TARAFSIZ sıf. 1. Bir anlaşmazlık, bir tartışma, bir uzlaşmazlık, vb. durumunda taraf tutmayan bir kimse, bir grup; o kimsenin, o gr...
TARAFSIZ sıf.
1. Bir anlaşmazlık, bir tartışma, bir uzlaşmazlık, vb. durumunda taraf tutmayan bir kimse, bir grup; o kimsenin, o grubun tutum ve davranışları, yayınları vb. için kullanılır; yansız: Tarafsız bir hakem. Tarafsız bir dergi. Tarafsız bir yazı.
2. Başka ülkeler arasında çıkan savaşa katılmayan, hiçbir ülkenin tarafını tutmayan bir ülke için kullanılır.
3. Aralarında anlaşmazlık çıkmış iki gruptan hiçbiriyle doğrudan bağlantısı olmayan bir yer için kullanılır: Maç tarafsız bir sahada oynanacak.
*Denize. Tarafsız eksen, bir gemi teknesinin, boyuna eğilme gerilmelerinin sıfır olduğu yatay düzlemi.
* çoğl. a. Uluslarar. huk. Tarafsızların hakları, savaşan devletlerce tarafsız devletlere tanınan haklar.
*ANSİKL. Denize Bir gemi teknesi, yüklemenin ya da suyun kaldırma kuvvetinin etkisiyle bir kirişe benzeyebilir. Bir gemi kamburlaştığında uzunlamasına olan üst öğeler uzar, alt öğeler ise sıkışır. Gemi belverirse bu durumun tersi meydana gelir. Teknenin alçak bölümleri ile yüksek bölümleri arasında bir tarafsız eksen vardır.
Tarafsızlar birliği ya da Kuzey birliği, aralık 1800'de çar Pavel I tarafından kurulan birlik; İsveç, Danimarka ve Prusya'yı Rusya'nın çevresinde toplayan bu birliğin amacı, düşman trafiğini denetlemek bahanesiyle kendi ticaretlerini felce uğratmaya çalışan ingilizler'e Baltıkdenizi'ni yasaklamaktı. Baltık denizi'nin kapatılması, Londra'da buğday fiyatlarının yükselmesine ve 5 şubat 1801'de Pitt'in istifasıyla sonuçlanan karışıklıkların patlak vermesine yol açtı. Ancak çıkarları bozulan ve Fransa'ya düşmanlık besleyen rus aristokrasisi, Pavel Ti öldürttü (mart 1801) ve ardılı Aleksandr I, Pavel l'in siyasetini terk etti.
1. Bir anlaşmazlık, bir tartışma, bir uzlaşmazlık, vb. durumunda taraf tutmayan bir kimse, bir grup; o kimsenin, o grubun tutum ve davranışları, yayınları vb. için kullanılır; yansız: Tarafsız bir hakem. Tarafsız bir dergi. Tarafsız bir yazı.
2. Başka ülkeler arasında çıkan savaşa katılmayan, hiçbir ülkenin tarafını tutmayan bir ülke için kullanılır.
3. Aralarında anlaşmazlık çıkmış iki gruptan hiçbiriyle doğrudan bağlantısı olmayan bir yer için kullanılır: Maç tarafsız bir sahada oynanacak.
*Denize. Tarafsız eksen, bir gemi teknesinin, boyuna eğilme gerilmelerinin sıfır olduğu yatay düzlemi.
* çoğl. a. Uluslarar. huk. Tarafsızların hakları, savaşan devletlerce tarafsız devletlere tanınan haklar.
*ANSİKL. Denize Bir gemi teknesi, yüklemenin ya da suyun kaldırma kuvvetinin etkisiyle bir kirişe benzeyebilir. Bir gemi kamburlaştığında uzunlamasına olan üst öğeler uzar, alt öğeler ise sıkışır. Gemi belverirse bu durumun tersi meydana gelir. Teknenin alçak bölümleri ile yüksek bölümleri arasında bir tarafsız eksen vardır.
Tarafsızlar birliği ya da Kuzey birliği, aralık 1800'de çar Pavel I tarafından kurulan birlik; İsveç, Danimarka ve Prusya'yı Rusya'nın çevresinde toplayan bu birliğin amacı, düşman trafiğini denetlemek bahanesiyle kendi ticaretlerini felce uğratmaya çalışan ingilizler'e Baltıkdenizi'ni yasaklamaktı. Baltık denizi'nin kapatılması, Londra'da buğday fiyatlarının yükselmesine ve 5 şubat 1801'de Pitt'in istifasıyla sonuçlanan karışıklıkların patlak vermesine yol açtı. Ancak çıkarları bozulan ve Fransa'ya düşmanlık besleyen rus aristokrasisi, Pavel Ti öldürttü (mart 1801) ve ardılı Aleksandr I, Pavel l'in siyasetini terk etti.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR