sıkılmak (nsz) 1 . Sıkma işi yapılmak: "Çamaşırlar sıkıldı."- . 2 . (-den) Can sıkıntısı duymak: "Ama lunap...
sıkılmak
(nsz)
"Çamaşırlar sıkıldı."- .
2 . (-den) Can sıkıntısı duymak:
"Ama lunaparkların işlemeli dönme dolaplarına bakmaktan hiç sıkılmadı."- A. Ağaoğlu.
3 . Utanıp çekinmek:
"O dakikadan dakikaya daha ziyade şaşırıyor, sıkılıyor, buradan kurtulmak istiyordu."- M. Ş. Esendal.
4 . Sıkıntıya düşmek.
Birleşik Sözler
utana sıkılaKaynak:TDK
YORUMLAR