SOYKüTüĞü a. Bir soyzinciri oluşturan aile üyelerinin sıralaması, dökümü. (Bk. ansikl. böl.) *Bilkur. Bir bilimin soykütüğü, sözkon...
SOYKüTüĞü a. Bir soyzinciri oluşturan aile üyelerinin sıralaması, dökümü. (Bk. ansikl. böl.)
*Bilkur. Bir bilimin soykütüğü, sözkonu- su bilimin, ne ise o olmasını elde eden şeyle bağlantısı; sözkonusu bilimin, doğduğu ve geliştiği andaki bilgi durumuyla bağıntısı. (Bk. ansikl. böl.)
*Fels. Nietzsche'ye bakılırsa, kişilerin ahlakını ve kendi kıymet sistemlerini kurma tarzlarını belirleyen kimi tarihsel koşullanmalan ortaya çıkarmayı elde eden yöntem. (Bk. ansikl. böl.)
*Zootekn. Soykütüğü, belli bir ırktan tüm damızlıkların (adam ve dişi) ve bunlar arasındaki akrabalıkların kaydedildiği defter ya da fiş. (Bk. ansikl. böl.)
*ANSİKL. Bilkur. Bilgikuramsal kopma diyince, bir bilimin doğuşu ile o bilimin doğuşundan önceki “kuşku duyulmayan, dirençli ve birbirini destekleyen hatalar bütünü†içinde ortaya çıkan kesikliliği anlıyorsak (Bachelard), bir bilimin soykütüğüyle ilgili çalışmada, bu kopuşu ve farklılıklara neden olan öğelerini vurgulamamız gerekir. Fakat bununla beraber, çeşitli bilimsel alanların özgüllüğünü ve süre bakımından aralarındaki ilişkiyi açıklamamız da zorunludur. Böylece, bilimlerin soykütüğü bir bilimi, belli bir evreden bir başka evreye geçiren hareket ettirici gücü ortaya çıkarmaya, bilimsel olanla ideolojik olan arasındaki sınırın yer değiştirmelerini izlemeye, bunların tarih (bilhassa politika) karşısındaki bağımsızlığını ya da özerkliğini saptamaya ve dolayısıyla bilimlerin arkeolojisine ve evveliyatına bakılırsa belli bir konum edinilmesine çalışır.
*Fels Soykütüğü, Nietzsche'nin ilk kez Zur Genealogie' der Moral (Ahlakın soykütüğü üstüne) adlı yapıtında giriştiği ruhbilimsel araştırmalarda uyguladığı bir yöntemdir ve başlıca iki yönü vardır:
1. ahlakın kökenini araştırmak: burada ilk değerlendirmelerin ortaya çıkmasında rol oynamış tarihsel koşulları belirlemek; belli bir ahlaksal değerler sistemini benimseyen kişinin ne tür bir şahıs bulunduğunu saptamak sözkonusudur;
2. bu yoldan incelenen ahlaksal tercihlerin eleştirel bir değerlendirmesini yapmak.
Nietzsche şu şekilde yazar:1 'İnsan, iyi ve fena benzer biçimde kıymet yargılarını hangi koşullarda yarattı? Ve bunların kendindeki kıymeti nedir? Bu yargılar bugüne dek insanoğlunun gelişmesini engellemiş mi, yoksa kolaylaştırmış mıdır? Bunlar, yaşamın zavallılığı, yoksullaşması ve çökmesinin işareti midir? Yoksa tersine, yaşamın doluluğu, gücü, iradesi, cesareti, umudu ve geleceğinin işareti midir?" (Zur Genealogie der Moral [Ahlakın soykütüğü üzerine], "Önsözâ€, 2).
*Tar. Ortaçağda Kilise çok yakın akrabaların evlenmesini yasakladığında ve daha sonraları XVII. yüzyılda herhangi bir kimsenin bazı unvan, iş ya da görevlerde hak iddia edebilmesi için soylular sınıfından belli sayıda atası bulunduğunu kanıtlaması zorunluğu doğduğunda, soykütüğü çok mühim bir hukuksal yarar sağlıyordu. Günümüzde, soykütüğü tarihsel öneminin yanı sıra vârislerin araştırılmasında ve miras haklarının belirlenmesinde hâlâ mühim bir rol oynamaktadır.
Tanınmış soykütükçüler içinde, Fran- sada d'Hozier'ler, R Anselme, R Menestrier, J. Le Laboureur ve Chörin'ler; İngiltere'de W. Dugdale; Almanya'da N. Rittershausen, J. W. İmhof, S. Kekulö von Stradonitz ve isenburg prensi; İspanya' da J. de Sosa sayılabilir.
*Zootekn. ilk soykütükleri İngiltere'de tutulmaya başlandığından internasyonal terminolojide sığır ve domuz soykütüğüne herd-books, atlar için tutulana sud-books, koyun için tutulana ftock-books adı verilir. Köpek ve kedi ırkları için de soykütükleri vardır.
XVIII. yy.'ın sonu ile XIX. yy.'ın başlarında uygulamaya konulmuş olan soykütüklerinin ilk amacı hayvanların soylarını saptamak iken, XX. yy.'ın başlangıcında hayvancılıktaki başarıya ulaşmış gelişmelerin kontrolü ve bir süre sonrasında ıslah programlarının devreye sokulmasıyla bu amaç hızla aşılmıştır.
Günümüzde soykütükleri yeni ırklar yaratmaya ve ıslah yöntemlerine özgü tüm alanlarda etkinlik göstermektedir. Amaçları, soyları ve verimlilikleri malum tüm hayvanlarla ilgilenmektir. Irk içinde istenilen tipi ve bunun, üretim hedeflerini saptamak ve hak ettikleri anda damızlıklara lüzumlu belgeyi vermek suretiyle kütüklerden elde edilecek detayları-bilgileri toplar ve yönlendirir. Öte taraftan ırkın iyi mi geliştirileceğinden görevli yöneticiler ıslah için uygulanacak programları da soykütüklerinden elde ederler.
Soykütüğüne yalnız geçmişleri malum hayvanların dölleri kaydediyorsa, o kütüğe kapalı kütük denir. Eğer ana ve babaları bilinmeyen hayvanlar da kaydedilebi- liyorsa kütük açık kütük diye adlandırılır. Bu çeşit hayvanlar "başlangıç†olarak kütüğe alınır Ölguların çoğunda kütükler erkekler için kapalı, dişiler için açıktır. Bu durum, ırk için garip olduğu kabul edilen her çeşit geni, dişi kanalıyla işler hale getirebilir. Nihayet, bir de, yalnız ırkın niteliklerine en yüksek düzeyde haiz olan hayvanların kaydedildiği bir "seçkinler kütüğü" vardır.
*Bilkur. Bir bilimin soykütüğü, sözkonu- su bilimin, ne ise o olmasını elde eden şeyle bağlantısı; sözkonusu bilimin, doğduğu ve geliştiği andaki bilgi durumuyla bağıntısı. (Bk. ansikl. böl.)
*Fels. Nietzsche'ye bakılırsa, kişilerin ahlakını ve kendi kıymet sistemlerini kurma tarzlarını belirleyen kimi tarihsel koşullanmalan ortaya çıkarmayı elde eden yöntem. (Bk. ansikl. böl.)
*Zootekn. Soykütüğü, belli bir ırktan tüm damızlıkların (adam ve dişi) ve bunlar arasındaki akrabalıkların kaydedildiği defter ya da fiş. (Bk. ansikl. böl.)
*ANSİKL. Bilkur. Bilgikuramsal kopma diyince, bir bilimin doğuşu ile o bilimin doğuşundan önceki “kuşku duyulmayan, dirençli ve birbirini destekleyen hatalar bütünü†içinde ortaya çıkan kesikliliği anlıyorsak (Bachelard), bir bilimin soykütüğüyle ilgili çalışmada, bu kopuşu ve farklılıklara neden olan öğelerini vurgulamamız gerekir. Fakat bununla beraber, çeşitli bilimsel alanların özgüllüğünü ve süre bakımından aralarındaki ilişkiyi açıklamamız da zorunludur. Böylece, bilimlerin soykütüğü bir bilimi, belli bir evreden bir başka evreye geçiren hareket ettirici gücü ortaya çıkarmaya, bilimsel olanla ideolojik olan arasındaki sınırın yer değiştirmelerini izlemeye, bunların tarih (bilhassa politika) karşısındaki bağımsızlığını ya da özerkliğini saptamaya ve dolayısıyla bilimlerin arkeolojisine ve evveliyatına bakılırsa belli bir konum edinilmesine çalışır.
*Fels Soykütüğü, Nietzsche'nin ilk kez Zur Genealogie' der Moral (Ahlakın soykütüğü üstüne) adlı yapıtında giriştiği ruhbilimsel araştırmalarda uyguladığı bir yöntemdir ve başlıca iki yönü vardır:
1. ahlakın kökenini araştırmak: burada ilk değerlendirmelerin ortaya çıkmasında rol oynamış tarihsel koşulları belirlemek; belli bir ahlaksal değerler sistemini benimseyen kişinin ne tür bir şahıs bulunduğunu saptamak sözkonusudur;
2. bu yoldan incelenen ahlaksal tercihlerin eleştirel bir değerlendirmesini yapmak.
Nietzsche şu şekilde yazar:1 'İnsan, iyi ve fena benzer biçimde kıymet yargılarını hangi koşullarda yarattı? Ve bunların kendindeki kıymeti nedir? Bu yargılar bugüne dek insanoğlunun gelişmesini engellemiş mi, yoksa kolaylaştırmış mıdır? Bunlar, yaşamın zavallılığı, yoksullaşması ve çökmesinin işareti midir? Yoksa tersine, yaşamın doluluğu, gücü, iradesi, cesareti, umudu ve geleceğinin işareti midir?" (Zur Genealogie der Moral [Ahlakın soykütüğü üzerine], "Önsözâ€, 2).
*Tar. Ortaçağda Kilise çok yakın akrabaların evlenmesini yasakladığında ve daha sonraları XVII. yüzyılda herhangi bir kimsenin bazı unvan, iş ya da görevlerde hak iddia edebilmesi için soylular sınıfından belli sayıda atası bulunduğunu kanıtlaması zorunluğu doğduğunda, soykütüğü çok mühim bir hukuksal yarar sağlıyordu. Günümüzde, soykütüğü tarihsel öneminin yanı sıra vârislerin araştırılmasında ve miras haklarının belirlenmesinde hâlâ mühim bir rol oynamaktadır.
Tanınmış soykütükçüler içinde, Fran- sada d'Hozier'ler, R Anselme, R Menestrier, J. Le Laboureur ve Chörin'ler; İngiltere'de W. Dugdale; Almanya'da N. Rittershausen, J. W. İmhof, S. Kekulö von Stradonitz ve isenburg prensi; İspanya' da J. de Sosa sayılabilir.
*Zootekn. ilk soykütükleri İngiltere'de tutulmaya başlandığından internasyonal terminolojide sığır ve domuz soykütüğüne herd-books, atlar için tutulana sud-books, koyun için tutulana ftock-books adı verilir. Köpek ve kedi ırkları için de soykütükleri vardır.
XVIII. yy.'ın sonu ile XIX. yy.'ın başlarında uygulamaya konulmuş olan soykütüklerinin ilk amacı hayvanların soylarını saptamak iken, XX. yy.'ın başlangıcında hayvancılıktaki başarıya ulaşmış gelişmelerin kontrolü ve bir süre sonrasında ıslah programlarının devreye sokulmasıyla bu amaç hızla aşılmıştır.
Günümüzde soykütükleri yeni ırklar yaratmaya ve ıslah yöntemlerine özgü tüm alanlarda etkinlik göstermektedir. Amaçları, soyları ve verimlilikleri malum tüm hayvanlarla ilgilenmektir. Irk içinde istenilen tipi ve bunun, üretim hedeflerini saptamak ve hak ettikleri anda damızlıklara lüzumlu belgeyi vermek suretiyle kütüklerden elde edilecek detayları-bilgileri toplar ve yönlendirir. Öte taraftan ırkın iyi mi geliştirileceğinden görevli yöneticiler ıslah için uygulanacak programları da soykütüklerinden elde ederler.
Soykütüğüne yalnız geçmişleri malum hayvanların dölleri kaydediyorsa, o kütüğe kapalı kütük denir. Eğer ana ve babaları bilinmeyen hayvanlar da kaydedilebi- liyorsa kütük açık kütük diye adlandırılır. Bu çeşit hayvanlar "başlangıç†olarak kütüğe alınır Ölguların çoğunda kütükler erkekler için kapalı, dişiler için açıktır. Bu durum, ırk için garip olduğu kabul edilen her çeşit geni, dişi kanalıyla işler hale getirebilir. Nihayet, bir de, yalnız ırkın niteliklerine en yüksek düzeyde haiz olan hayvanların kaydedildiği bir "seçkinler kütüğü" vardır.
Kaynak: Büyük Larousse
Soy ve yarısoy metal nedir?
Soy ağacı nedir, soy ağacı ile ilgili resimler bulmama destek sunar musunuz?
Mustafa Kemal Atatürk'ün Kütüğü
YORUMLAR