Tarak Nedir?

Tarak -ğı isim 1 . Saçların, sakalın, hayvan tüylerinin karışıklığını gidermeye veya kadınların saçlarını tutturmaya yarayan dişli...

Tarak -ğı

isim





1 . Saçların, sakalın, hayvan tüylerinin karışıklığını gidermeye veya kadınların saçlarını tutturmaya yarayan dişli araç:

"Bir ay boyunca, kırlaşan saçlarına tarak sürmedi."- L. Tekin.

2 . Bahçıvanlıkta toprağın taşını ayıklamak için kullanılan, ucu bu biçimde olan araç, tırmık.

3 .
Dokuma tezgâhlarında, dişleri arasından arış ipliklerinin geçtiği tarak biçiminde araç.


4 .
Bazı kuşların başında bulunan yelpaze biçiminde tepelik.


5 .
İnsanda ayağın yüksek olan üst bölümü.


6 .
(hayvan bilimi) Suda yaşayan hayvanlarda solungaç.

7 .
(hayvan bilimi) Yassı solungaçlılardan, kabukları yuvarlak, yelpaze biçiminde bir yumuşakça (Pecten).



Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
  • tarak vurmak
Birleşik Sözler

  • tarak dubası
  • tarak işi
  • tarak otu
  • tas tarak
  • ayak tarağı
  • çobantarağı
  • deniztarağı
  • taşçı tarağı











TARAK


Taranmaya yarayan araç.





Saç, sakal ve hayvan tüylerinin karışıklığını gidermeye (özellikle yapağı) ya da saçları tutmaya yarar. Tarihöncesinden beri kullanılmaktadır. O zamanlarda da bronzdan, kemikten, fildişi ve şimşirden yapılırdı. 17. yüzyılda bağa ve gümüşten, 18. yüzyılda kurşundan taraklar kullanıldı. Bugün ince kaba tarak, topuz tarağı, saç kıvırmaya ya da toplamaya yarayan taraklar kullanılmakta, tarak yapımında sentetik maddelerden de yararlanılmaktadır.


Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi




TARAK a.

1. Saçları düzeltmeye, tellerini birbirinden ayırmaya yarayan, kemikten, sedeften, plastikten vb. yapılmış, iç kısmı dişli araç.

2. Buna benzeyen ve saçları tutturmak için kullanılan hafif kavisli süs eşyası. (Bk. ansikl. böl.)

3. Tarak vurmak, saçlara tarakla çabucak şekil vermek: Sokağa çıkmadan önce saçına bir tarak vurmak. || Kırk tarakta bezi var - KIRK. |j O tarakta bezi olmamak.


*Anat. İnsanda elin ve ayağın bilekle parmaklar arasında kalan kısmı. || Dört ayaklı omurgalılarda ayakların bilekle parmak arasındaki bölümü.


*Arıc. Arıcı tarağı, sızdırma makinesine konarak balı alınacak olan peteklerin üzerindeki ince balmumu tabakasını bozmaya ve böylece balın sızmasını kolaylaştırmaya yarayan ince dişli ve saplı tarak.


*Böcbil. Bazı örümceklerin ayaklarında bulunan ve sert kıllardan oluşan fırça. (Bk. ansikl. böl.) || Sivrisinek larvalarında, üst çenenin temizlemeye yarayan kıl dizisi. || Pirelerde başın alt yan kenarında bulunan sert kıl dizisi. || Çiçektozu tarağı, işçi arılarının 3. çift ayağında bulunan ve çiçektozu toplamaya yarayan organ.


*Deniz, yap. Tarak gemi ve dubalarında tarama işlemini yapan aygıt. || Tarak dubası, deniz dibini taramada kullanılan dolaplı duba. || Tarak gemisi, deniz diplerindeki ya da akarsu yataklarındaki kum, çakıl ve çamurları temizlemede kullanılan yüzer araç. (Bk. ansikl. böl.)


*Haliç. Bölümlü tarak, çözgünün dik ya da çukur tezgâha montajı sırasında, çözgüyü dağıtmada kullanılan büyük tarak.


