SEBAK a. (ar. sebak). Esk. 1. Ders: "iki başın ay alnın gencaya verir sebak" (Yunus Emre, XIII. yy.). 2. Ödül. 3. Semak-âm...
SEBAK a. (ar. sebak). Esk.
1. Ders: "iki başın ay alnın gencaya verir sebak" (Yunus Emre, XIII. yy.).
2. Ödül.
3. Semak-âmuz, ders veren, öğreten. || Sebakdaş ders arkadaşı. || Sebakgâh, sınıf, okul. || Sebak-hân, ders okuyan, talebe.
1. Ders: "iki başın ay alnın gencaya verir sebak" (Yunus Emre, XIII. yy.).
2. Ödül.
3. Semak-âmuz, ders veren, öğreten. || Sebakdaş ders arkadaşı. || Sebakgâh, sınıf, okul. || Sebak-hân, ders okuyan, talebe.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR