Onlara gore, ilke olarak Alalı kötülüğü istemez; istemeği için de rızk olarak vermez. Bundan dolayı haramı Tanrı vergisi değil, insanoğlunun kendi kazana, kendi sağlamış olduğu şey olarak görmekte fayda vardır.
Rızkı verenin Alah bulunduğunu bilerek O' nun nimetine şükretmek her müslüman için bir vazife kabul edilir Bundan dolayı Ku- ran'da "Msryüzündek şeylerden temiz ve helal olmak suretiyle yiyiniz ve eğer Tanrı'a hakikaten kulluk ediyorsanız O'na şükre cfniz†(XVI, 114); "Rabbinizin rızkından yiyiniz ve ona şükrediniz" (XXXIV, 15) denir.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR