Standart -dı TDK, Türk Dil Kurumu isim Fransızca standard 1 . Bir işletmede, bir ürünü, bir emek verme yöntemini, üretilecek mi...
Standart -dı
TDK, Türk Dil Kurumu
isim Fransızca standard
1 . Bir işletmede, bir ürünü, bir emek verme yöntemini, üretilecek miktarı, bütçenin para miktarını belirlemek için konulmuş kaide:
2 . (ödat) Belli bir tipe gore yapılmış ya da ayrılmış, ölçün, ölçünlü.
3 . (ödat) Belirli ölçülere, yasaya, kullanıma uygun olan, ölçün, ölçünlü.
4 . (ödat) Örnek ya da temel olarak alınabilen, ölçün, ölçünlü:
TDK, Türk Dil Kurumu
1 . Bir işletmede, bir ürünü, bir emek verme yöntemini, üretilecek miktarı, bütçenin para miktarını belirlemek için konulmuş kaide:
"Ortalama yaşam standardı denen bir yaşama ölçüsü var."- F. R. Atay.
2 . (ödat) Belli bir tipe gore yapılmış ya da ayrılmış, ölçün, ölçünlü.
3 . (ödat) Belirli ölçülere, yasaya, kullanıma uygun olan, ölçün, ölçünlü.
4 . (ödat) Örnek ya da temel olarak alınabilen, ölçün, ölçünlü:
"Standart tütün."- .
Birleşik Sözler
- standart dil
- çifte standart
- yaşam standardı
- yaşam standardı
Standart ve standart olmayan uzunluk ölçme araçları nedir?
Standart Sapma
Standart ölçme birimlerine niçin gereksinim duyulmuştur, ülkeler arası önemi nedir?
STANDART sıf. (ing. Standard, tip, ayar, ölçü'den).
1. Bir örneğe uygun olarak seri halinde üretilen bir malın, bir şeyin niteliği ya da modeli için kullanılır: Standart oto lastikleri. Modellerimiz standarttır.
2. Daima rastlanan tipe uygun, herhangi bir özelliği olmayan, alışılagelmiş bir şey için kullanılır: Toplumda standart zevkler yaratmak. Standart fikir.
3. Standart dil, yazı dili.
*Dilbil. Bir dilsel toplulukta en yaygın bir şekilde konuşulan dil için kullanılır. (Standart dil, ister coğrafi [lehçe biçimleri], ister toplumsal [argolar, uzmanlık dilleri] ya da biçemsel olsun [teklifsiz ya da süslü kullanım biçimleri] sapmaları ortadan kaldırır.)
*Genet. Standart tip, doğada yaşayan bir toplulukta başat olan bakteri, gen ya da organizma soyu. (Gen değişinimleri standart tipe gore tanımlanır.)
*İstat. Standart değişken, gözlem değerlerinin dağılım içindeki yerini, önemini belirten değişken. (Değerlerin aritmetik averajdan farkları standart sapmaya bölünerek elde edilir. Bu yüzden "ortalanmış ve indirgenmiş değişken†de denir. Eğitim alanında standart puan hesabı için kullanılır.) || Standart hata, ana kütlenin bir parametresini kestirmek suretiyle, örneklem- den hesaplanan betimleyici bir değerin dağılımının (kestirimler dağılımının) standart sapması. (Mesela, malum var yanslı bir ana kütlenin bilinmeyen n ortalaması, n birimlik bir örneklemin xye dayanılarak kestirildiğinde, x nin standart hatasıdir. Bu kıymet, ana kütlenin ortalaması için bir itimat aralığı hesaplanmasını sağlar) || Standart sapma, dağılma ya da değişkenlik derecesini gösteren bir ölçü. (Değerlerin aritmetik averajdan sapmalarının kareli ortalaması alınarak elde edildiğinden "kareli ortalama sapma" da denir.)
*İş teşkilat. Standart fiyat, bir işletmede fiyat değişiklerinden etkilenmeyen muhasebe neticeleri elde etmek amacıyla işletmenin tüm giderleri (hammaddeler, işgücü vb.) için saptanan düzenleyici fiyat. (Standart fiyatlar yöntemi yöntemiyle standart değerlerle gerçek değerler arasındaki farklar hesaplanır, sonrasında da bu farklar çözümlenir.)
*Mak. san. Katologdan seçilebilen ve üstünde değişim yapılmadan derhal kullanılabilen bazı, bir parça için kullanılır.
*Mant. ve Mat. Bir belitsel kuramın standart modeli, kuramın oluşturulmasında ar- ketip olarak kullanılan model. (Organik tamsayılar kümesi, Peano aritmetiğinin standart modelidir)
.
*Meteorol. Standart atmosfer, yüksekteki ısı ve tazyik değişiminin ortalama gözlemlerden çıkarılan varsayımsal bir yasa ile tanımlandığı saymaca atmosfer. (Bk. ansikl. böl.)
*Müz. Standart danslar, adımları internasyonal kurallara gore belirlenen ve tüm dans okullarında öğretilen salon dansları (İngiliz valsi, viyana valsi, tango vd.)
*Olasıl. Standart sapma, rastlantısal bir değişkenin ya da istatistik bir dağılımın değişkesinin kare kökü, (ORTALAMA İKİLENİK SAPMA da denir.) [Bk. ansikl. böl.]
*Parac. Standart ağırlık, basılmış paraların, bilhassa sikkelerin, itibarı ağırlığını denetim etmeye yarayan sıklet ölçüsü. (Standart ağırlıklar, üç dönemde çok kullanılmıştır: IV. ve VII. yy.'lar içinde, altın paraların kontrolünde; VI. yy.'da arap dünyasında [camdan yapılırlardı]; XVII. ve XVIII. yy.'lar içinde (bu zamanda, bakırdan minik ve kalınca standart ağırlıklar kullanılırdı; bunların bir yüzleri, karşılık ettikleri paranın biçiminde basılmış olurdu.)
*Sine. Standart film genişliği, 35 mm'lik film genişliği. || Standart salon, standart genişlikteki filmleri oynatmak için düzenlenmiş beyazperde salonu.
* a.
1. Bir işletmenin bir ürünü, bir emek verme yöntemini, üretilmesi ihtiyaç duyulan niceliği, bütçeyi vb belirlemek amacıyla saptadığı kaide.
2. Yaşam, yaşam standardı, yaşam düzeyi.
*iş teşkilat. Bir işletmede bir ürünü, bir emek verme yöntemini, üretim miktarını belirtmek için saptanmış kaide.
*Müz. Cazda, çoğu zaman şarkı ve müzikal güldürü repertuvarlarından alınan ve zaman içinde caz müziğinin klasikleri arasına giren müzik teması: tüm caz müzikçileri bu tarz şeyleri bilir ve doğaçlamalarını bu temalar üstüne yaparlar. (En fazla çalınan caz standartları içinde şunları sayabiliriz: Summertime, The Man I Love [G. Gershwin], My Funny Valentine [R. Rodgers], Night and Day [Cole Porter], Vfesterdays [J. Kern], les Feuilles mortes [J. Koşma], Round about Midnight [T. Monk].)
*Parac. Altın kambiyo standardı (Gold exchange Standard), dış ödemelerin altın ya da dövizle yapıldığı ve her devletin elinde bulundurduğu altın ve döviz rezervleri yardımıyla, en azından dış düzeyde ulusal parasının altına konvertibilitesini güvence altına almış olduğu para sistemi. (1922' de geliştirilen bu sistem 1944'te Bretton Woods konferansında 44 ülke tarafınca resmi olarak kabul edildi. 1971'de uygulamasına son verildi.) || Altın külçe standardı (Gold bullion Standard), Birinci Dünya savaşı'nı izleyen yıllarda altın standardına tekrardan dönen ülkelerde kısa bir süre uygulanan, paranın iç konvertibilitesinin sınırlandırılmış olduğu ve belli bir miktardan sonrasında ödeme araçlarının altına konvertibl olduğu sistem. || Altın standardı, Birinci Dünya savaşı öncesi dönemde baskın olan paraların altın ağırlıkları tarafınca belirlendiği, altına serbestçe konvertibl olan ve internasyonal anlaşmaların altın ile gerçekleştiği parasal sistem. (Maden girişleri ve çıkışları ödemeler dengesi eşitliğini ve kambiyo fiyatlarının dengesini sağlıyordu.) || Dolar standardı, ABD dövizini internasyonal para sisteminin tek temel ölçüsü olarak kabul eden ve altın değişme ölçüsünün yerine geçen sistem. (1976 ocağında Jamaika antlaşmaları, altının para birimi olarak ortadan kaldırıldığını resmen onayladı.) || Para standardı, bazı ülkelerin, para sistemlerinin ölçüsü ve biriki aracı olarak elde tuttukları kıymetli madenler. (Tek maden sisteminde bir standart metal bulunur. Çift maden sistemi ise, çift standartlı [altın ve gümüş] bir sistemdir.)
*San. Bir işlemin gerçekleştirilmesi, bir şeyin yapımı ya da kullanımının birleştirilmesi ya da değiştirilebilirliğinin sağlanması istenen bir ürünün geliştirilme koşullarını belirleyen kaide.
*TV. SİSTEM'in eşanlamlısı.
*Verg. huk. Yaşam standardı esası, Türkiye'de ticari, zirai ve mesleki kazanç elde eden gerçek usulde gelir vergisi yükümlülerine uygulanan vergi güvenlik önlemlerinden biri. (Bk. ansikl. böl.)
*Zootekn. Bilhassa tipi ve morfolojisi, boyu, derisinin rengi, başının biçimi benzer biçimde, bir ırkın tipik karakterlerinin detaylı tanımı. (Bir hayvanın ırk standardına uygunluğu onun yeni bir melezleme ürünü olmadığını ve uygulanan ıslah sürecinin amaçlarına tam uyduğunu doğrulamayı sağlar; bir hayvan sadece ırkının soy kütüğüne ona uygunsa yazılabilir.)
*ANSİKL. Meteorol. Deniz seviyesindeki tazyik 760 mm (1 013,3 mb), ısı 15 °C'tır. Isı, 11 km'ye kadar her 100 m'de 0,65 °C azalır. Bir Z metre düzeyindeki tazyik
P2 = P†(1 -0, 000 022 6 z) 5,255 formülüyle verilir. Yükseltiölçerler standart atmosfere gore taksimatlanmıştır. Karşılaştırmayı sağlamak için, havacılık rekorları standart atmosfer koşullarına indirgenir.
*Olasıl. Örnek sapma, büyük sapmaların tesirini artırır ve bu sapma daima ortalama sapmadan büyüktür. Onun en büyük üstünlüğü, bir Gauss eğrisiyle gösterilip en sık rastlanan, olağan denen dağılımların ayrılımını yetkin şekilde açıklamasıdır. Örnek sapma yanılgılar kuramında mühim bir rol oynar. Grafik olarak, bir Gauss dağılımının örnek tipi, Gauss eğrisinin büküm noktasıyla bakışım ekseni arasındaki uzaklıktır. Örtalama, bir de, o ile gösterilen örnek sapma, Gauss eğrisinin birer mühim parametreleridir.
Örnek sapma direkt doğruya değil de bir başka ayrılım indisi olan değişkeye dayanarak hesaplanır.
*Tic. Türkiye'de, 1930'da çıkartılan 1705 sayılı ' 'Ticarette hile ve tağşişin meni ve ihracatın murakebesi hakkında kanun" ile “hükümet tarafınca saptanıp duyuru edilen kalite ve koşullara uygun olmayan malların iç ve.dış satışlarının yasaklanabileceği" (md. 2) hükmü getirilerek oluşturulacak olan türk standartları mecburi kılınmak istendi. Bu yasa, 1936'da 3018 sayılı yasayla değiştirilerek Tecim bakanlığı içinde bir Standardizasyon dairesi kuruldu. 1954'te Türkiye Tecim odaları, Endüstri odaları ve Tecim borsaları birliği'ne bağlı olarak Türk standartları enstitüsü oluşturuldu. 18 aralık 1960'ta yürürlüğe giren 132 sayılı yasa ile bu yasada değişim meydana getiren 16 mayıs 1985 tarihindeki ve 3205 sayılı yasayla da kurum bugünkü durumuna getirildi. Enstitü kuruluşundan günümüze kadar 10 917 standart hazırladı. Bu standartların 850'si mecburi uygulamaya kondu. Internasyonal standartlara uyum sağlayabilmek için ISO [International standardi- zation organisation] ve lEC'in [International electrotechnial commission] hazırladığı toplam 13 000 standarttan, 4 901 'i İSO'ya, 640'ı lEC'ye ilişik olmak suretiyle toplam 5 541 standart kabul edildi. [TüRK STANDARTLARI ENSTİTüSü.]
*Verg. huk. Sözkonusu yükümlüler' yasada (Gelir vergisi k. md. 116) belirtilen yaşam standardı göstergelerinde saptanmış olan tutarlardan daha düşük gelir beyan edemezler. Yükümlünün hesaplamış olduğu meblağ bu ölçeklere gore bulunan tutarlardan daha düşük olursa, yaşam standardı esasına gore bulunması ihtiyaç duyulan sayı vergilendirmeye esas alınır. Başlıca yaşam standardı göstergeleri, yükümlünün yapmış olduğu işe ek olarak hususi yaşamında sahibi bulunmuş olduğu göç eder ve taşınmaz malları ve harcamalarıdır: yükümlünün kendisine, eşine, çocuklarına ve bakmakla yükümlü olduğu diğeri kişilere ilişik hususi binek otomobilleri, yat, kotra, kat, sayfiye ve dinlenme evleri, yarış atları ya da yanında sürücü, mürebbiye, aşçı, pilot vb.' kişileri çalıştırması benzer biçimde.
1. Bir örneğe uygun olarak seri halinde üretilen bir malın, bir şeyin niteliği ya da modeli için kullanılır: Standart oto lastikleri. Modellerimiz standarttır.
2. Daima rastlanan tipe uygun, herhangi bir özelliği olmayan, alışılagelmiş bir şey için kullanılır: Toplumda standart zevkler yaratmak. Standart fikir.
3. Standart dil, yazı dili.
*Dilbil. Bir dilsel toplulukta en yaygın bir şekilde konuşulan dil için kullanılır. (Standart dil, ister coğrafi [lehçe biçimleri], ister toplumsal [argolar, uzmanlık dilleri] ya da biçemsel olsun [teklifsiz ya da süslü kullanım biçimleri] sapmaları ortadan kaldırır.)
*Genet. Standart tip, doğada yaşayan bir toplulukta başat olan bakteri, gen ya da organizma soyu. (Gen değişinimleri standart tipe gore tanımlanır.)
*İstat. Standart değişken, gözlem değerlerinin dağılım içindeki yerini, önemini belirten değişken. (Değerlerin aritmetik averajdan farkları standart sapmaya bölünerek elde edilir. Bu yüzden "ortalanmış ve indirgenmiş değişken†de denir. Eğitim alanında standart puan hesabı için kullanılır.) || Standart hata, ana kütlenin bir parametresini kestirmek suretiyle, örneklem- den hesaplanan betimleyici bir değerin dağılımının (kestirimler dağılımının) standart sapması. (Mesela, malum var yanslı bir ana kütlenin bilinmeyen n ortalaması, n birimlik bir örneklemin xye dayanılarak kestirildiğinde, x nin standart hatasıdir. Bu kıymet, ana kütlenin ortalaması için bir itimat aralığı hesaplanmasını sağlar) || Standart sapma, dağılma ya da değişkenlik derecesini gösteren bir ölçü. (Değerlerin aritmetik averajdan sapmalarının kareli ortalaması alınarak elde edildiğinden "kareli ortalama sapma" da denir.)
*İş teşkilat. Standart fiyat, bir işletmede fiyat değişiklerinden etkilenmeyen muhasebe neticeleri elde etmek amacıyla işletmenin tüm giderleri (hammaddeler, işgücü vb.) için saptanan düzenleyici fiyat. (Standart fiyatlar yöntemi yöntemiyle standart değerlerle gerçek değerler arasındaki farklar hesaplanır, sonrasında da bu farklar çözümlenir.)
*Mak. san. Katologdan seçilebilen ve üstünde değişim yapılmadan derhal kullanılabilen bazı, bir parça için kullanılır.
*Mant. ve Mat. Bir belitsel kuramın standart modeli, kuramın oluşturulmasında ar- ketip olarak kullanılan model. (Organik tamsayılar kümesi, Peano aritmetiğinin standart modelidir)
.
*Meteorol. Standart atmosfer, yüksekteki ısı ve tazyik değişiminin ortalama gözlemlerden çıkarılan varsayımsal bir yasa ile tanımlandığı saymaca atmosfer. (Bk. ansikl. böl.)
*Müz. Standart danslar, adımları internasyonal kurallara gore belirlenen ve tüm dans okullarında öğretilen salon dansları (İngiliz valsi, viyana valsi, tango vd.)
*Olasıl. Standart sapma, rastlantısal bir değişkenin ya da istatistik bir dağılımın değişkesinin kare kökü, (ORTALAMA İKİLENİK SAPMA da denir.) [Bk. ansikl. böl.]
*Parac. Standart ağırlık, basılmış paraların, bilhassa sikkelerin, itibarı ağırlığını denetim etmeye yarayan sıklet ölçüsü. (Standart ağırlıklar, üç dönemde çok kullanılmıştır: IV. ve VII. yy.'lar içinde, altın paraların kontrolünde; VI. yy.'da arap dünyasında [camdan yapılırlardı]; XVII. ve XVIII. yy.'lar içinde (bu zamanda, bakırdan minik ve kalınca standart ağırlıklar kullanılırdı; bunların bir yüzleri, karşılık ettikleri paranın biçiminde basılmış olurdu.)
*Sine. Standart film genişliği, 35 mm'lik film genişliği. || Standart salon, standart genişlikteki filmleri oynatmak için düzenlenmiş beyazperde salonu.
* a.
1. Bir işletmenin bir ürünü, bir emek verme yöntemini, üretilmesi ihtiyaç duyulan niceliği, bütçeyi vb belirlemek amacıyla saptadığı kaide.
2. Yaşam, yaşam standardı, yaşam düzeyi.
*iş teşkilat. Bir işletmede bir ürünü, bir emek verme yöntemini, üretim miktarını belirtmek için saptanmış kaide.
*Müz. Cazda, çoğu zaman şarkı ve müzikal güldürü repertuvarlarından alınan ve zaman içinde caz müziğinin klasikleri arasına giren müzik teması: tüm caz müzikçileri bu tarz şeyleri bilir ve doğaçlamalarını bu temalar üstüne yaparlar. (En fazla çalınan caz standartları içinde şunları sayabiliriz: Summertime, The Man I Love [G. Gershwin], My Funny Valentine [R. Rodgers], Night and Day [Cole Porter], Vfesterdays [J. Kern], les Feuilles mortes [J. Koşma], Round about Midnight [T. Monk].)
*Parac. Altın kambiyo standardı (Gold exchange Standard), dış ödemelerin altın ya da dövizle yapıldığı ve her devletin elinde bulundurduğu altın ve döviz rezervleri yardımıyla, en azından dış düzeyde ulusal parasının altına konvertibilitesini güvence altına almış olduğu para sistemi. (1922' de geliştirilen bu sistem 1944'te Bretton Woods konferansında 44 ülke tarafınca resmi olarak kabul edildi. 1971'de uygulamasına son verildi.) || Altın külçe standardı (Gold bullion Standard), Birinci Dünya savaşı'nı izleyen yıllarda altın standardına tekrardan dönen ülkelerde kısa bir süre uygulanan, paranın iç konvertibilitesinin sınırlandırılmış olduğu ve belli bir miktardan sonrasında ödeme araçlarının altına konvertibl olduğu sistem. || Altın standardı, Birinci Dünya savaşı öncesi dönemde baskın olan paraların altın ağırlıkları tarafınca belirlendiği, altına serbestçe konvertibl olan ve internasyonal anlaşmaların altın ile gerçekleştiği parasal sistem. (Maden girişleri ve çıkışları ödemeler dengesi eşitliğini ve kambiyo fiyatlarının dengesini sağlıyordu.) || Dolar standardı, ABD dövizini internasyonal para sisteminin tek temel ölçüsü olarak kabul eden ve altın değişme ölçüsünün yerine geçen sistem. (1976 ocağında Jamaika antlaşmaları, altının para birimi olarak ortadan kaldırıldığını resmen onayladı.) || Para standardı, bazı ülkelerin, para sistemlerinin ölçüsü ve biriki aracı olarak elde tuttukları kıymetli madenler. (Tek maden sisteminde bir standart metal bulunur. Çift maden sistemi ise, çift standartlı [altın ve gümüş] bir sistemdir.)
*San. Bir işlemin gerçekleştirilmesi, bir şeyin yapımı ya da kullanımının birleştirilmesi ya da değiştirilebilirliğinin sağlanması istenen bir ürünün geliştirilme koşullarını belirleyen kaide.
*TV. SİSTEM'in eşanlamlısı.
*Verg. huk. Yaşam standardı esası, Türkiye'de ticari, zirai ve mesleki kazanç elde eden gerçek usulde gelir vergisi yükümlülerine uygulanan vergi güvenlik önlemlerinden biri. (Bk. ansikl. böl.)
*Zootekn. Bilhassa tipi ve morfolojisi, boyu, derisinin rengi, başının biçimi benzer biçimde, bir ırkın tipik karakterlerinin detaylı tanımı. (Bir hayvanın ırk standardına uygunluğu onun yeni bir melezleme ürünü olmadığını ve uygulanan ıslah sürecinin amaçlarına tam uyduğunu doğrulamayı sağlar; bir hayvan sadece ırkının soy kütüğüne ona uygunsa yazılabilir.)
*ANSİKL. Meteorol. Deniz seviyesindeki tazyik 760 mm (1 013,3 mb), ısı 15 °C'tır. Isı, 11 km'ye kadar her 100 m'de 0,65 °C azalır. Bir Z metre düzeyindeki tazyik
P2 = P†(1 -0, 000 022 6 z) 5,255 formülüyle verilir. Yükseltiölçerler standart atmosfere gore taksimatlanmıştır. Karşılaştırmayı sağlamak için, havacılık rekorları standart atmosfer koşullarına indirgenir.
*Olasıl. Örnek sapma, büyük sapmaların tesirini artırır ve bu sapma daima ortalama sapmadan büyüktür. Onun en büyük üstünlüğü, bir Gauss eğrisiyle gösterilip en sık rastlanan, olağan denen dağılımların ayrılımını yetkin şekilde açıklamasıdır. Örnek sapma yanılgılar kuramında mühim bir rol oynar. Grafik olarak, bir Gauss dağılımının örnek tipi, Gauss eğrisinin büküm noktasıyla bakışım ekseni arasındaki uzaklıktır. Örtalama, bir de, o ile gösterilen örnek sapma, Gauss eğrisinin birer mühim parametreleridir.
Örnek sapma direkt doğruya değil de bir başka ayrılım indisi olan değişkeye dayanarak hesaplanır.
*Tic. Türkiye'de, 1930'da çıkartılan 1705 sayılı ' 'Ticarette hile ve tağşişin meni ve ihracatın murakebesi hakkında kanun" ile “hükümet tarafınca saptanıp duyuru edilen kalite ve koşullara uygun olmayan malların iç ve.dış satışlarının yasaklanabileceği" (md. 2) hükmü getirilerek oluşturulacak olan türk standartları mecburi kılınmak istendi. Bu yasa, 1936'da 3018 sayılı yasayla değiştirilerek Tecim bakanlığı içinde bir Standardizasyon dairesi kuruldu. 1954'te Türkiye Tecim odaları, Endüstri odaları ve Tecim borsaları birliği'ne bağlı olarak Türk standartları enstitüsü oluşturuldu. 18 aralık 1960'ta yürürlüğe giren 132 sayılı yasa ile bu yasada değişim meydana getiren 16 mayıs 1985 tarihindeki ve 3205 sayılı yasayla da kurum bugünkü durumuna getirildi. Enstitü kuruluşundan günümüze kadar 10 917 standart hazırladı. Bu standartların 850'si mecburi uygulamaya kondu. Internasyonal standartlara uyum sağlayabilmek için ISO [International standardi- zation organisation] ve lEC'in [International electrotechnial commission] hazırladığı toplam 13 000 standarttan, 4 901 'i İSO'ya, 640'ı lEC'ye ilişik olmak suretiyle toplam 5 541 standart kabul edildi. [TüRK STANDARTLARI ENSTİTüSü.]
*Verg. huk. Sözkonusu yükümlüler' yasada (Gelir vergisi k. md. 116) belirtilen yaşam standardı göstergelerinde saptanmış olan tutarlardan daha düşük gelir beyan edemezler. Yükümlünün hesaplamış olduğu meblağ bu ölçeklere gore bulunan tutarlardan daha düşük olursa, yaşam standardı esasına gore bulunması ihtiyaç duyulan sayı vergilendirmeye esas alınır. Başlıca yaşam standardı göstergeleri, yükümlünün yapmış olduğu işe ek olarak hususi yaşamında sahibi bulunmuş olduğu göç eder ve taşınmaz malları ve harcamalarıdır: yükümlünün kendisine, eşine, çocuklarına ve bakmakla yükümlü olduğu diğeri kişilere ilişik hususi binek otomobilleri, yat, kotra, kat, sayfiye ve dinlenme evleri, yarış atları ya da yanında sürücü, mürebbiye, aşçı, pilot vb.' kişileri çalıştırması benzer biçimde.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR