şalvar isim Farsça şelvÂ¥r Genellikle ağı çok bol olan, bele bir uçkurla bağlanan geniş bir tür pantolon: "Ne yapacağını bil...
şalvar
isim Farsça şelvÂ¥r
Genellikle ağı çok bol olan, bele bir uçkurla bağlanan geniş bir tür pantolon:
"Ne yapacağını bilmez şaşkın bir hâlde şalvarını bacağına geçirdi."- M. Ş. Esendal.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- şalvar gibi
- çekirge şalvar
Rüyada Şalvar Görmek
ŞALVAR a. (fars. şelvâr'dan). Giy. Vücudun belden aşağı bölümünü örten, bacaklara geçirildikten sonra bir uçkurla bele bağlanan, geniş ağlı ve bol giyim eşyası. (Bk. ansikl. böl.)
*Esk. sil. Ok gövdesinde, göbekle ayak arasındaki bölüme verilen ad. (Baldır da denir.)
*ANSİKL. Şalvar, çok eski dönemlerden bu yana Anadolu'da kullanılan bir giyim eşyasıdır. Batı etkisinin yoğunlaştığı XIX. yy.'a değin her sınıftan kadın ve erkek tarafından giyilmiştir. Bugün de Anadolu'nun bir çok yöresinde yaygın bir biçimde kullanılmaktadır. Erkek şalvarları genellikle çuhadan ya da kaşmir, şali vb. yünlü kumaşlardan yapılır, uçkurla bele bağlanır. Eskiden şalvarbent denen enli uçkurlar kullanılıyordu, bunların işli olanları da vardı. Kadın şalvarlarında ise her türlü kumaş kullanılır. Günlük şalvarlar, pazen, basma vb.'den, özel günlerde giyilenlerse daha nitelikli kumaşlardan yapılır Anadolu'nun bazı yörelerinde kına gecesinde gelinin bol kesimli kadife şalvar giymesi gelenektendir. Kadınlar şalvarı peşli entari altına da giyerler ya da üzerine gömlek ve cepken giyerek.kullanırlar. Ağının altta ya da yukarıda olması, genişliği, ayak geçecek yerlerin daralması ya da bilezikli, lastikli olması vb.'ye göre değişik şalvar kesimleri vardır. Kadın şalvarlarında uçkur yanında içten geçirilmiş lastik de kullanılmaktadır.
*ANSİKL. Tar. Bazı belgelere göre şalvarın ilk çıkış yeri İran'dır. Araplar'ın şalvarı, İslamlığın ilk dönemlerinde ya da İran'ı ele geçirdikten sonra kullanmaya başladıkları öne sürülür. Bazı hadislere göre Hz. Muhanmet de şalvar giyiyordu, ilk şalvar giyenin İbrahim peygamber olduğuna, Musa'nın da şalvar giydiğine ilişkin hadisler varsa da bu hadisleri doğrulayan belgeli bulunamamıştır Abbasiler'in siyah, Fatımiler'in beyaz şalvar giydikleri bilinmektedir. İran'da ipek, Mısır'da beyaz keten şalvarlar değerli sayılırdı. Şalvar, kullanışlı olduğundan savaşçılar tarafından da giyildi. Emevi savaşçıları kaba bir kumaştan yapılan ve serafil denen bir tür şalvar giyerlerdi. Şalvar, fütüvvet kuruluşunda bir üniforma, şerefli bir giysi olarak görülür; bir üyenin esnaf kuruluşuna kabulü sırasında şalvar giydirme ve kuşak bağlama töreni yapılırdı.
*Esk. sil. Ok gövdesinde, göbekle ayak arasındaki bölüme verilen ad. (Baldır da denir.)
*ANSİKL. Şalvar, çok eski dönemlerden bu yana Anadolu'da kullanılan bir giyim eşyasıdır. Batı etkisinin yoğunlaştığı XIX. yy.'a değin her sınıftan kadın ve erkek tarafından giyilmiştir. Bugün de Anadolu'nun bir çok yöresinde yaygın bir biçimde kullanılmaktadır. Erkek şalvarları genellikle çuhadan ya da kaşmir, şali vb. yünlü kumaşlardan yapılır, uçkurla bele bağlanır. Eskiden şalvarbent denen enli uçkurlar kullanılıyordu, bunların işli olanları da vardı. Kadın şalvarlarında ise her türlü kumaş kullanılır. Günlük şalvarlar, pazen, basma vb.'den, özel günlerde giyilenlerse daha nitelikli kumaşlardan yapılır Anadolu'nun bazı yörelerinde kına gecesinde gelinin bol kesimli kadife şalvar giymesi gelenektendir. Kadınlar şalvarı peşli entari altına da giyerler ya da üzerine gömlek ve cepken giyerek.kullanırlar. Ağının altta ya da yukarıda olması, genişliği, ayak geçecek yerlerin daralması ya da bilezikli, lastikli olması vb.'ye göre değişik şalvar kesimleri vardır. Kadın şalvarlarında uçkur yanında içten geçirilmiş lastik de kullanılmaktadır.
*ANSİKL. Tar. Bazı belgelere göre şalvarın ilk çıkış yeri İran'dır. Araplar'ın şalvarı, İslamlığın ilk dönemlerinde ya da İran'ı ele geçirdikten sonra kullanmaya başladıkları öne sürülür. Bazı hadislere göre Hz. Muhanmet de şalvar giyiyordu, ilk şalvar giyenin İbrahim peygamber olduğuna, Musa'nın da şalvar giydiğine ilişkin hadisler varsa da bu hadisleri doğrulayan belgeli bulunamamıştır Abbasiler'in siyah, Fatımiler'in beyaz şalvar giydikleri bilinmektedir. İran'da ipek, Mısır'da beyaz keten şalvarlar değerli sayılırdı. Şalvar, kullanışlı olduğundan savaşçılar tarafından da giyildi. Emevi savaşçıları kaba bir kumaştan yapılan ve serafil denen bir tür şalvar giyerlerdi. Şalvar, fütüvvet kuruluşunda bir üniforma, şerefli bir giysi olarak görülür; bir üyenin esnaf kuruluşuna kabulü sırasında şalvar giydirme ve kuşak bağlama töreni yapılırdı.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR