TAHARET, -ti a. (ar. taharet). 1. Temiz olma durumu, temizlik. 2. Aptes yaptıktan sonra yapılan temizlik. 3. Taharet atmak, taharet...
TAHARET, -ti a. (ar. taharet).
1. Temiz olma durumu, temizlik.
2. Aptes yaptıktan sonra yapılan temizlik.
3. Taharet atmak, taharetlenmek. || Taharet bezi, taharet aldıktan sonra kurulanmaya yarayan küçük bez. || Taharet kâğıdı, tuvalet kâğıdı.
*İsi. Bazı ibadetlerin yerine getirilebilmesi için gereken maddi ve manevi temizlik. (Bk. ansikl. böl.)
*ANSİKL. ibadetlerin yerine getirilmesine engel olan pislikler fıkıh kitaplarında necaset (maddi pislik) ve hadis (manevi pislik) diye ikiye ayrılır. Beden, giysi ve ibadet yerlerinin maddi pisliklerden temizlenmesine necasetten taharet; aptes bozma, cünüplük, kadınlar için loğusalık ve aybaşı kanamalarından sonraki temizlenmeye hadesten taharet denir. Bu sonuncu temizlik aptes almakla yapılır.
1. Temiz olma durumu, temizlik.
2. Aptes yaptıktan sonra yapılan temizlik.
3. Taharet atmak, taharetlenmek. || Taharet bezi, taharet aldıktan sonra kurulanmaya yarayan küçük bez. || Taharet kâğıdı, tuvalet kâğıdı.
*İsi. Bazı ibadetlerin yerine getirilebilmesi için gereken maddi ve manevi temizlik. (Bk. ansikl. böl.)
*ANSİKL. ibadetlerin yerine getirilmesine engel olan pislikler fıkıh kitaplarında necaset (maddi pislik) ve hadis (manevi pislik) diye ikiye ayrılır. Beden, giysi ve ibadet yerlerinin maddi pisliklerden temizlenmesine necasetten taharet; aptes bozma, cünüplük, kadınlar için loğusalık ve aybaşı kanamalarından sonraki temizlenmeye hadesten taharet denir. Bu sonuncu temizlik aptes almakla yapılır.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR