ŞETİM , -tml a. (ar. şefm). Esk. 1. Sövme, küfretme. 2. Şetim etmek, dövmek: "Maraşda İngiliz tüccarından olup bir aralık konso...
ŞETİM, -tml a. (ar. şefm). Esk.
1. Sövme, küfretme.
2. Şetim etmek, dövmek: "Maraşda İngiliz tüccarından olup bir aralık konsolos vekili olan şahıs bir müra- faa zımnında hâkim-i beldeye şetm etmekte ahali birikip merkumun hânesine hücüm ettikte..." (Cevdet Paşa, XIX. yy.).
3. Şetm ü darb, sövme ve dövme. || Şetm ü lan, sövme ve lanet okuma. || Şetm-i galiz, kaba küfür.
ŞETİM,sıf. (ar. şefm'den şetim, dişi, şetime). Esk.
1. Kendisine küfredilmiş olan.
2. Kötü görünüşlü.
* şetim a. Sövgü.
1. Sövme, küfretme.
2. Şetim etmek, dövmek: "Maraşda İngiliz tüccarından olup bir aralık konsolos vekili olan şahıs bir müra- faa zımnında hâkim-i beldeye şetm etmekte ahali birikip merkumun hânesine hücüm ettikte..." (Cevdet Paşa, XIX. yy.).
3. Şetm ü darb, sövme ve dövme. || Şetm ü lan, sövme ve lanet okuma. || Şetm-i galiz, kaba küfür.
ŞETİM,sıf. (ar. şefm'den şetim, dişi, şetime). Esk.
1. Kendisine küfredilmiş olan.
2. Kötü görünüşlü.
* şetim a. Sövgü.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR