şerait çokluk, isim (şera:it) Arapça şer¥¢iµ Şartlar, koşullar: "İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk bağım...
şerait
çokluk, isim (şera:it) Arapça şer¥¢iµ
"İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk bağımsızlık ve cumhuriyetini kurtarmaktır."- Mustafa Kemal Atatürk.
ŞERAİT çoğl. a. (ar. koşul ve şeri(a'nın çoğl. şera'it). Esk. Koşullar, şartlar.
*İsi. huk. Şerait-i istibdat, vakıfnamede öngörülmediği halde vakfın şartlarının değiştirilmesini gerektiren durumlar. (Vakıf binalarının kullanılmaz duruma gelmesi, onarım için lüzumlu gelir bulunmaması, hâkimin izni vb. durumlarda vakıf şartlarında değişim yapılabilir.) || Şerait-i vakf, vakıfnamede, vakıf meydana getiren tarafınca öngörülen istekler, kurallar.
*İsi. huk. Şerait-i istibdat, vakıfnamede öngörülmediği halde vakfın şartlarının değiştirilmesini gerektiren durumlar. (Vakıf binalarının kullanılmaz duruma gelmesi, onarım için lüzumlu gelir bulunmaması, hâkimin izni vb. durumlarda vakıf şartlarında değişim yapılabilir.) || Şerait-i vakf, vakıfnamede, vakıf meydana getiren tarafınca öngörülen istekler, kurallar.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR