TAPINMA a. Tanrı'ya, tanrısal ya da öyle sayılan varlıklara ya da özellikle Tanrı' ya yakın bazı yaratıklara yönelik saygı,...
TAPINMA a. Tanrı'ya, tanrısal ya da öyle sayılan varlıklara ya da özellikle Tanrı' ya yakın bazı yaratıklara yönelik saygı, ululama.
*Rom. tar. İmparatorlara tapınma, ölen imparatorlara ya da imparatorluk ailesi üyelerine tapınma.
*ANSİKL. Rom. tar. imparatorlara tapınma, Augustus döneminde ortaya çıktı. Gerçek anlamda tapınma ancak imparatorun ölümünden sonra başlardı. Ne var ki, daha imparator yaşarken, çevresinde kutsallık çerçevesinde gelişen her şey, hükümdarı, kendisine verilebilecek en yüce saygınlık derecesi olan tanrılaştırma ve tapınmaya hazırlardı. Consecratio (Roma' da kullanılan resmi sözcük buydu), Senato'nun (yeni bir tapınma başlatabilecek tek yetkili organ) bahşettiği ve “iyi†imparatorlara, yeni Senato'yla iyi ilişkileri olan imparatorlara verilen bir ödül niteliğini taşıdı. Yeni kutsallaştırılan kişi, tanrılar katına çıkışını sağlayan görkemli bir tören sonucu divus, yani tanrılaştırılmış olurdu (ancak deus, yani tanrı sayılmazdı); Roma' da adına yaptırılan bir tapınakta halk ona tapabilir, bir rahibi (flamen) ve birsodalis kurulu bulunabilirdi. Julius-Claudiuslar ve Flaviuslar dönemlerinde divus'ların sayısı oldukça azdı; buna karşılık, Antoninuslar döneminde tanrılaştırmaya giderek daha sıkça başvurulmaya başlandı: bu dönemde imparatorların yanı sıra domusAu- gusta'nın birçok üyesi de (Traianus'un babası, karısı Plotina; Hadrianus'un karısı Sabina; her iki Faustina vb.) tanrılaştırıldı. Severuslar döneminde ve III. yy.'da da aynı durum sözkonusudur. Önceleri Roma' da uygulanan bu tapınma geleneği, birçok kentte ve tüm eyaletlerde büyük gelişme gösterdi. Kent düzeyinde, Augustales kurulları ve seviri Augustales bulunuyordu. Eyaletlerde, bir delegeler kurulu (concilium), her yıl kültün başrahibini (flamen ya da sacerdos) seçerdi, imparator ya da imparatorluk ailesi üyelerine tapınmanın iki temel etkisi oldu: imparatordan imparatora, divus'tan divus'a, kusursuz bir süreklilik düşüncesi uyandırdı ve iktidarın devamlılığının temel öğelerinden biri durumuna geldi, ikinci olarak da, impameye elverişli değidir ve iş yerleriyle konutlar (ailelerin oturduğu evler ve küçük konutlar) iç içedir.
*Rom. tar. İmparatorlara tapınma, ölen imparatorlara ya da imparatorluk ailesi üyelerine tapınma.
*ANSİKL. Rom. tar. imparatorlara tapınma, Augustus döneminde ortaya çıktı. Gerçek anlamda tapınma ancak imparatorun ölümünden sonra başlardı. Ne var ki, daha imparator yaşarken, çevresinde kutsallık çerçevesinde gelişen her şey, hükümdarı, kendisine verilebilecek en yüce saygınlık derecesi olan tanrılaştırma ve tapınmaya hazırlardı. Consecratio (Roma' da kullanılan resmi sözcük buydu), Senato'nun (yeni bir tapınma başlatabilecek tek yetkili organ) bahşettiği ve “iyi†imparatorlara, yeni Senato'yla iyi ilişkileri olan imparatorlara verilen bir ödül niteliğini taşıdı. Yeni kutsallaştırılan kişi, tanrılar katına çıkışını sağlayan görkemli bir tören sonucu divus, yani tanrılaştırılmış olurdu (ancak deus, yani tanrı sayılmazdı); Roma' da adına yaptırılan bir tapınakta halk ona tapabilir, bir rahibi (flamen) ve birsodalis kurulu bulunabilirdi. Julius-Claudiuslar ve Flaviuslar dönemlerinde divus'ların sayısı oldukça azdı; buna karşılık, Antoninuslar döneminde tanrılaştırmaya giderek daha sıkça başvurulmaya başlandı: bu dönemde imparatorların yanı sıra domusAu- gusta'nın birçok üyesi de (Traianus'un babası, karısı Plotina; Hadrianus'un karısı Sabina; her iki Faustina vb.) tanrılaştırıldı. Severuslar döneminde ve III. yy.'da da aynı durum sözkonusudur. Önceleri Roma' da uygulanan bu tapınma geleneği, birçok kentte ve tüm eyaletlerde büyük gelişme gösterdi. Kent düzeyinde, Augustales kurulları ve seviri Augustales bulunuyordu. Eyaletlerde, bir delegeler kurulu (concilium), her yıl kültün başrahibini (flamen ya da sacerdos) seçerdi, imparator ya da imparatorluk ailesi üyelerine tapınmanın iki temel etkisi oldu: imparatordan imparatora, divus'tan divus'a, kusursuz bir süreklilik düşüncesi uyandırdı ve iktidarın devamlılığının temel öğelerinden biri durumuna geldi, ikinci olarak da, impameye elverişli değidir ve iş yerleriyle konutlar (ailelerin oturduğu evler ve küçük konutlar) iç içedir.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR