TAAFFüN a. (ar. 'ufunetten ta'aftün). Esk. 1. Bozulma, çürüyüp kokuşma: "insan buranın taaffününü her teneffüs edişte,...
TAAFFüN a. (ar. 'ufunetten ta'aftün). Esk.
1. Bozulma, çürüyüp kokuşma: "insan buranın taaffününü her teneffüs edişte, o taaffünü tevlit eden. .." (Y. K. Karaosmanoğlu).
2. Taaffün etmek, kokuşmak: "Yerdeki balık kılçıkları, meze artıkları taaffün etmiş" (Neyzen Tevfik).
1. Bozulma, çürüyüp kokuşma: "insan buranın taaffününü her teneffüs edişte, o taaffünü tevlit eden. .." (Y. K. Karaosmanoğlu).
2. Taaffün etmek, kokuşmak: "Yerdeki balık kılçıkları, meze artıkları taaffün etmiş" (Neyzen Tevfik).
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR