Sarhoş sıfat Farsça ser + ¬oş 1 . Alkollü içki veya keyif verici bir madde sebebiyle kendini bilmeyecek durumda olan (kimse), es...
Sarhoş
sıfat Farsça ser + ¬oş
1 . Alkollü içki veya keyif verici bir madde sebebiyle kendini bilmeyecek durumda olan (kimse), esrik, mest, sermest, başı dumanlı, kafası bulutlu, kafası iyi, kafası dumanlı, kafası kıyak.
2 . mecaz Bir şeyden çok fazla mutluluk duyan:
3 . zarf, mecaz Hoşa giden bir etki ile kendinden geçmiş olarak:

sıfat Farsça ser + ¬oş
1 . Alkollü içki veya keyif verici bir madde sebebiyle kendini bilmeyecek durumda olan (kimse), esrik, mest, sermest, başı dumanlı, kafası bulutlu, kafası iyi, kafası dumanlı, kafası kıyak.
2 . mecaz Bir şeyden çok fazla mutluluk duyan:
"Zafer sarhoşu."- .
3 . zarf, mecaz Hoşa giden bir etki ile kendinden geçmiş olarak:
"Arılar bahar çiçekleriyle sarhoş dolaşıyorlar."- .
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
sarhoş etmek s- arhoş olmak
- sarhoştum aydım, böyle yaşamaktan caydım
Nasıl Sarhoş Oluruz?
Rüyada Sarhoş Görmek
SARHOŞ sıf. ve a. (fars. ser, baş ve (iöş, iyi; ser-ğöştan).
1. Alkollü bir içkiden normal ölçüyü aşacak kadar içerek kendini bilemez duruma gelmiş bir kimse için kullanılır; esrik, mest.
2. Ed. Hoşa giden bir etkiyle kendinden geçmiş kimse için kullanılır: Aşk sarhoşu.
3. Bir kimseyi sarhoş etmek, onun sarhoş olmasına yol açmak. Suç ortakları içki vererek gardiyanı sarhoş ettiler. üç kadeh rakı, beni sarhoş etti; onu coşkuya, yoğun heyecana sürüklemek; coşturmak, kendinden geçirmek: Başarıları onu sarhoş etti. || Sarhoş olmak, sarhoş bir duruma gelmek; sar- hoşlamak: Her gece içip sarhoş oluyor. Sarhoş olan davetliler tanışmaya başladılar. || Bir şeyden (soyut) sarhoş olmak, ondan aşırı derecede etkilenmek; kendinden geçmek: Mutluluktan sarhoş olmak.
*El sant. Sarhoş bacağı, art arda zikzaklar biçimindeki işleme iğnesi. (Daha çok kalın ipliklerle yapılır ve kenar süslemelerinde kullanılır.) [Girit iğnesi de denir.]
*Nörol. Sarhoş yürüyüşü, bacaklann yana doğru yay çizerek düzensiz adım atışıyla ve duruş poligonunun genişlemesiyle belirgin yürüyüş biçimi. (Alkol sarhoşluğunda ve beyincik sendromunda rastlanır.)
Sarhoş (temi, Arthur Rimbaud'nun 1871'de yazdığı, /erlaine tarafından Lutrice dergisinde (1883), sonra da les Poetes maudits'de (1884) yayımlanan şiiri. Kalıplara tam uymasa da biçimsel bakımdan geleneksel tekniğe bağlı olan bu şiirde, Rimbaud, romantik temalardan pek uzaklaşmamakla birlikte, kendine örnek almış olabileceği şairleri (Hugo, Vıgny, Dierx) ya da anımsadığı varsayılan yazarları (Jules Verne, le Magasin pittoresque) aşmış ve sonunda benliğin zaman ve uzamdaki yolculuğunu şiire aktarmıştır.
1. Alkollü bir içkiden normal ölçüyü aşacak kadar içerek kendini bilemez duruma gelmiş bir kimse için kullanılır; esrik, mest.
2. Ed. Hoşa giden bir etkiyle kendinden geçmiş kimse için kullanılır: Aşk sarhoşu.
3. Bir kimseyi sarhoş etmek, onun sarhoş olmasına yol açmak. Suç ortakları içki vererek gardiyanı sarhoş ettiler. üç kadeh rakı, beni sarhoş etti; onu coşkuya, yoğun heyecana sürüklemek; coşturmak, kendinden geçirmek: Başarıları onu sarhoş etti. || Sarhoş olmak, sarhoş bir duruma gelmek; sar- hoşlamak: Her gece içip sarhoş oluyor. Sarhoş olan davetliler tanışmaya başladılar. || Bir şeyden (soyut) sarhoş olmak, ondan aşırı derecede etkilenmek; kendinden geçmek: Mutluluktan sarhoş olmak.
*El sant. Sarhoş bacağı, art arda zikzaklar biçimindeki işleme iğnesi. (Daha çok kalın ipliklerle yapılır ve kenar süslemelerinde kullanılır.) [Girit iğnesi de denir.]
*Nörol. Sarhoş yürüyüşü, bacaklann yana doğru yay çizerek düzensiz adım atışıyla ve duruş poligonunun genişlemesiyle belirgin yürüyüş biçimi. (Alkol sarhoşluğunda ve beyincik sendromunda rastlanır.)
be. Sarhoş olarak, alkol alarak: Eve sarhoş gelmek. Sarhoş ban - başbar.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR