Saçak -ğı isim 1 . Bazı giyim eşyalarında ya da döşemeliklerde kumaş kenarlarına dikilen süslü iplikten püskül: "Perdenin sa...
Saçak -ğı
isim
1 . Bazı giyim eşyalarında ya da döşemeliklerde kumaş kenarlarına dikilen süslü iplikten püskül:
2 . Görünüşü bu püskülü çağrıştıran:
3 . Havlu, halı vb.nin kenarı süresince sarkan püskül.
4 . Bir yapının herhangi bir bölümünü güneş ve yağmurdan koruması için, o bölümden dışa taşkın ve altı boşta olarak meydana getirilen örtü:
5 . (fizik) Bir gaz ortama yerleştirilen ve yüksek bir potansiyel verilen ve nesnenin yüzeyinde oluşan ışık vakası.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
isim
1 . Bazı giyim eşyalarında ya da döşemeliklerde kumaş kenarlarına dikilen süslü iplikten püskül:
"Perdenin saçağı."- .
2 . Görünüşü bu püskülü çağrıştıran:
"Bak gene bir tutam saçak tütün kalmadı. bana yalnız tozları kalıyor."- M. Ş. Esendal.
3 . Havlu, halı vb.nin kenarı süresince sarkan püskül.
4 . Bir yapının herhangi bir bölümünü güneş ve yağmurdan koruması için, o bölümden dışa taşkın ve altı boşta olarak meydana getirilen örtü:
"Han bekçisi, saçağın altındaki döşeğinde hâlâ uyumaktaydı."- İ. O. Anar.
5 . (fizik) Bir gaz ortama yerleştirilen ve yüksek bir potansiyel verilen ve nesnenin yüzeyinde oluşan ışık vakası.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- saçak öpmek
Birleşik Sözler
- saçak bulut
- saçak kök
- salkım saçak
Rüyada Saçak Görmek
SAÇAK a. (saçmak'tan saç ak).
1. Kimi kumaşların kenarlarındaki iplik salkımları. (Saçak, kumaş kenarından sarkan atkı ipliklerini düğümleyerek ya da çoğu zaman atkı atılmamış çözgü ipliklerini bağlayarak elde edilir. Yatak örtülerinde her iki halde saçak yapılırken, halıcılıkta ve havlu üretiminde çoğu zaman çözgüden elde edilmiş saçaklar kullanılır.) [Bk. ansikl. böl.]
2. Çeşitli giyim eşyalarının, perdelerin, döşemelik kumaşların, yatak ve masa örtülerinin kenarına dikilen, sırma ya da ibrişimden, süslü iplik salkımları.
3. Bir çatının çıkıntı icra eden kısmı.
4. Saçak yapmak, bir dokumanın kenarlarını püskül oluşturacak halde tarazlamak.
* Çeşitli tekstil malzemelerinin kenarlarına süslü iplik salkımları dikmek.
*Anat. Epiploon saçağı, kalınbağırsağın üstündeki ufak yağ cisimciklerine verilen ad. || Sinovya saçağı, eklem boşluğu içinde azca ya da çok özgür halde yüzen sinovya zarı kıvrımları.
*Biyel. Kıl, diken, pulcuk, kök benzer biçimde tutam ya da deste halinde bir arada toplu bulunan şeylere denir.
*El sant. Halının ve diğeri dokuma yaygıların iki başlangıcında dokunmadan bırakılmış çözgü iplikleri. (Çoğu zaman 4-20 santimetre içinde bir uzunlukta kesilip düzeltilir. Bazı halılarda saçaklar saç örgüsü vb. biçimlerde bağlanarak bir bezeme öğesi oluşturulur.)
*Inş. Güneş saçağı, camlı açıtlar önünde, yazın pencerelere gölge düşürecek, kışın da güneş ışınlarını serbestçe geçirecek halde hesaplanarak düzenlenen cephe çıkıntısı; güneş denetim öğesi. (Güneş saçağı, perde duvar kullanımının bir sonucudur.)
*Metalürj. Esneklik sınırı oldukça yüksek olan, ortalama bir mikrometre çapında kristalleşmiş organik ya da suni elyaf. (Esneklik sınırı, mesela demir için 1 200 kgf/mm2, bakır için 300 kgf/mm2'dir. Bu özellik, kristal kusurlarının son aşama düşük oranda olmasına bağlıdır.) || ÇAPAK'ın eşanlamlısı.
*Mim. Saçak silmesi - KORNİŞ.
*Opt. Girişim saçağı - GİRİŞİM.
*Tar. Bayramlarda ve hususi günlerde düzenlenen saçak öpme töreni için tahtın yanından sarkıtılan ucu püsküllü kumaş. || Saçak öpme, Osmanlılar'da bayram ve hususi günlerde düzenlenen bir merasim. (Bk. ansikl. böl.)
*Tüt. Kıyılmış tütünde, tütün şeritlerinin uzunluğu.
*Zool. Solungaç saçağı, kedibalıklarının solungaç yaylarında bulunan ve aort yaylarından gelen kanla beslenen kıkırdaksı uzantılar. (Balığın yüzeyde havayla solumasına yarar.)
*ANSİKL. Saçak kumaşın kenarlarındaki iplikler çekilerek ya da kumaşa ya da örgüye tığla iplik geçirerek yapılır; hazır olanlar direkt kumaş kenarına dikilir. Atkı ve çözgü iplikleri uzunca tutulup özgür bırakılır ya da çözülmesini önlemek için çeşitli biçimlerde bağlanır. Havluculuk ve halıcılıkta, daha çok çözgüden saçaklar kullanılır. Saçak, bezeme amacıyla yatak örtüsü, perde, masa örtüsü, sehpa ekibi vb. eşyanın kenarlarına uygulanır. Saçaklar çeşitli biçimlerde bağlanarak değişik motifler de elde edilebilir. Anadolu' da bilhassa Kastamonu'nun saçak bağlamaları ünlüdür. Daha çok yatak örtüleri ve çarşaflara uygulanan saçak bağlamalarında, iplikler değişik motifler oluşturacak halde bağlanır.
Şal, atkı vb. eşyanın kenarlarına, iplik demetleri tığ vb. yardımıyla geçirilip, sökülmemesi için düğümlenerek saçak yapılır. Hazır olarak satılan saçaklar da vardır. Bunlar daha çok döşemelik eşyaya dikilir.
*Tar. Saçak öpme töreni sarayda muaye- de (bayramlaşma) salonunda düzenlenirdi. Merasim, devlet önde gelenlerinin padişaha bağlılıklarını simgeler nitelikteydi. Tahtın yanından sarkıtılan saçağı, padişahın maiyetinden biri meblağ, kutlama için sıraya girenler bunun ucunu öperlerdi. Saçak öpmek, padişahın eteğini öpmek olarak nitelenirdi. Abdülhamit ll'nin saçağını uzun seneler Gazi Osman Paşa; Mehmet V'inkini başmabeyinci Lütfi Simavi tutmuştur. Mehmet V döneminde, daha ilk bayramlaşmada, başta Ahmet Rıza olmak suretiyle bazı devlet önde gelenleri saçak öpmeyi şahıs özgürlüğüne aykırı olduğu nedeni öne sürülerek reddettiler ve temenna etmekle yetindiler. Basında da yer edinen kimi tartışmalardan sonrasında bu anane giderek ortadan kalktı.
1. Kimi kumaşların kenarlarındaki iplik salkımları. (Saçak, kumaş kenarından sarkan atkı ipliklerini düğümleyerek ya da çoğu zaman atkı atılmamış çözgü ipliklerini bağlayarak elde edilir. Yatak örtülerinde her iki halde saçak yapılırken, halıcılıkta ve havlu üretiminde çoğu zaman çözgüden elde edilmiş saçaklar kullanılır.) [Bk. ansikl. böl.]
2. Çeşitli giyim eşyalarının, perdelerin, döşemelik kumaşların, yatak ve masa örtülerinin kenarına dikilen, sırma ya da ibrişimden, süslü iplik salkımları.
3. Bir çatının çıkıntı icra eden kısmı.
4. Saçak yapmak, bir dokumanın kenarlarını püskül oluşturacak halde tarazlamak.
* Çeşitli tekstil malzemelerinin kenarlarına süslü iplik salkımları dikmek.
*Anat. Epiploon saçağı, kalınbağırsağın üstündeki ufak yağ cisimciklerine verilen ad. || Sinovya saçağı, eklem boşluğu içinde azca ya da çok özgür halde yüzen sinovya zarı kıvrımları.
*Biyel. Kıl, diken, pulcuk, kök benzer biçimde tutam ya da deste halinde bir arada toplu bulunan şeylere denir.
*El sant. Halının ve diğeri dokuma yaygıların iki başlangıcında dokunmadan bırakılmış çözgü iplikleri. (Çoğu zaman 4-20 santimetre içinde bir uzunlukta kesilip düzeltilir. Bazı halılarda saçaklar saç örgüsü vb. biçimlerde bağlanarak bir bezeme öğesi oluşturulur.)
*Inş. Güneş saçağı, camlı açıtlar önünde, yazın pencerelere gölge düşürecek, kışın da güneş ışınlarını serbestçe geçirecek halde hesaplanarak düzenlenen cephe çıkıntısı; güneş denetim öğesi. (Güneş saçağı, perde duvar kullanımının bir sonucudur.)
*Metalürj. Esneklik sınırı oldukça yüksek olan, ortalama bir mikrometre çapında kristalleşmiş organik ya da suni elyaf. (Esneklik sınırı, mesela demir için 1 200 kgf/mm2, bakır için 300 kgf/mm2'dir. Bu özellik, kristal kusurlarının son aşama düşük oranda olmasına bağlıdır.) || ÇAPAK'ın eşanlamlısı.
*Mim. Saçak silmesi - KORNİŞ.
*Opt. Girişim saçağı - GİRİŞİM.
*Tar. Bayramlarda ve hususi günlerde düzenlenen saçak öpme töreni için tahtın yanından sarkıtılan ucu püsküllü kumaş. || Saçak öpme, Osmanlılar'da bayram ve hususi günlerde düzenlenen bir merasim. (Bk. ansikl. böl.)
*Tüt. Kıyılmış tütünde, tütün şeritlerinin uzunluğu.
*Zool. Solungaç saçağı, kedibalıklarının solungaç yaylarında bulunan ve aort yaylarından gelen kanla beslenen kıkırdaksı uzantılar. (Balığın yüzeyde havayla solumasına yarar.)
*ANSİKL. Saçak kumaşın kenarlarındaki iplikler çekilerek ya da kumaşa ya da örgüye tığla iplik geçirerek yapılır; hazır olanlar direkt kumaş kenarına dikilir. Atkı ve çözgü iplikleri uzunca tutulup özgür bırakılır ya da çözülmesini önlemek için çeşitli biçimlerde bağlanır. Havluculuk ve halıcılıkta, daha çok çözgüden saçaklar kullanılır. Saçak, bezeme amacıyla yatak örtüsü, perde, masa örtüsü, sehpa ekibi vb. eşyanın kenarlarına uygulanır. Saçaklar çeşitli biçimlerde bağlanarak değişik motifler de elde edilebilir. Anadolu' da bilhassa Kastamonu'nun saçak bağlamaları ünlüdür. Daha çok yatak örtüleri ve çarşaflara uygulanan saçak bağlamalarında, iplikler değişik motifler oluşturacak halde bağlanır.
Şal, atkı vb. eşyanın kenarlarına, iplik demetleri tığ vb. yardımıyla geçirilip, sökülmemesi için düğümlenerek saçak yapılır. Hazır olarak satılan saçaklar da vardır. Bunlar daha çok döşemelik eşyaya dikilir.
*Tar. Saçak öpme töreni sarayda muaye- de (bayramlaşma) salonunda düzenlenirdi. Merasim, devlet önde gelenlerinin padişaha bağlılıklarını simgeler nitelikteydi. Tahtın yanından sarkıtılan saçağı, padişahın maiyetinden biri meblağ, kutlama için sıraya girenler bunun ucunu öperlerdi. Saçak öpmek, padişahın eteğini öpmek olarak nitelenirdi. Abdülhamit ll'nin saçağını uzun seneler Gazi Osman Paşa; Mehmet V'inkini başmabeyinci Lütfi Simavi tutmuştur. Mehmet V döneminde, daha ilk bayramlaşmada, başta Ahmet Rıza olmak suretiyle bazı devlet önde gelenleri saçak öpmeyi şahıs özgürlüğüne aykırı olduğu nedeni öne sürülerek reddettiler ve temenna etmekle yetindiler. Basında da yer edinen kimi tartışmalardan sonrasında bu anane giderek ortadan kalktı.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR