SEMACET a. (ar. semâcet). Esk. 1. Çirkinlik, fena görünüş. 2. Kaba söyleyiş, yakışıksız söz. 3. Semacet-i ibtida, söz başlangıcında...
SEMACET a. (ar. semâcet). Esk.
1. Çirkinlik, fena görünüş.
2. Kaba söyleyiş, yakışıksız söz.
3. Semacet-i ibtida, söz başlangıcındaki çirkinlik, fenalık.
*Ed. Semacet ül-tahallüs, kasidenin giriş bölümünde (nesip, teşbip, girizgâh) yer edinen çirkinlik. (Ûvüleni daha çok yüceltmek için öveni alabildiğine küçülten yersiz benzetmelerden, abartmalı tezatlardan vb. ileri gelir. Bu yolda bilhassa İran şiirinde aşırılığa varılmıştır.)
1. Çirkinlik, fena görünüş.
2. Kaba söyleyiş, yakışıksız söz.
3. Semacet-i ibtida, söz başlangıcındaki çirkinlik, fenalık.
*Ed. Semacet ül-tahallüs, kasidenin giriş bölümünde (nesip, teşbip, girizgâh) yer edinen çirkinlik. (Ûvüleni daha çok yüceltmek için öveni alabildiğine küçülten yersiz benzetmelerden, abartmalı tezatlardan vb. ileri gelir. Bu yolda bilhassa İran şiirinde aşırılığa varılmıştır.)
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR