SAPLAMA a. Saplamak eylemi. *Cerr. Bir şırınga iğnesinin, ponksiyon trokarlarının ya da sondanın (idrar, mide, vb.) iç çapına tıpa...
SAPLAMA a. Saplamak eylemi.
*Cerr. Bir şırınga iğnesinin, ponksiyon trokarlarının ya da sondanın (idrar, mide, vb.) iç çapına tıpatıp uyan madensel çubuk.
*Kur. tar. OsmanlI imparatorluğu'nda çeşitli yerlerden devşirilen hırıstiyan çocuklar devlet merkezine getirilirlerken aralarına karışan yabancılar. (Bu gibiler titizlikle aranarak ortaya çıkarılırdı. Devşirme niteliğini taşımadığı halde sonradan Yeniçeri ocağı'na girmiş kimselere de saplama denirdi.)
*Mak. san. İki parçayı birleştirmeye yarayan, uçlarına diş açılmış metal çubuk. (Parçalardan birine, uçlarından biriyle vidalanan ve boylu süresince ikinci parçanın içinden geçen saplamanın diğer ucuna bir sıkma somunu takılır.)
*Polim. Bir eşyanın içine plastik kalıplama esnasında gömülen ya da kalıplamadan sonrasında oturtulan, metal ya da başka bir malzemeden yapılmış parça.
*Teknol. iki ya da birçok makine ya da çatkı parçasını, iki tesme taşı, betondan iki döşeme taşını, bir direği ve buna taban oluşturan kısmı vb. birleştirmeye yarayan metal ya da tahta parça. (Marangozlukta kullanılan, kavela, silindir biçimli tahta bir saplamadır.)
*Bir ya da iki ucu sivri biz. || Saplamayla bağlamak, tahta ya da taş parçaları, makine, motor vb. parçalarını saplamalarla birleştirmek.
* sıf. Ciltç. Saplama şiraze, kolonları formaların gelişi güzel yerlerinden alınan şiraze. (Kolonları formaların ortalarından alınanlara da nişanlı şiraze denir.)
*Cerr. Bir şırınga iğnesinin, ponksiyon trokarlarının ya da sondanın (idrar, mide, vb.) iç çapına tıpatıp uyan madensel çubuk.
*Kur. tar. OsmanlI imparatorluğu'nda çeşitli yerlerden devşirilen hırıstiyan çocuklar devlet merkezine getirilirlerken aralarına karışan yabancılar. (Bu gibiler titizlikle aranarak ortaya çıkarılırdı. Devşirme niteliğini taşımadığı halde sonradan Yeniçeri ocağı'na girmiş kimselere de saplama denirdi.)
*Mak. san. İki parçayı birleştirmeye yarayan, uçlarına diş açılmış metal çubuk. (Parçalardan birine, uçlarından biriyle vidalanan ve boylu süresince ikinci parçanın içinden geçen saplamanın diğer ucuna bir sıkma somunu takılır.)
*Polim. Bir eşyanın içine plastik kalıplama esnasında gömülen ya da kalıplamadan sonrasında oturtulan, metal ya da başka bir malzemeden yapılmış parça.
*Teknol. iki ya da birçok makine ya da çatkı parçasını, iki tesme taşı, betondan iki döşeme taşını, bir direği ve buna taban oluşturan kısmı vb. birleştirmeye yarayan metal ya da tahta parça. (Marangozlukta kullanılan, kavela, silindir biçimli tahta bir saplamadır.)
*Bir ya da iki ucu sivri biz. || Saplamayla bağlamak, tahta ya da taş parçaları, makine, motor vb. parçalarını saplamalarla birleştirmek.
* sıf. Ciltç. Saplama şiraze, kolonları formaların gelişi güzel yerlerinden alınan şiraze. (Kolonları formaların ortalarından alınanlara da nişanlı şiraze denir.)
Kaynak: Büyük Larousse
Standart olarak 1m boylarında tam boy diş açılmış başsız silindirik çubuklara gijon (saplama) denir. Tij çubuğu olarakta adlandırılır. Çift tarafı diş açılmış ve ortasında diş açılmamış tipte olanlarıda mevcuttur. Direnç derecesi 5.6-8.8-10.9 şeklindedir. Çoğu zaman kalıp üstüne oluşturulan kör deliklerde ve civaraların boy olarak yetersiz kaldıkları yerlerde kullanılırlar. Sağ ve sol helisli olanları mevcuttur.
YORUMLAR