SÖKME a. Sökmek eylemi. *Al. tak. Sökme kaması, uçları gittikçe sivrilerek incelen iki öğeden oluşan ve zorlanarak, ayrılacak herh...
SÖKME a. Sökmek eylemi.
*Al. tak. Sökme kaması, uçları gittikçe sivrilerek incelen iki öğeden oluşan ve zorlanarak, ayrılacak herhangi iki parça arasına sokulduktan sonrasında iki öğeyi bağlayan vidayı sıkıştırarak birbirine yaklaştırma kanalıyla çalışan sökme aleti.
*Bahç. Nebat sökme aleti, bir bitkiyi bir yerden çıkanp başka yere dikmek için kullanılan, ağaç saplı uzun bir demirden oluşan alet
*Denize. Bir gemiyi parçalayarak kullanım dışı bırakma.
*El sant. Aşındırma baskı tekniğiyle fon rengi basılmış yazma üstüne renk açarak desen yapma. (Sökme işleminde daha çok kireçkaymağı, arapzamkı ve su karışımı kullanılır Kalıpla kumaş üstüne basılan aşındırıcı madde, kumaşın o bölümünü beyazlatır. Renkli baskı yapılacaksa sökme işleminden sonrasında beyazlanan yer durağan(durgun) boyayla boyanır. Kumaş yaş ya da kuruyken sökme işlemi uygulanabilir. Buna nazaran kullanılan aşındırıcı madde farklılıklar gösterir.)
*Kaynakç. Sökme deneyi, elektrik nokta kaynağında, üst üste konmuş iki sac parçasının iki ya da üç noktasıyla birleştirilmesinden oluşmuş bir gözlem parçasını, bir keski ve çekiç yardımıyla ya da başka bir uygun yöntemle ayırma. (Kaynak hatasız yapılmışsa, sökülen nokta, sacların birinde çıkıntı [erimiş çekirdek], öbüründe bir oyuk biçiminde görülür. Son aşama kolay olan bu yöntem noktasının niteliği hakkında çok iyi düşünce verir.)
*Mad, oc. Sökme kirişi, tahkimatın bir kısmına yerleştirilen ve çıkarıldığında üstteki araziyi göçertmeye olanak veren düzenek.
*Mak. san. Bir bütünün, bir makinenin, bir aygıtın çeşitli bileşenlerini ayırmaya dayanan işlem. || Büzerek sökme, birbirine geçmeli parçaları, içteki parçayı, boyutlarını küçültmek amacıyla soğutarak birbirinden ayırmaya dayanan sökme yöntemi.
*Örg. Bir örgünün son ilmek sırasından ya da sıralarından başlayarak ipliği çekmeye dayanan işlem. (Bir örgünün esnasında ilmekleri çözülür.)
*Ziraat, mak. Sökme makinesi, pancar, patates, yerfıstığı benzer biçimde kazıkköklü ya da yumrulu bitkileri kök, yumru ve tohumlarıyla beraber topraktan söküp çıkarmaya yarayan makine. (Bk. ansikl. böl.)
*ANSİKL. Ormanc. Daha ilkin toprak hizasından kesilmiş ağaçların çotuklarının çevresindeki kökler bir kök sökme makinesiyle çekilip çıkarılır Lüzumlu çekme kuvveti, bir palangadan geçtikten sonrasında, bir traktörün çalıştırdığı çıkrığın tamburuna sarılan kabloya bağlı tırnakların kökü kavrayıp sıkması ile sağlanır.
Ek olarak yer düzeyinden kesilmiş bir ağacın köküne patlayıcı bir kartuş yerleştirilmek kanalıyla da sökme yapılır; patlamayla kök parçalanır ve toprak etrafa yayılır. Bazı durumlarda kök olduğu yerde kömürleştirilir.
*Ziraat mak. Kök ya da yumru sökme makineleri, hasadı yapılacak bitkiye uyumlu halde bir sökme organı ihtiva eder: eğik çatal, disk ve paten, tek ya da çift kürek. Bunlar hem de toprağı ve taşlan gidermek için bir temizleme organı, sarsak ya da döner ızgara, çubuklu tambur benzer biçimde bir düzenek ihtiva ederler.
Şekerpancarı sökme makineleri, bir yükleyiciye alınmak suretiyle, birkaç sırayı (3 ila 6) birden söker ve toplar. Bunların önünden bir tepe (yaprak) kesici gider.
Bazı makineler sökme-dizme (pancarları söküp yerde sıralayarak bırakma), sökme-yükleme ya da tepe kesme-sökme -yükleme işlemlerini beraber meydana getirecek halde kombine makinelerdir.
Çağıl yumru sökme makineleri (1,2 ya da 3 sıra) yalnız toprak temizleyici organlarla değil, hem de yaprak ve taş boşaltma düzenekleri ve elle ayıklama tablaları ile de donatılmışlardır. Bunlarda ya bir huni ya da bir torbalama platformu bulunur. Yerfıstığı hasadı için bir sökme eleme-yığma makinesi kullanılır, bunlar için bir uçdemiri ile bitkileri topraktan çıtorır, bir sarsak ızgara yardımıyla temizler ve fıstıkların döverle ayrılmalarını kolaylaştırmak suretiyle yere demetler halinde bırakırlar.
*Al. tak. Sökme kaması, uçları gittikçe sivrilerek incelen iki öğeden oluşan ve zorlanarak, ayrılacak herhangi iki parça arasına sokulduktan sonrasında iki öğeyi bağlayan vidayı sıkıştırarak birbirine yaklaştırma kanalıyla çalışan sökme aleti.
*Bahç. Nebat sökme aleti, bir bitkiyi bir yerden çıkanp başka yere dikmek için kullanılan, ağaç saplı uzun bir demirden oluşan alet
*Denize. Bir gemiyi parçalayarak kullanım dışı bırakma.
*El sant. Aşındırma baskı tekniğiyle fon rengi basılmış yazma üstüne renk açarak desen yapma. (Sökme işleminde daha çok kireçkaymağı, arapzamkı ve su karışımı kullanılır Kalıpla kumaş üstüne basılan aşındırıcı madde, kumaşın o bölümünü beyazlatır. Renkli baskı yapılacaksa sökme işleminden sonrasında beyazlanan yer durağan(durgun) boyayla boyanır. Kumaş yaş ya da kuruyken sökme işlemi uygulanabilir. Buna nazaran kullanılan aşındırıcı madde farklılıklar gösterir.)
*Kaynakç. Sökme deneyi, elektrik nokta kaynağında, üst üste konmuş iki sac parçasının iki ya da üç noktasıyla birleştirilmesinden oluşmuş bir gözlem parçasını, bir keski ve çekiç yardımıyla ya da başka bir uygun yöntemle ayırma. (Kaynak hatasız yapılmışsa, sökülen nokta, sacların birinde çıkıntı [erimiş çekirdek], öbüründe bir oyuk biçiminde görülür. Son aşama kolay olan bu yöntem noktasının niteliği hakkında çok iyi düşünce verir.)
*Mad, oc. Sökme kirişi, tahkimatın bir kısmına yerleştirilen ve çıkarıldığında üstteki araziyi göçertmeye olanak veren düzenek.
*Mak. san. Bir bütünün, bir makinenin, bir aygıtın çeşitli bileşenlerini ayırmaya dayanan işlem. || Büzerek sökme, birbirine geçmeli parçaları, içteki parçayı, boyutlarını küçültmek amacıyla soğutarak birbirinden ayırmaya dayanan sökme yöntemi.
*Metalürj. Kaplama sökme bir yüzeydeki metal kaplamayı uzaklaştırma işlemi.
*Nalbantl. Nal sökme yeni nal çakma ya da kayar için nalı ayaktan çıkarma.
*Ormanc. Kök sökme kök sökmek eylemi. (Bk. ansikl. böl.) || Kök sökme makinesi, ağaç köklerini sökmeye yarayan makine.
*Nalbantl. Nal sökme yeni nal çakma ya da kayar için nalı ayaktan çıkarma.
*Ormanc. Kök sökme kök sökmek eylemi. (Bk. ansikl. böl.) || Kök sökme makinesi, ağaç köklerini sökmeye yarayan makine.
*Ziraat, mak. Sökme makinesi, pancar, patates, yerfıstığı benzer biçimde kazıkköklü ya da yumrulu bitkileri kök, yumru ve tohumlarıyla beraber topraktan söküp çıkarmaya yarayan makine. (Bk. ansikl. böl.)
*ANSİKL. Ormanc. Daha ilkin toprak hizasından kesilmiş ağaçların çotuklarının çevresindeki kökler bir kök sökme makinesiyle çekilip çıkarılır Lüzumlu çekme kuvveti, bir palangadan geçtikten sonrasında, bir traktörün çalıştırdığı çıkrığın tamburuna sarılan kabloya bağlı tırnakların kökü kavrayıp sıkması ile sağlanır.
Ek olarak yer düzeyinden kesilmiş bir ağacın köküne patlayıcı bir kartuş yerleştirilmek kanalıyla da sökme yapılır; patlamayla kök parçalanır ve toprak etrafa yayılır. Bazı durumlarda kök olduğu yerde kömürleştirilir.
*Ziraat mak. Kök ya da yumru sökme makineleri, hasadı yapılacak bitkiye uyumlu halde bir sökme organı ihtiva eder: eğik çatal, disk ve paten, tek ya da çift kürek. Bunlar hem de toprağı ve taşlan gidermek için bir temizleme organı, sarsak ya da döner ızgara, çubuklu tambur benzer biçimde bir düzenek ihtiva ederler.
Şekerpancarı sökme makineleri, bir yükleyiciye alınmak suretiyle, birkaç sırayı (3 ila 6) birden söker ve toplar. Bunların önünden bir tepe (yaprak) kesici gider.
Bazı makineler sökme-dizme (pancarları söküp yerde sıralayarak bırakma), sökme-yükleme ya da tepe kesme-sökme -yükleme işlemlerini beraber meydana getirecek halde kombine makinelerdir.
Çağıl yumru sökme makineleri (1,2 ya da 3 sıra) yalnız toprak temizleyici organlarla değil, hem de yaprak ve taş boşaltma düzenekleri ve elle ayıklama tablaları ile de donatılmışlardır. Bunlarda ya bir huni ya da bir torbalama platformu bulunur. Yerfıstığı hasadı için bir sökme eleme-yığma makinesi kullanılır, bunlar için bir uçdemiri ile bitkileri topraktan çıtorır, bir sarsak ızgara yardımıyla temizler ve fıstıkların döverle ayrılmalarını kolaylaştırmak suretiyle yere demetler halinde bırakırlar.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR