SÖZDE be. iddiaya nazaran, söylediğine nazaran; sözümona, güya: Sözde bizlere desteğe gelmiş, fakat gerçek bu şekilde değil. Sözde ...
SÖZDE be. iddiaya nazaran, söylediğine nazaran; sözümona, güya: Sözde bizlere desteğe gelmiş, fakat gerçek bu şekilde değil. Sözde çalıştık. Sözde dinledik.
* sıf. Gerçekte o şekilde olmadığı halde, o şekilde olduğu söylenen, o şekilde olduğu iddia edilen ya da malum: Sözde aydınlar. Sözde fikir özgürlüğü. Sözde akraba.
*Dilbil. Sözde özne, edilgen cümlede dilbilgisel işlevi açısından özne görünümünde olan nesne: "TABAK (kedi tarafınca) kırıldı†cümlesinde tabak sözde özne, kedi ise gerçek öznedir. (DOLAYLI ÖZNE de denir.)
* sıf. Gerçekte o şekilde olmadığı halde, o şekilde olduğu söylenen, o şekilde olduğu iddia edilen ya da malum: Sözde aydınlar. Sözde fikir özgürlüğü. Sözde akraba.
*Dilbil. Sözde özne, edilgen cümlede dilbilgisel işlevi açısından özne görünümünde olan nesne: "TABAK (kedi tarafınca) kırıldı†cümlesinde tabak sözde özne, kedi ise gerçek öznedir. (DOLAYLI ÖZNE de denir.)
Kaynak: Büyük Larousse
Sözde Ermeni soykırımı hakkında Türklerin kanıtları nedir?
Amerikan Sözde Ermeni Soykırım Tasarısı
Sözde Ermeni soykırımında hangi devletler Ermenilere iyi mi destek olmuşlardır?
YORUMLAR