SPEAKER a. (ing. söze.; to speak, konuşmaksan). 1. Büyük Britanya'da Avam kamarası başkanı. 2. ABD'de Temsilciler meclisi b...
SPEAKER a. (ing. söze.; to speak, konuşmaksan).
1. Büyük Britanya'da Avam kamarası başkanı.
2. ABD'de Temsilciler meclisi başkanı.
*ANSİKL. Büyük Britanya'da meclis üyeleri tarafınca, bir yasama süreci için seçilen speaker'in geniş yetkileri vardır. Görevindeki mutlak yansızlığı sebebiyle büyük bir saygınlığa haizdir. Oyların eşit çıkması durumu haricinde oylamalara ve tartışmalara katılmaz. Görüşme usullerine ve nezaket kurallanna uyulmasını gözetir. Çoğunluğun değişmesi durumunda bile çoğu zaman tekrardan seçilir.
Kaynak: Büyük Larousse
1. Büyük Britanya'da Avam kamarası başkanı.
2. ABD'de Temsilciler meclisi başkanı.
*ANSİKL. Büyük Britanya'da meclis üyeleri tarafınca, bir yasama süreci için seçilen speaker'in geniş yetkileri vardır. Görevindeki mutlak yansızlığı sebebiyle büyük bir saygınlığa haizdir. Oyların eşit çıkması durumu haricinde oylamalara ve tartışmalara katılmaz. Görüşme usullerine ve nezaket kurallanna uyulmasını gözetir. Çoğunluğun değişmesi durumunda bile çoğu zaman tekrardan seçilir.
Kaynak: Büyük Larousse
LOGITECH V10 1+1 Speaker Siyah
CREATIVE SBS A100 2.1 Speaker
LOGITECH S150 1+1 Speaker
YORUMLAR