*inş. Baş bölümüne 4-16 diş açılmış bucarda. || Çapraz ağızlı tarak, birbirine dik düzlemlerde yer alan iki ağzı bulunan bir tür duvarcı çekici. || Çoktu tarak, gevrek taşların yüzlerini işlemede ya da kâgir cepheleri silmede kullanılan el aleti.


*İşlem. Diş tarağı, bir vida açma paftasında, kesici parçalardan her biri. || Vida tarağı, torna tezgâhında, vida dişi açmak için kullanılan ve ayrıtı elde edilecek vida yivinin doğurucusu biçiminde olan, su verilmiş çelikten kesici takım.


*Kuşbil. Avcı ya da yırtıcı kuşların kanatlarının kenarındaki tüyler.


*Kürkç. Kürkçü tarağı, kürkçülerin, boyama ve perdahlama işleminden sonra kürkün tüylerini birbirinden ayırmak için kullandıkları diş aralıkları değişen özel tarak.


*Saatç. Tekrarlı bir kol ya da duvar saatinde, zil düzeneğinin tarak biçiminde parçası.


*Tekst. Düşey ve birbirlerine eşit uzaklıkta birçok metal lama taşıyan çerçeve. (Da kuma tezgâhı tefesinin üzerine monte edilen tarak, kumaşın çözgü ipliklerini birbirlerinden ayrı tutmayı ve kumaş enini sabitleştirmeyi sağlar.) || Tarak ayarı, tarak şeritlerinin üzerine metal telleri tespit etmek işlemi. || Tarak bandı, şerit dokuma tezgâhlarının tarağını tefeye tespit eden kâğıt bant. || Tarak eni, tarak dişleri arasından geçirildikten sonra, dokuma tezgâhına takılan çözgünün genişliği.


*Belli bir tezgâh üzerinde dokunan kumaşın maksimum genişliği. || Tarak izi, diş aralıkları bozulmuş ve dişleri eğrilmiş bir tarağın, dokunan kumaş üzerinde, çözgü uzunlu- ğunca bıraktığı iz. || Tarak kasası, el dokuma tezgâhları ile mekanik tezgâhlarda, tarağın yerleştirildiği kenarlı ve yatar traversli bölme. || Tarak makinesi, tekstil elyafını taraklamada kullanılan makine. (Bk. ansikl. böl.) || Tarak şapkası, pamuk iplikçiliğinde kullanılan tarakların, tambur üzerinde yer alan ve içine tarak telleri yerleştirilen, genellikle "T†biçimindeki metal parçası. (Bk. ansikl. böl.) || Tarak şeridi, kauçuk katlarla birbirinden ayrılmış birçok pamuk dokudan oluşan ve üzerine tarama işleminde kullanılan ince ve eğik uçların tespit edildiği şerit. || Tarak yünü, bir yapağının en kalın ve en uzun yünü. || Tarağa geçirmek, dokuma tezgâhı üzerindeki dokumanın enini belirlemek ve çözgü ipliklerini birbirlerinden ayırmak için çözgü ipliklerini tarağın dişleri arasından geçirmek. || El tarağı, eğik çelik uçlarla donatılmış bir tahtadan oluşan, saplı tarak. || Hav tarağı, bir dokumanın havlarını ters yönde havalandırmyı sağlayan metal tarak ya da fırça. || iğneli tarak, çelikten ince iğneler taşıyan, çubuk biçiminde tarak. (Bk. ansikl. böl.) || Orta tarak, karde yün iplikçiliğinde kullanılan üç taraklı asortimanlarda, ön tarak ile son tarak arasında yer alan tarak. || Ön tarak, bir tarak asortimanının, taraklama işlemini başlatan ve kaba yünü alıp tülbent biçiminde çıkaran ilk tarağı. || Silindirik tarak, flayerli yün çekme makinelerinde kullanılan, eğik dişlerle donatılmış küçük metal silindir. (Besleme ve çekim silindirleri arasına yerleştirilen bu taraklar, çekme işlemi sırasında lifleri tutar ve koşut hale getirir.) || Son tarak, tarama makinelerinde, fitilin son bölümünü tarayan doğrusal tarak.


*Yumş. bil. Pecten ve Chtamys cinsinden ikiçenetli çeşitli yumuşakçalara verilen ortak ad. (Bk. ansikl. böl.) || Uzun boyunlu tarak - UZUN BOYUNLU TARAK.


*Zool. Akreplerde son çift bacağın dibinde, eşeysel deliğin iki yanında bulunan ve tırtıklı levhalardan oluşan dokunma duyusu organı. || Kuşların gözünde, camsı cismin içinde bulunan damarlı ve pigmentli organ. (Camsı cismin mercek üzerindeki basıncını artırarak göz uyumunu sağlamakta rol oynar.)


* sıf. Tarak biçiminde olan şey için kullanılır.


*Dokumc. Tarak gücü, çerçeve tezgâhlarda, plakaların ortasına birer delik delerek oluşturulan gücü.


*Elektroakust. ve Telekom. Tarak filtre, düzgün aralıklarda birçok geçirme bandı olan filtre.


*ANSİKL. Tarihöncesi buluntu yerlerinde, tarak olarak kullanıldığı düşünülen, kemikten yapılmış dişli eşyalar ele geçirilmiştir. üst kısmı kavisli, uzun dişli ve geometrik motiflerle bezeli bronzdan yapılmış olanlarınsa topuzları süslemekte kullanıldığı sanılır. Mısır taraklarında sık sık, diz çökmüş dağ keçisi figürüne rastlanır. Yunanlılar ve Romalılar'ın, fildişi ve şimşirden yapilmiş seyrek ya da sık dişli tarakları bugünkülerden pek farklı değildi. Ortaçağ' ın ilk döneminde, bizans üslubu ağır bastı. Bu tarakların çoğu İstanbul'da üretiliyordu. Aziz Gozlin'in tarağı (Nancy katedrali), değerli bir sanat eseridir. XIV. yy.'da tarakları süsleyen figürler ve yazılar, ayna süslerini andırır. XVII. yy. tarağı, kakmaları ve gereç olarak bağa ya da gümüşün kullanılmasıyla ayırt edilir.


*Anat. Tarak kemiklerinin sayısı parmak sayısı kadardır (insanda beş tane). Bu uzun kemiklerin üst ucu bilek kemiklerinin ikinci sırasıyla alt ucu parmak kemiklerinin ilk sırasıyla eklemlenir. Atta III. tarak kemiği incik kemiğini meydana getirir; gevişgetirenlerde incik kemiği III. ve IV. tarak kemiklerinin birleşmesinden oluşur.


*Böcbil. Tarağın kılları, bazı örümceklerde dördüncü çift ayağın metatarsusları üzerinde, bir telek tüyün bayrak kısmı gibi, bir ya da iki stra halinde dizilir. Kribel- lumdan çıkan taraklardansa pamuksu iplikler yapılır.


*Deniz yap. Denizlerde kullanılan kovalı tarak gemileri çok güçlüdür ve genellikle kendinden motorludur. Kovalarının sığası 500 litrenin üstündedir. Maksimum tarama derinlikleri 30 m'yi geçebilir. Alıcı kepçeli tarak gemileri, liman diplerinin bakımında kullanılır. Sert yapılı dipler için kepçeli tarak gemileri (dipper dredges) yeğlenir. Emici tarak gemileri, barınaklı bölgeleri ve yumuşak dipleri taramada kullanılır En güçlü tarak gemileri, sert çelik bıçaklardan meydana gelmiş ve bir emme borusunun (mafsallı kol) ucuna yerleştirilmiş döner bir parçalayıcıyla (cutter) donatılmıştır; bunlar dibe ayaklarla oturur. Taşıyıcı emici tarak gemileri'nde, içine, asıltı halinde malzemeler içeren suyun alındığı hazneler bulunur; bu haznelerde durultulan su yeniden denize verilir. Hazneler ise, gemi, depolama yerine geldikten sonra dip kapaklarının açılmasıyla boşaltılır. ince malzemelerin durultulmasını hızlandırmak için, malzemeleri haznelere gelmeden önce karıştırmayı sağlayan çeşitli türbülans azaltma sistemlerinden yararlanılır. Motorlu emici tarak gemileri giriş kanallarını temizleme ve derinleştirme işlemlerinde kullanılır ve dalgalı denizlerde de çalışabilir. Bu tarak gemilerinde, teknenin gövdesi boyunca mataforalarla asılmış bir ya da iki mafsallı kol bulunur. Tarama konumunda, mafsallı kolun ucu dipte sürüklenir. Seyir durumunda ise mafsallı kollar güverteye alınır. Son savaştan bu yana kullanılan ve “esnek" denilen fransız mafsallı kol tekniği, küre biçiminde sızdırmaz rotüller ve bükülgen manşonlar sayesinde, dalgalı denizlerde gerçekleştirilen tarama işlemlerine büyük bir kolaylık getirmiştir. Motorlu büyük emici tarak gemilerinin uzunluğu 140 m'yi, haznelerinin sığası ise 5 000 m3'ü geçer. Bu gemilerin verimi, taranan dibin doğasına ve karışımı durultma hızına göre haznelerin 15 ile 45 dk arasında değişen dolma süresine bağlıdır.


*Tekst. Çalışılacak tekstil maddesinin cinsi ne olursa olsun, bir tarak, ince ve eğik metal uçlarla donatılmış bir ya da birkaç döner silindirden oluşan giriş organlarından meydana gelir (pamuk iplikçiliğinde brizör, yün iplikçiliğinde avantreri). Bunları, yine eğik uçlarla donatılmış ana organ, büyük tambur, izler. Bu farklı organların gitgide artan çevre hızları, yeteri kadar kalın bir tülbent halinde makineye giren tekstil elyafı büyük tamburun iğneleri üzerinde lif lif açılacak biçimde ayarlanır. Böyle- ce taraklama işlemi, aynı şekilde eğik uçlar taşıyan yardımcı organlarla (pamuk taraklamada tarak şapkası, yün taraklamada aktarıcı silindir) gerçekleştirilir. Tel tel açılan ve koşut hale getirilen elyaf, aynı zamanda yabancı maddelerden de temizlenir. Büyük tamburdan sonra, elyaf daha düşük hızda dönen, iğnelerle donatılmış döner bir tarama tamburu'na gelir ve genliği küçük bir salınım hareketi yapan bir taraktan geçerek tül haline getirilir Son olarak bu tül, şerit halinde makine önündeki kovaya dolar.


* Tarak şapkası. Genişliği birkaç santimetre olan tarak şapkasının uzunluğu, üzerine monte edileceği tarak makinesinin faydalı enine eşittir. Birbirine benzeyen çok sayıda şapka (ortalama 120) sonsuz bir zincir biçiminde gruplandırılır. Bu sonsuz zincir, tarak makinesinin büyük tamburunun üst bölümünü çevreler ve taraklama işlemi, bu tambur ile şapkanın iğneleri arasında gerçekleştirilir.


* iğneli tarak. Keten ve uzun elyaf iplikçiliğinde kullanılan kimi makinelerin besleme silindirleri ile çekim silindirleri arasında, birbirine koşut olarak yerleştirilmiş iğneli taraklar bulunur. Bunlar uçlarından, malzeme işlendikçe ilerleyecek biçimde, vida yivlerinin içine monte edilmiştir iğneli taraklar, çekme işlemi sırasında elyafı tutmayı ve koşut hale getirmeyi sağlar.


*Yumş. bil. Taraklar genellikle büyük boy yumuşakçalardır Bunlarda kavkı geniş ve iki çenetli, sağ çenet çok bombeli, sol çenet yassı ve kavkının üzeri kabarık ışınsal çizgilidir. Çenetleriyle suyu döverek çırpınabilen bu yumuşakçalar büyük sıçramalar yapabilirler. Tarakların bazı türleri yenebilir: Pecten jacoboeas, Chlamys oporcularis, C. varis vb.

Kaynak: Büyük Larousse






 

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Tarak Nedir?
Tarak Nedir?
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/tarak-nedir.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/tarak-nedir.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content