TALAT , -tı (ar. taT'at). Esk. 1. Yüz, çehre: "Ey kamer-talat! hatadan saklasun Süphan seni" (Azimi, XIX. yy.). 2. Güz...
TALAT, -tı (ar. taT'at). Esk.
1. Yüz, çehre: "Ey kamer-talat! hatadan saklasun Süphan seni" (Azimi, XIX. yy.).
2. Güzellik, yüz güzelliği: Mihri talat (güzellik güneşi)
1. Yüz, çehre: "Ey kamer-talat! hatadan saklasun Süphan seni" (Azimi, XIX. yy.).
2. Güzellik, yüz güzelliği: Mihri talat (güzellik güneşi)
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR